Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/522 E. 2023/185 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/522 Esas
KARAR NO : 2023/185

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/02/2022 tarihinde müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan —– plakalı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı —– plaka sayılı araçların karıştığı trafik kazasında müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan —— plaka sayılı aracın hasara uğradığını, müvekkili şirkete yapılan hasar ihbar sonucu hasar dosyasından görevlendirilen sigorta eksperi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda hasar miktarının KDV dahil 9.328,74 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkili tarafından dava konusu olay nedeniyle toplam 9.328,74 TL ödemenin davalı şirket sigortalısına yapıldığını, müvekkili şirketin sigortalısına yapmış olduğu ödeme ile TTK’ nun 1472 maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğundan borçlu davalıya karşı rücu hakkı doğduğunu, dava konusu olay nedeniyle ödenen tazminatın —- Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —–plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın, sigortalısı araçta meydana gelen hasarın dava konusu trafik kazası ile illiyet bağının bulunup bulunmadığını ispatlaması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın tespit dosyasında alınan bilirkişi raporuna dayanmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Dava hukuki niteliği itibariyle—— Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu, ——Esas Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buluduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile —– plakalı araç sürücüsü ——kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu,
—- plakalı araç sürücüsü —– kazanın meydana gelmesinde kusursuz
olduğu,davaya konu araç hasar bedelinin 9.328,74 TL olduğu,
—– plakalı araç plakalı araç, —– 16.07.2020-16.07.2021 tarihleri
arası —– no.lu —-Kasko Sigorta Poliçesi ile kasko sigortası
teminatı altında olduğu,—- plakalı araç, —– poliçe numarası ile araç
28/12/2020-28.12.2021 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi
ile sigortalı olduğunu, trafik sigortası araç başına maddi hasar tazminat limitinin 41.000 TL olduğu, —– sunduğu yazısında davaya konu araç için hasar bedeline yönelik ödeme yapmadığının bildirildiği, davalı sigorta Ģirketinin Mecburi Mali Mesuliyet teminatı kapsamında, davacı tarafa kasko sigortalı bulunan—-plakalı araçta oluşan hasardan sorumluluğunun bulunduğu, —-. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasında asıl alacağın 9.328,74 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Dava haksız eylemden kaynaklı rucüen alacak talebine ilişkin olduğundan, davacı ödeme tarihinden itibaren sorumlulardan faiz talep edebilecektir. Taleple bağlı kalınarak takipte talep edilen faiz alacağına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Davaya konu takipte davacı alacaklı 9.328,74 TL asıl alacağı rucüen talep etmiş olup, dosyaya sunulan belgelerden hasar miktarı olarak bu bedeli ödediği ve dava dışı sigortalısından bu miktar alacağı halef olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapordan olay nedeniyle meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında ödenen bedel olduğu anlaşılmaktadır. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. edilmiştirTakipte talep edilen alacak tazminat olup varlığı ve miktarı yargılamayla belirlendiğinden likit değildir. İcra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından —–Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 733,42 TL’den dava açılırken yatırılan 129,66 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 603,76 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 129,66 TL peşin harç, 80,70 başvurma harcı olmak üzere toplam 210,36 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 59,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.059,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.