Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/517 E. 2023/566 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/517 Esas
KARAR NO: 2023/566
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/11/2021
KARAR TARİHİ: 15/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ——- maliki olduğu ——— plakalı ——– Marka, ——- tipi, ——— model araç dava dışı ——— sevk ve idaresinde iken ——- plakalı, ——– marka, yine dava dışı ——— Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numaralı ——- sevk ve idaresindeki aracın kusurlu hareketleri sonucunda gerçekleşen kazada maddi olarak hasar gördüğünü, kaza tespit tutanağında olayın açık oluşumu izah edilmiş olup ——– hatalı olarak şerit değiştirerek kazaya sebebiyet verdiği, ——- plakalı araç sürücüsü ——– ise kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığının ifade edildiğini, müvekkilinin aracı kazasız ve hasarsız olup meydana gelen olay nedeniyle tamir gördüğünü ve değer kaybı olduğunu, meydana gelen kazada davalı sigorta şirketinin korumakta olduğu riziko kapsamında kaldığından ve rizikonun meydana gelmesinde sigorta lehtarı tam kusurlu olduğundan huzurdaki davayı ikame ettiklerini belirterek, müvekkiline ait ——– plakalı araçta meydana gelen değer kaybının faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirket nezdinde sigortalı ——— plakalı aracın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkemece müvekkil şirketin sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde teminat limiti ile sorumluluklarının bulunduğu, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, KTK’nın 109/1-a madde hükmü uyarınca, dava konusu olayın gerçekleşme tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan davanın reddinin gerektiğini, yine davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili ——– Asliye Ticaret Mahkemesî’ne gönderilmesini talep ettiklerini, kazaya ilişkin olarak davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını ve dava şartı olan zorunlu başvuru şartının yerine getirilmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talep etmiş olduğu maddi hasar ve değer kaybı tutarının uzman bilirkişi tarafından hesap edilmesinin gerektiğini, sigortalı aracın poliçe başlangıç tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra olduğu için yapılacak hesaplamada ZMMS Genel Şartları’ndaki kriterler esas alınması gerektiğini, müvekkili şirkete ZMMS Poliçesi ile sigortalı ——– plaka sayılı aracın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine kara verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır. ——— sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştırDavacı vekili 14.09.2023 tarihli dilekçesinde; açmış olduğu davasından feragat ettiğini davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görüldü.Davalı vekili 14/09/2023 tarihli dilekçesinde; davalı ile karşılıklı feragat üzerine sulh olduklarını, yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin olan hak ve alacaklarından müvekkil adına feragat ettiklerini beyan etmiştir HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.Dosyaya ibraz edilen sulh sözleşmesi incelenmekle davadan feragatin hakkın özünden feragat olmadığı kaaanatiyle arabuluculuk ücretin ve hazineye irat edilmesi gereken harcın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2- Karar harcı 269,85 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 94,40 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 116,15‬ TL harcın davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep bulunmadığından taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2023