Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/506 E. 2023/555 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/506 Esas
KARAR NO: 2023/555
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/07/2022
KARAR TARİHİ: 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 26/12/2018 tarihinde imzalanan yapı denetim hizmet sözleşmesi gereği davalıya ait ——- ili, ——- ilçesi, ——- Mahallesi, ——– Caddesi, ——– adresinde bulunan tapunun ——– pafta, ——- ada, ——– parsel numarasında kayıtlı arsa / arazi üzerine yapılacak bodrum katlar dahil 9 kat toplam 2926 m² inşaat alanına sahip yapının müvekkili tarafından projelerinin incelenmesi, ruhsata ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi hizmeti verileceğinin kararlaştırıldığını, davalının ——- Noterliğinin 22/01/2021 tarihli ve ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapı ruhsatının geç alınmasını ve pandesi süresinin sebebiyet verdiği ekonomik sıkıntılar sebebiyle sözleşmesi tek taraflı feshettiğini bildirdiğinden bahisle sözleşmenin yerine getirilmemesinin sebebiyet verdiği kota işgalinden kaynaklı olarak 1.000,00 TL ve mahrum kalınan kârdan kaynaklı olarak 1.000,00 TL’ nin sözleşmede kararlaştırılan iş bitiş süresi olan 26/12/2019 tarihinden itibaren işletilecek ticari işlere uygulanan temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı tarafa her ne nam altında olursa olsun hiçbir borcunun bulunmadığını, davacının zarar taleplerinin hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, müvekkilinin taşınmaz ruhsatını ilgili belediyeden alanların yeniden düzenlenmesinden sonra ve ısrarlı takip üzerine ancak 31/07/2019 tarihinde alabildiğini, ruhsat alma süreçlerinin işbu tarihe kadar gerçekleşmemiş olmasında müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan sözleşmeye aykırılık nedeniyle ile açılan maddi tazminat davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizce aldırılan 03/08/2023 tarihli bilirkişi raporu ile davacının davaya konu olan kotadan ötürü başka işler alamaması ve bu süreçte oluşan maliyetlerin yıllık değişim oranlarından kaynaklanan mağduriyeti anlaşılmakla beraber davalının inşaata başlamama ve fesih etme haklarının ——– Yapı Denetim Sisteminin işleyiş biçiminin doğal seyri olması sebebiyle oluştuğu, davalının yürüttüğü fesih işleminin ilgili kanunların maddelerine uygun olarak yapıldığı, yapı denetim firması olarak ilgili idarenin hazırladığı seviye tespit raporunda belirlenenden fazla bir ödemenin davalıdan talep edilemeyeceği, taraflar arasında fesihten sonra yeni bir sözleşme yapılmış olduğu, dolayısıyla davacının kota farkından maliyet talep edemeyeceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Davacı ve davalı tarafların imzaladığı iki farklı sözleşme bulunmaktadır. 06/11/2019 tarihli imzalanan sözleşme taraflar arası protokol kabul edilmiş olup, 26/07/2021 tarihli ——- Nolu hizmet sözleşmesi bakanlığa da iletildiği tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki 5/7/2018 tarihli protokol başlıklı sözleşmede, yapını öngörülen sürede tamamlanmaması halinde yapı sahibinin sözleşmeyi feshi halinde yapı denetim firmasına süre aşımı ve kotalardan kaynaklanan maliyetleri ödeyeceği düzenlenmiştir. Yine aynı sözleşmede inşaatın durması, inşaata ara verilmesi halinde ya da yapı denetim sözleşmesinin tek taraflı feshi halinde inşaatın tekrar başlayacağı zamanda taraflar arasında yeni sözleşme yapılabileceği, bu ihtimalde maliyet farkı uygulanmayacağı düzenlenmiştir. Somut olayda davacı yapı denetim firması ile davalı arasında yapı denetim sözleşmesi yer almakta olup, davacı taraf davalının iki yıl içinde yapı ruhsatı almadığını, bu nedenle davalıya hak ediş düzenlenmediğini, dolayısıyla kotasının dolması nedeniyle zarara uğradığını iddia etmektedir. Taraflar arasındaki ilk sözleşmenin tarihi 26/12/2018 olup bu sözleşme davalı tarafından 22/01/2021 tarihinde feshedildiği davacıya bildirilmiştir. Bu sözleşmeye göre yapı ruhsatı alındıktan sonra iki yıl içinde inşaata başlanmadığı takdirde, sözleşme başkaca bir bildirime gerek kalmaksızın sözleşme kendiliğinden sona erecektir. Yapı Ruhsat tarihinin 31/07/2019 olduğu dosyadan anlaşılmakta olup davalı taraf henüz iki yıllık süre dolmadan sözleşmeyi feshetmiştir. Davalının fesih gerekçesi ise inşaatın süresi içinde tamamlanmayacağının anlaşılması ve davacının kendilerinden kota farkı bedeli talep etmesidir. Yukarıda teknik değerlendirmede davalının fesih gerekçesinin haklı olduğu tespit edilmiştir. Diğer yandan ihtardan sonra taraflar arasında aynı içerikte 26/07/2021 tarihli yapı denetim sözleşmesi imzalanmış olup bu sözleşmenin bakanlığa da iletildiği teknik tespit edilmiştir. Somut olayda taraflar arasında fesihten sonra yeni bir sözleşme imzalanmış olduğundan davacının davalıdan kota farkından kaynaklanan maliyet talep edemeyeceği, davalının yürüttüğü fesih işleminin ilgili kanunların maddelerine uygun olarak yapıldığı tüm dosya kapsamı ve mahkememizce alınan usul ve yasaya uygun bilirkişi heyet raporu ile tespit edildiği davacı tarafın vekilinin bilirkişi raporuna süresinde itiraz da bulunmadığı anlaşılmakla bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın 80,70 TL tutarlı kısmı davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırıldığından bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenecek 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin (e-duruşma vasıtası ile) ve davalı yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2023