Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/503 E. 2023/840 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/503 Esas
KARAR NO: 2023/840
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/07/2022
KARAR TARİHİ: 28/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 23.06.2022 tarihinde müvekkiline haksız olarak ——— rücu dosya numaralı hasar dosyasının oluşturularak, rücu talebinin müvekkiline tebligat yapılarak ödeme yapılması istenildiğini, ödeme ihtarında müvekkilinin haksız ve gerekçesiz olarak 10.903,70-TL borçlu olduğunu ve ödeme yapmasının talep edildiğini, talepte maliki olunulan ——– Plakalı aracın 04/03/2022 tarihinde sevk ve idarenizde iken ——– Plakalı sigortalı aracına %100 kusurlu olarak çarparak hasara sebebiyet verildiği, bu nedenle 10.903,70-TL hasar tazminatının talep olunduğunu, müvekkilinin ——- Sigorta’nın – ——— Poliçe numarası ve ——— Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu nedenle yapılan işbu kazaya ilişkin gerekli ödemeleri sigorta şirketinin yaptığını beyanla; hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; Yargılama giderleri ve bilirkişi ücretinin ispat yükünün davalı tarafta olması nedeniyle davalı tarafa yüklenmesini, davanın kabulüne ve ödeme ihtarının aksine borçlu olunmadığının tespitine, açılan icra takibi için müvekkile verilen zarardan dolayı alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu trafik kazası 04.03.2022 günü saat 7:45 civarlarında müvekkilinin dava dışı sigortalısı hakimiyetindeki “——-” plakalı aracı ile ——— istikametinde sağ şeritte seyir halinde ve üst geçide doğru ilerlerken, sol şeritte ilerlemekte olan davacı ——– sevk ve idaresindeki “———” plakalı özel halk otobüsünün direksiyonu aniden sağa kırması ile dava dışı sigortalıya çarptığını, her ne kadar çarpışma yaşanmış ve sigortalı araç sahibi korna ile defalarca davacıyı uyarmış olsa da davacının aracı sürmeye devam etmiş ve bu sebeple sigortalısı aracında hasara neden olduğunu, müvekkil şirket sigortalısı kazanın meydana gelmesinin akabinde tutanak tutturmak istediği, ancak davacı tarafın olay yerinden kaçtığını, dolayısıyla davacı tarafından sunulan tutanağın olay anında tutulmuş bir tutanak olmayıp , sonradan tahsis edildiğini, müvekkili şirketin, sigortalısına tamir bedeli olarak 10.903,74-TL olarak ———- Otomotiv’e toplu ödeme yapılmış olup, yapılan 9.950,74-TLnin sigortalının aracıyla ilgili olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya 23.06.2022 tarihli ödeme ihtarnamesi ile ———- rücu dosyasına istinaden 10.903,70 TL hasar tazminatı nedeniyle borçlu olduğunu ve ödeme yapılmasını talep ettiğini, davacı tarafından ödeme yapılmadığı gibi haksız ve hukuka aykırı olarak huzurdaki davayı ikame ettiğini beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan zararın karşı araç sürücüsüne rücu talebinden doğan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; ” ———- plakalı otomobilin sürücüsü ——— kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, ——-plakalı otomobil sürücüsü ——— kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, davaya konu kazada aracın hasar bedelinin toplamda 10.904,17 TL olduğu, Davalı sigorta şirketinin sigortalısının %100 kusurlu olması nedeni sigortalı aracında meydana gelen hasar bedelini davacıya rücu edemeyeceği, davacının hasar bedelinden sorumlu olmadığı, faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Mahkemenin takdirleri içinde kaldığı,” şeklinde rapor sunmuştur. Bilirkişi tarafından verilen ek raporda özetle; “Kök raporda belirtilen hususların aynen geçerli olduğu ve değiştirmeye gerek olmadığı” şeklinde rapor sunulmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir . 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir .Davalı ——– şirketi, ——— plakalı aracın kasko sigortacısıdır. Kasko sigortası poliçesi 18/06/2021-18/06/2022 tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza 23/06/2022 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalı sigorta kendi sigortalısına dava konusu kaza sebebiyle 10.903,74 TL ödeme bulunmuştur. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davalının sigortalısına ait araçta kaza sebebiyle 10.904,17 TL hasar olduğu tespit edilmiştir. Davalı sigorta sigortalısına ödediği tazminatı karşı araç sürücüsünün kusuru oranında karşı araç sürücüsüne rücu edebilmesi mümkündür. Eldeki dosyada karşı araç malikinin kazanın gelmesinde kusuru bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davalı sigortanın sigortalısına ödediği tazminatı davacıya rücu etmesi mümkün olmadığından dava değeri olan 10.903,70 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf davalı tarafın kötüniyetli olduğunu ispat edemediğinden kötüniyet tazminatı talebi yerinde görülmemiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davacının 04/03/2022 tarihli trafik kazası sebebiyle açılan 23/06/2022 tarih ve ——— dosya numaralı rücu talebine konu 10.903,70 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 744,83 -TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 -TL harç ile 184,51 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 479,62‬ -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin nispi harç ve 184,51 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 345,91TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 144,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.144,75 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.903,70-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 28/11/2023