Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/501 E. 2022/837 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/501 Esas
KARAR NO : 2022/837

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/07/2022
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- şirketinin, dahili ———– doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla davalı/borçlu aleyhine—- üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, Davalı (borçlu) süresi içerisinde borçlu olmadığı iddiası ile borca,takibe ve tüm işlemlere itiraz ederek takibi durdurdurduğunu, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olup itirazın iptali gerektiğini, Müvekkil ——— olan dava dışı ————tarafından—— girişinde onarım yapıldığı sırada ————- etmesi sonucunda dahili ——– meydana geldiğini, alınan ekspertiz raporunda, ———-meydana gelen hasarın davalının yapmış olduğu onarımlar sırasında meydana geldiğini, davalının işbu sorumluluğuna istinaden, ——– mahalin hasar görmesi sebebiyle ödenen tutarın rücuen tahsili amacıyla tarafımızca davalı aleyhine ———— dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz neticesinde takibin durduğunu, yapılan —— görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyanla; itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili idarenin —–olduğunu, ——– takibinde——– açılmış,huzurdaki davanın yetkili mahkemede ikame edilmediğini, hasar meydana geldiği iddia edilen——————– üzerine gecikmeye mahal vermeden aynı gün içerisinde ————- sevk edilmiş, kontrol sonucu——–sorumluluğunda olan——– ——————— herhangi bir —— rastlanılmadığını, yine aynı ——— tarihinde ————— bırakılan ihbar üzerine ekiplerin yine olay yerine sevk edilmiş olup kontrol sonucunda herhangi bir işletme problemine rastlanılmadığını, —————– çalışması yapıldığını, ———–Yönetmeliğine göre——–sebebi ———— basmasından oluşan hasardan,—————-yüklenen kusurun kabulü asla söz konusu olamayacağını, TBK uyarınca Bir binanın veya diğer ————–maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü olduğu, ——- sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkının saklı olduğunu beyanla; haksız ve dayanaksız davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ———sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Diğer taraftan TTK’nın 16/2. maddesi uyarınca ———– kişileri ile kamu yararına çalışan —– gelirinin ——fazlasını —- niteliğindeki işlere harcayan —————– bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılamazlar.
TTK m. 1472’de düzenlenen ——- cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan —- istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca —— bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan —- ödediği tazminat miktarınca hukuken —– yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak —————— sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, —- ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmış; —– ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Borçlar Kanununun 44 üncü maddesine (TBK m. 52) de dayanabileceği; —– ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Diğer taraftan,——– göre de “—– olmayıp kanundan aldığı bir —–istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.”
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca —– tarafından —– tazminatı davalı —— rücuan tahsili isteminden ibarettir. ——- vasfı bulunmayan bağımsız bölümün hasarı sebebiyle yaptığı ödeminin davalı —- rücen tahsilinde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ———- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.