Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/484 E. 2022/598 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/484
KARAR NO: 2022/598
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 06/07/2022
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– mersis numarası ile ——bulunmakta olduğunu, bu şirketin—–kapsamında tasfiye sürecine girerek unvanını Tasfiye Halinde —– olarak değiştirdiğini, iş bu kararın —– ilan edildiğini, tasfiye süreci ortaklardan—- tarafından tasfiye memuru sıfatıyla yürütüldüğünü, tasfiye işlemlerin tamamlanmasının akabinde —- tasfiyenin kapatıldığını ve şirketin —-kaydı davalı — tarafından—- tarihinde terkin edildiğini, terkine ilişkin karar — ilan edildiğini, her ne kadar tasfiye kapatılarak şirketin ——– kaydının terkinine karar verilmiş ve bu karar davalı—– tarafından uygun görülerek tescil edilmiş ise de halihazırda şirketin yeniden sicile kaydedilmesini ve ek tasfiye yapılmasını zorunlu kılan bir durum ortaya çıktığını, nitekim şirket lehine —- yılında tesis edilen bir ipoteğin tapu kayıtlarından kaldırılmadığı hususu, kısa bir süre önce taşınmazın son maliki —— tarafından tasfiye memuru müvekkili — konunun acil olduğu uyarısı ile bildirildiğini, söz konusu ipoteğin —– ilişkin taşınmaz üzerinde tesis edilmiş olup —– bedelli olduğunu, ipoteğin karşılığı borç, yaklaşık on sene önceye ilişkin olup şirketin faaliyette olduğu o dönemde tamamen ödenerek sona erdiğini, buna rağmen tapu kaydından fek işlemi borcun sona erdiği günden terkin tarihine dek sehven yapılmadığını ve böylelikle tasfiye, eksik işlemle kapandığını tüm bu nedenlerle —-ihyası ile yeniden tesciline,——bedelli ipoteğin kaldırılması işlemi ile sınırlı olmak üzere ek tasfiye işleminin yapılması için son tasfiye memuru müvekkil —— tasfiye memuru olarak atanmasına ve bu kararın davalı——tescil ve ilan ettirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —-dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmaya da katılmamıştır.
Mahkememizce; —– ihyası talep edilen —- hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş, —- taşınmazın tapu kaydının ve ipotek evrakları celp edilerek incelenmiştir.
Dava, ticaret sicilinden tasfiye sonucu terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan ———- ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
sona erer.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 643. Maddesi uyarınca limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir. Bu tür davalarda husumet tüzel kişiliği kalmayan şirkete veya şirket ortaklarına yöneltilemez.
——tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde, —- kayıtları celp edilerek incelenmiştir. Buna göre, dava dışı şahıs adına kayıtlı bulunan —– taşınmaz üzerinde davaya konu——lehine ipotek kaydı mevcut olduğu, anılan şirketin ——– tarihinde terkin edilmiş olduğu, bu ipotek kaldırılmadan tasfiyenin kapatıldığı ve şirketin sicilden terkin edildiği, bu nedenle anılan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması işlemlerine münhasır olmak üzere dava konusu şirketin yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından—- kaydının, davacı adına kayıtlı olan ———- üzerindeki, dava konusu şirket lehine konulan ipoteğin kaldırılması işlemleri ile sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere—– —-eniden tesciline karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
Davalı ——-yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KABULÜ ile —– kayıtlıyken tasfiyesi sonucu kapatılmış olan tasfiye halinde —–, ———- tarihli ipoteğin kaldırılması işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olarak ——- tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan davacı ——- tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Kararın ——— tescil ve ilanına,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ——- yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalı ——— yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——–Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2022