Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/460 E. 2023/677 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/460 Esas
KARAR NO: 2023/677
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/06/2022
KARAR TARİHİ: 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

ASIL DAVA:Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı borçlu dava konusu icra takibinden yeni haberdar olmuş olup icra dosyasında yapılan inceleme sonucu icra takip dayanağı faturaya konu malların davacı şirkete teslim edilmediği, hizmetlerin verilmediği tespit edilmiş olduğunu, davalı-alacaklı kötüniyetli olarak davacı aleyhine icra takibi başlatmış olup davacı icra takibinden haberdar olduktan sonra işbu davanın açılma zorunluluğu doğmuş olduğunu, dava konusu icra takibi faturaya dayalı ilamsız takip olarak başlatıldığını, bilindiği üzere ilamsız takipte ispat yükümlülüğü davalı-alacaklıda olup davalı-alacaklı dava konusu icra takip dayanağı alacağı olduğunu ispatla yükümlü altında olduğunu, davalı alacaklı fatura konusu malları teslim ettiğini ve hizmeti verdiğini ispatla yükümlü olduğunu, zira davacı tarafa teslim edilmiş bir mal ve verilmiş bir hizmet bulunmamakta olduğunu, aşağıda yer alan Yargıtay kararlarında da bu husus açıkça belirtilmiş olduğunu, ———- sayılı kararında; “…Satıcı/davalı malı teslim ettiğini ispatlamak zorundadır. …davalı, mal satıp teslim ettiğini iddia ederek icra takibi yapmış, davacı ise akdi ilişkiyi ve mal teslimini inkarla borçlu olmadığını iddia etmiştir. 818 sayılı BK’nın 182.maddesi (6098 sayılı TBK’nın 207.maddesi) uyarınca satım sözleşmesinde satıcı davalı, satılan malların davacıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Mahkemece ispat külfetinde yanılgıya düşülerek davacı tarafa yemin teklif hakkının hatırlatılması ve alacaklı davalı şirket temsilcisinin de faturada belirtilen ürünleri davacıya teslim ettiği hususunda icapsız davete istinaden yemin etmiş olması gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” ifadesi yer almakta olduğunu, ———sayılı kararında; “…Kural olarak eser sözleşmelerinde, imalatın sözleşmeye ve tekniğe uygun yapılarak teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini kanıtlamak yükü de iş sahibine aittir. Fatura düzenlenmesiyle imalatın yapıldığı ve teslim edildiği kanıtlanamaz.” ifadesi yer almakta olduğunu, ——— sayılı kararında; “…Eser sözleşmesine dayanan işlerde yapılan işin fen ve sanat kurallarına uygun olarak imal edildiğinin ispat yükümlülüğü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat yükümlülüğü ise iş sahibine aittir.” ifadesi yer almakta olduğunu, icra tehdidi altında olduğundan icra veznesine yatan paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

KARŞI DAVA:Davalı karşı davacı vekili cevap / dava dilekçesinde özetle; davalı Şirket tarafından Davacı-Karşı Davalı aleyhine ——— Esas sayılı dosyası ile yabancı para cinsinden alacaklar bakımından icra takibi başlatılmış olduğunu, Davacı-Karşı Davalı tarafından ödeme emrine karşı itiraz edilmek suretiyle icra takibi durdurulmuş olduğunu, Davacı-Karşı Davalı tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamı amacıyla işbu davayı karşı dava kapsamında açmak zorunluluğu hasıl
olduğunu, taraflar arasında 25.08.2020 tarihli “Dış Kaynaklı Destek Kullanımı, Bilgi Teknolojileri Danışmanlığı ve Profesyonel Teknik Destek Sözleşmesi” (“Sözleşme”) akdedildiğini,(EK-1). Sözleşme’nin 2. Maddesine göre sözleşmenin konusu “İşbu Sözleşme ile Müşteri’nin sözleşme ekinde açıkça belirteceği adreslerinde yer alan ve yine Müşteri’nin sözleşme ekinde belirttiği envanterde bulunan bilişim ürünleri donanımına ve yazılımlarına ilişkin Müşterinin talep ve ihtiyaçlarına uygun olarak sistemlerin sürekliliğinin sağlanması ve Müşteri çalışanlarının bu ürünlerin kullanımları sırasında yaşadığı sorunlarda uzaktan ve/veya yerinde destek verilmesi hizmetinin ——— tarafından sunulmasına ilişkin şartlar düzenlenmektedir.” olarak belirlenmiş olduğunu, davalı Şirket, Sözleşme ile üstlenmiş olduğu tüm hizmetleri yerine getirmiş olduğunu, buna karşılık olarak ise takip talebi ekinde sunulan dökümde gösterilen faturalar düzenlenmiş ve faturalar Davacı-Karşı Davalı Şirket’e usulüne uygun tebliğ edilmiş olduğunu, Davacı-Karşı Davalı Şirket fatura içeriklerine herhangi bir şekilde itiraz etmemiş olduğunu, gerek Davalı Şirket gerekse de Davacı-Karşı Davalı Şirket, dava konusu faturaları ticari defterlerine işlemiş olduğunu, görüldüğü üzere, davanın tarafları arasında akdedilen bir yazılı sözleşme mevcut olduğu gibi, buna istinaden düzenlenen faturalar ve bu faturaların Sözleşmede gösterildiği usulde tebliğ edildiğine ilişkin açık yazılı deliller mevcut olduğunu, aynı yönde ticari defter incelemeleri, ——— görüşme tutanakları, e-mailleşme içerikleri ve gerek görülmesi halinde tanık beyanları da mevcut olduğunu, bu sebeplerle taraflar arasındaki ticari ilişki ve verilen hizmetler son derece açık olduğunu, aşağıda ayrıntılı olarak açıklanacak sebeplerle; davanın kabulüne, Davacı-Karşı Davalı’nın haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, icra takibinin devamına, dava konusu bedellerin Davacı-Karşı Davalı tarafından Davalı Şirket’e ödenmesine, İİK md. 67/2 gereğince alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep edildiğini, taraflarınca talep edilen takip talebi ekinde sunulan cari hesap dökümünde huzurdaki itirazın iptali davası konusu ayrı fatura mevcut olduğunu, bu faturalar sırasıyla (i) 31.08.2020 düzenleme tarihli ——— numaralı 881,46-USD (KDV Dahil) bedelli ———– Web Yönetilebilir Swicth Ürünü/Hizmeti, (ii) 07.09.2020/18:27:07 düzenleme tarihi ——— numaralı 3.987,46-USD (KDV Dahil) bedelli kamera sistemi konulu fatura, (iii) 07.09.2020/18:27:54 düzenleme tarihli ———- numaralı 2.640,84-USD (KDV Dahil) bedelli kamera sistemi faturası, (iv) 07.09.2020/18:30:13 düzenleme tarihli ——— numaralı 866,59-USD (KDV Dahil) bedelli ——— hizmeti ve son olarak (v) 07.09.2020/16:31:20 düzenleme tarihli 48,38-USD bedelli ——— ücreti ve ——— hizmeti olmak üzere toplamda 8.424,73-USD bedelli faturalar, (EK-2:Faturalar). Anılan faturalar taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin ekinde yer alan EK-2 başlıklı ücretlendirme anlaşmasına göre düzenlenmiş olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Tebligatlar” başlıklı 11. Maddesine göre olağan yazışma ve bildirimler, sözleşmenin giriş kısmında yer alan e-posta adresleri üzerinden gerçekleştirilecek olduğunu, Sözleşmenin 1. Maddesinde ise Davacı-Karşı Davalı’nın mail adresi gösterilmiş olduğunu, buna uygun olarak (EK-3:Fatura tebliğlerine ilişkin mail çıktıları); 31.08.2020 düzenleme tarihli ———– numaralı 881,46-USD (KDV Dahil) bedelli ——— Web Yönetilebilir Swicth Ürünü/Hizmetine ilişkin ayrıntılı teklif formu 20.08.2020/21:58 tarihli mail ile Karşı Davalı’ya iletilmiş olduğunu, Karşı Davalı yetkilisi ———- eşi ———- tarafından mailin “Bilgi” bölümünde ——— eklenmek suretiyle “Uygundur ———- iyi geceler” şeklinde cevap verilerek teklif kabul edilmiş olduğunu, akabinde ürüne/hizmete ilişkin fatura gerek sistem üzerinden gerekse de 31.08.2020/17:21 tarihli e-mail ile gerek sözleşmede gösterilen e-mail adresine gerekse de Davacı-Karşı Davalı tarafından kullanılmakta olan diğer mail adreslerine yine gerekse de Davacı-Karşı Davalı’nın bizzat ticari işlerinde kendisini temsil eden eşi ——– mail adresine tebliğ edilmiş olduğunu, bu tarihten sonra bir kere daha 07.09.2020/18:33 tarihinde tekrardan tüm ilgililere fatura mail yoluyla tebliğ edilmiş olduğunu,07.09.2020/18:27:07 düzenleme tarihli ——— numaralı 3.987,46-USD (KDV Dahil) bedelli kamera sistemi konulu fatura ile 07.09.2020/18:27:54 düzenleme tarihli ——— numaralı 2.640,84-USD (KDV Dahil) bedelli kamera sistemi faturasına ilişkin ayrıntılı teklif formu 20.08.2020/17:44 tarihli mail ile Karşı Davalı’ya iletilmiş olduğunu, Karşı Davalı yetkilisi ——— eşi ———- tarafından 20.08.2020/17:49 tarihli e-mail ile mailin “Bilgi” bölümünde ———- eklenmek suretiyle teklif kabul edilmiş olduğunu, akabinde ürüne/hizmete ilişkin fatura gerek sistem üzerinden gerekse de 07.09.2020/18:40 tarihli e-mail ile gerek sözleşmede gösterilen e-mail adresine gerekse de Davacı-Karşı Davalı tarafından kullanılmakta olan diğer mail adreslerine yine gerekse de Davacı-Karşı Davalı’nın bizzat ticari işlerinde kendisini temsil eden eşi ———- mail adresine tebliğ edilmiş olduğunu, 07.09.2020/18:30:13 düzenleme tarihli ——— numaralı 866,59-USD (KDV Dahil) bedelli ———- hizmeti faturasına ilişkin ayrıntılı teklif formu 20.08.2020/17:06 tarihli mail ile Karşı Davalı’ya iletilmiş olduğunu, Karşı Davalı yetkilisi ———eşi ——–tarafından 20.08.2020/17:43 tarihli e-mail ile mailin “Bilgi” bölümünde ———– eklenmek suretiyle teklif kabul edilmiş olduğunu, akabinde ürüne/hizmete ilişkin fatura gerek sistem üzerinden gerekse de 07.09.2020/18:43 tarihli e-mail ile gerek sözleşmede gösterilen e-mail adresine gerekse de Davacı-Karşı Davalı tarafından kullanılmakta olan diğer mail adreslerine yine gerekse de Davacı-Karşı Davalı’nın bizzat ticari işlerinde kendisini temsil eden eşi ———- mail adresine tebliğ edilmiş olduğunu, 07.09.2020/16:31:20 düzenleme tarihli 48,38-USD bedelli ——– ücreti ve ———- hizmeti faturası sistem üzerinden tebliğ edilmiş olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi gereğince bir fatura alan tacir, faturayı aldığı tarihten itibaren sekiz gün içerisinde faturanın içeriği hakkında itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır olduğunu, aksini iddia eden ispatla mükellef olduğunu, usulüne uygun tebliğ edilen faturalara karşı Davacı-Karşı Davalı tarafından herhangi bir şekilde itiraz edilmemiş olduğunu, buna rağmen Sayın Mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde taraflara ait ticari defterlerin incelenmesini talep eder, bu sebeple Davacı-Karşı Davalı’nın ticari defterlerine delil olarak beyan edildiğini (Taraflara ait ticari defterlerin incelenmesini talep etiklerini) öte yandan, taraflar arasındaki ticari ilişkiye Davalı Şirket temsilcisi ———- (Gerek Sözleşme’de gerekse de celbedilen ticaret sicil kayıtlarında yetkili olarak adı geçmektedir) ile Davalı-Karşı Davacı ————- (Gerek Sözleşme’de gerekse de celbedilen ticaret sicil kayıtlarında yetkili olarak adı geçmektedir) ile eşi ve ticari işlerinde kendisini temsil etmekte olan ——— arasında geçmiş olan ——— görüşme kayıtlarını da sunduklarını(EK-4: Davalı Şirket temsilcisi ———— ile Davacı-Karşı Davalı Şirket Temsilcisi ———- ve eşi ——— arasında geçen ——— görüşme kayıtları tarafların tacir olması göz önünde bulundurularak, Taraflar arasındaki yazılı sözleşme, fatura içerikleri ve faturaların usulüne uygun tebligatları, ———- görüşme kayıtları, ticari defter içerikleri ve tanık beyanları ile desteklenecek beyanlarımız bir bütün halinde değerlendirilerek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Asıl Dava hukuki niteliği itibariyle, ——- Esas sayılı icra takip dosyası sebebiyle davalı-alacaklıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası, Karşı Dava hukuki niteliği itibariyle, ———- E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu, ——– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti raporu ile dosya kapsamında yapılan incelemelerde davalı / karşı davacı tarafça dosyaya sunulan E-posta / E-mail ve ——– yazışmaların bulunduğu görülmüş olup ilgili mail ve ——– yazışmaların ekran görüntüleri ve yazışma detayları değerlendirme kısmında detaylıca sunulduğu, dosyaya sunulan belgeler ve yazışmalar üzerinden yapılan detaylı incelemelerde tespit edilen hususlar bütün olarak değerlendirildiğinde, Taraflar arasında “Dış Kaynaklı Destek Kullanımı, Bilgi Teknolojileri Danışmanlığı ve Profesyonel Teknik Destek Sözleşmesi” isimli sözleşme yapıldığı ve dava konusu ilgili ürün ve hizmetlerin davalı / karşı davacı tarafından davacı / karşı davalı’ya verilmiş olduğu kanaati oluştuğu, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, Tarafların dava konusu faturalar yönünden birbirlerini teyit eden Ticari Defter Kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan incelemeler çerçevesinde yukarıda yapmış bulunduğumuz hesaplamalar ve açıklamalar sonucunda, 6100 sayılı HMK’ nın 266/c. 2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir, tavsif ve İcra Tazminatı talepleri ile Taleple Bağlılığın takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, asıl davada davacı/K. Davalı Şirketin 33.317,30 asıl tutar üzerinden harçlandırmak suretiyle Davalı/K. Davacı Şirkete Borçlu Bulunmadığının Tespiti istemi ile Davalı/K. Davacı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu MENFİ TESPİT Davasında; Davacı/K. Davalı Şirketin Davalı/K. Davacı Şirkete Menfi Tespit talebine konu takip dayanağı faturalar nedeniyle 33.317,30 TL Borçlu bulunduğu tespit edildiğinden, Davacı/K. Davalı Şirketin Menfi Tespit Talebinin yerinde olmadığı, karşı davada davalı/K. Davacı Şirketin 8.424,73 USD ASIL ALACAK üzerinden harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali İstemiyle Davacı/K. Davalı Şirket aleyhine karşı dava olarak ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında, davalı/K. Davacı Şirketin Davacı/K. Davalı Şirketten Takip Tarihi itibarıyla Talebi gibi 8.424,73 USD asıl alacağı bulunduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.Davacı K. Davalı Şirketin incelenen Ticari Defter Kayıtlarından görüleceği üzere; Esas Davada, Davacı/K. Davalı Şirketçe Menfi Tespit talebinde bulunulan ve ———- E. Sayılı İcra Dosyasında aleyhlerine takip konusu yapılmış bulunan: Toplam Tutarı KDV Dahil 33.317,30 TL olan 5 Adet Davalı/K. Davacı Şirket Faturasının Davacı/ K. Davalı Şirketin Ticari Defterlerinde kayıtlı bulundukları ve Davacı/K. Davalı Şirketçe bu Faturalara yönelik yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığından, Davacı/K. Davalı Şirketin Davalı/K. Davacı Şirkete TL cinsinden düzenlenen bu faturalardan kaynaklı olarak 33.317,30 TL BORÇLU durumda bulunduğu, Karşı Davada, Davalı/Davacı Şirketçe İtirazın İptali talebinde bulunulan ve karşı davanın dayandığı ——— E. Sayılı Dosyada Takip konusu/dayanağı yapılan; Toplam Tutarı KDV Dahil 8.424,73 USD olan 5 Adet Davalı/K. Davacı Şirket Faturasının Davacı/ K. Davalı Şirketin Ticari Defterlerinde kayıtlı bulundukları ve Davacı/K. Davalı Şirketçe bu Faturalara yönelik yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığından, Davacı/K. Davalı Şirketin Davalı/K. Davacı Şirkete USD cinsinden düzenlenen bu faturalardan kaynaklı olarak 8.424,73 USD BORÇLU durumda bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı/K. Davacı Şirketin Yukarıda listelenen Ticari Defter Kayıtlarından görüleceği üzere, Davalı/ K. Davacı Şirketin Davacı/K. Davalı Şirketten; USD Cinsinden düzenlenmiş Faturalardan kaynaklanan 8.424,73 USD, TL Cinsinden düzenlenmiş Faturalardan kaynaklanan 41.803,86 TL ASIL Alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Tarafların Ticari Defter ve Kayıtlarından görüleceği üzere, USD Cinsinden düzenlenen faturalar nedeniyle mutabakatsızlık bulunmadığı ve tarafların 8.424,73 USD BORÇ/ALACAK Bakiyesinde mutabık bulundukları, Taraflar arasında TL Cinsi düzenlenen Faturalar yönünden ise, (41.803,86 – 33.317,30=) 8.486,56 TL Mutabakatsızlık bulunduğu, 8.486,56 TL Mutabakatsızlığın; Davalı/ K. Davacı Şirketçe Davacı/K. Davalı Şirket adına düzenlenmiş ve Ticari Defterlerinde borç kaydedilmiş, ancak Davacı/ K. Davalı Şirketin Ticari Defterlerinde kayıtlı bulunmayan ———- Nolu, 8.486,56 TL Tutarlı Faturadan kaynaklandığı, ancak, Mutabakatsızlık konusu olan işbu Fatura gerek Esas davanın dayandığı takipte gerekse Karşı Davanın Dayandığı takibe, dolayısıyla huzurdaki davaya konu edilmemiş olduğundan, bu fatura yönünden hangi tarafın ticari defter kayıtlarına itibar edileceği hususunun huzurdaki davaya hukuki bir yarar sağlamayacağı, Dolayısıyla, Davalı/K. Davacı Şirketin Davacı/K. Davalı Şirketten Huzurda görülmekte olan; Esas Davada 33.317,30 TL ASIL, Karşı Davada ise 8.424,73 USD asıl alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatlerine varılmıştır. Tarafların Vergi Dairelerinden dosyaya celp edilmiş bulunan 2020 Yılı BA/BS FORMU Beyanlarının karşılaştırmalı olarak tetkik edilmesi sonucunda; Davacı/ K. Davalı Şirketin BA FORMU Beyanında, Davalı/K. Davacı Şirketten 10 Adet Belge (Fatura) karşılığı, KDV Hariç 81.081,00 TL MAL/HİZMET Alımı beyanında bulunduğu, Davalı/K. Davacı Şirketin BS FORMU Beyanında ise, Davacı/K. Davalı Şirkete 11 Adet Belge (Fatura) Karşılığı KDV Hariç 88.273,00 TL MAL/HİZMET Satış Beyanında bulunduğu, Taraflar arasında 1 Adet Fatura karşılığı KDV Hariç (88.273 – 81.081=)7.192,00 TL BA/BS FORMU Beyan Mutabakatsızlığının, yukarıda Mutabakatsızlık tespitinde de belirtildiği üzere, Davalı/ K. Davacı Şirketçe Davacı/K. Davalı Şirket adına düzenlenmiş ve Ticari Defterlerinde borç kaydedilmiş, ancak Davacı/ K. Davalı Şirketin Ticari Defterlerinde kayıtlı bulunmayan ———- Nolu, 8.486,56 TL Tutarlı Faturadan kaynaklandığı tespit edilmiş olup, Huzurdaki Esas ve Karşı Davaya konu olmayan bu fatura yönünden oluşan Mutabakatsızlığın işbu davanın konusu olmadığı, Gerek Esas gerekse Karşı Davaya konu Faturalar yönünden ise Tarafların BA/BS FORMU Beyanlarının mutabakat içinde olduğu, Bir diğer değişle, Davalı/ K. Davacı Şirketçe Davacı/K. Davalı Şirket aleyhine davanın dayandığı her iki takipte de konu edilen Davalı/K. Davacı Şirket Satış Faturalarının, Davacı/K. Davalı Şirketçe Yasal Nitelikli bir itiraza konu edilmeksizin ve benimsenerek Ticari Defterlere kaydedilmiş ve Ticari Defter kayıtlarının sonucu olarak BA formu beyanlarında Davalı/K. Davacı Şirketten Mal/Hizmet Alımı olarak beyan edilmiş bulundukları tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında, davacının satıma ve faturalara konu malları davalıya teslim ettiğinin, bizzat davalı tarafından vergi dairesine sunulan Ba formları ile sabit olduğu, bu hususun davalı tarafın ticari defterlerinden de anlaşıldığı, davalının satın aldığı mallara ilişkin olarak davacı tarafından düzenlenen faturaları kayıtlarına işleyerek ilgili vergi dairesine bildirdiği, malın fatura ile teslim edildiğinin kural olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla davalının malların teslim edilmediğine yönelik savunmaların kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmıştır.——— Kararı, ——— Sayılı Kararları da aynı doğrultudadır. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu da hükme esas alınarak ve alacağın varlığına kanaat getirerek Asıl davanın reddine karşı davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacak miktarının takip tarihindeki TL karşılığının %20 si oranında icra inkar tazminatının karşı dava davalısından tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davalı, davacının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın reddine,
2-Davacı karşı davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine
3-Karşı Davanın KABULÜ ile; ——— Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
4-Alacak likit olduğundan kabulüne karar verilen 8.424,73 USD asıl alacak miktarının takip tarihindeki TL karşılığının %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Asıl dava yönünden alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı karşı davalı vekilince dava açılışı sırasında yatırılan 568,98 TL harçtan karşılanarak bakiye 299,13 TL harcın davacıya iadesine,
6-Karşı dava yönünden alınması gerekli 10.497,00 TL harcın 2.628,00 TL tutarlı kısmı peşin olarak alındığından bakiye 7.869,00 TL harcın davacı karşı davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Karşı dava yönünden davalı karşı davacı vekilince yapılan 2.628,00 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.708,70 TL harcın davacı karşı davalıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
8-Asıl dava yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Asıl davada davalı karşı davacı vekilince yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karşı dava yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Asıl davada davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenecek 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
12-Karşı davada davalı karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenecek 24.586,73 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
13-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/10/2023