Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/442 E. 2022/865 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/442 Esas
KARAR NO: 2022/865
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil tarafından davalı aleyhine —- tarihinde——dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, takip dayanağı, müvekkilin aracı ile kaza yapmasından dolayı aracının serviste tamirde durduğu süre boyunca araç kiralama bedeline ilişkin faturanın davalı/borçlu——-borca ve yetkiye itiraz ettiğini, ancak yapılan bu itiraz, haksız ve mesnetsiz olduğunu, takip dayanağı olan faturalar, müvekkilin aracından mahrum kaldığı zaman diliminde araç kiralama bedeline ilişkin olduğunu, faturanın tutarı—-olduğunu, müvekkil,—- tarihinde aracı ile kaza yaptığını, kaza dolayısıyla—- günlük süre boyunca aracının serviste olmasından dolayı kullanamadığını, mahrum kaldığı zaman diliminde öncelikle davalı sigorta şirketine sözleşme kapsamında ikame araç tesisi için başvurmuş ancak ikame araç talebi uygun bulunmadığını, bu nedenle araç kiralamış ve araç kiralama bedeli olarak da —– ödediğini, sonra araç kiralanmasına ilişkin fatura ile birlikte kendisine ödeme yapılması amacıyla davalı şirkete başvuru yaptığını, ancak davalı şirket, müvekkilin başvurusunu kabul etmemiş ve ödemeyi yapmadığını, ödeme yapılmaması neticesinde davalı aleyhine icra takibi başlatılmış ve yapılan bu takibe davalı şirket itiraz ettiğini, ancak davalının yaptığı itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı/borçlu —- Şirketi, müvekkilin ———— yaptırdığı sigorta şirketi olduğunu, sigorta poliçesinde açıkça sigortalayanın, sigortalanın aracından mahrum kalacağı zaman dilimlerinde ikame araç tesis edeceği belirtildiğini, ikame araç verilmediğinden müvekkilin araç kiralama bedeli tazminat olarak davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, müvekkil, aracını tamiri süresince kullanamadığı için araçtan mahrum kalma tazminatının davalı sigorta şirketince ödenmesi gerektiğinden İtirazın iptali davası açılmadan önce davalı ile arabuluculuk görüşmesi yapılmış ve ‘anlaşamama’ olarak neticelendirildiğini, davalının yapmış olduğu itiraz, haksız ve mesnetsiz olduğundan dolayı itirazların iptal edilmesi ve faturadan kaynaklanan alacak likit alacak olduğu için davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak koşulu ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Eldeki dava, ———- Karar sayılı görevsizlik ilamı ile mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Dava hukuki niteliği itibariyle, aracın kullanılamamasından dolayı ikame araç kiralama bedelinin kasko poliçesi kapsamında Sigorta şirketinden tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafça düzenlenen —– poliçesi gereğince karşılanmayan ikame araç kiralama bedeli tahsilini talep etmektedir. Davalı sigorta şirketinin tacir olduğu tartışmasız olmakla birlikte davacı gerçek kişinin tacir olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Kaldı ki sigorta poliçesi incelendiğinde hususi araç için düzenlenen ——– olduğu ve ticari amaçla düzenlenmediği görülmektedir. Uyuşmazlık, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. Bu nedenle mahkememizce görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli———– Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
5- Sair hususların gerekçeli kararda hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022