Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/439 E. 2022/690 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12.Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2022/439
KARAR NO : 2022/690

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:21/06/2022
KARAR TARİHİ:12/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı münfesih —‘ adresinde faaliyette ve diğer davalı—- tarihinde terkin edildiğini ve ticaret sicilden kaydının silindiğini, davalı şirket’in tasfiye ve terkin işlemlerinden önce şirket adına dava dışı —karşılığı kati teminat mektubu alındığını, sonrasında teminat mektubu bankaya geri teslim edildiğini, teminat mektubu karşılığı yatırılan ücretin ise iadesinin gerektiğini, davalı şirket adına kayıtlı — hesaplarında bu sebeple kalan bakiye tutar terkin işlemi sebebiyle çekilemediğini, bu nedenle şirket hesaplarında mevcut bakiyenin çekilebilmesi için şirket’in ihyası gerektiğini tüm bu nedenlerle— numaralı hesaplarında bulunan bakiyenin çekilebilmesi ve bunlarla bağlantılı tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için İhyasına ve ticaret siciline yeniden tesciline ve ilanına, ihyasına karar verilen şirkete 6102 Sayılı TTK’nun 547. maddesi gereğince şirketin ek tasfiyesi için—numaralı hesaplarında bulunan bakiyenin çekilebilmesi ve bunlarla bağlantılı tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak kaydıyla müvekkili —- olarak atanmasına, —- olarak atanmasına ilişkin kararın ticaret siciline tesciline ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalılar davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmaya da katılmamışlardır.Mahkememizce;— ihyası talep edilen — hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş,— hesaplarının kime ait olduğunun ve hesap bakiyesi ile son — yıllık hesap hareketleri celp edilerek incelenmiştir.
Dava; TTK nun geçici 7. Maddesi gereğince terkin edilen —Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir. Somut olayda şirketin ticaret sicilinden terkin sebebi “oda kaydının terkini”dir. TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca ,— tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde—tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki —- ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre — temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere — aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya — bu madde hükümleri uygulanmaz.TTK’nın geçici 7. maddesine uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasım olmayan —- yöneltilmesi yeterli olup,ayrıca —yöneltilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.5174 Sayılı — Kanunun 10/3. maddesinde; “Oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren —yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve– kararıyla ticaret sicil kaydının re’sen silinmesi için — ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden — günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği düzenlenmiştir.
— gün ve 28513 sayılı — yayınlanan ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş —Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin “d” bendinde; —-tarihli ve 5174 sayılı —Kanununun 10 ve 32 nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren—yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen —.” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme kanunda terkin sebebi olmayan bir hususun tebliği ile düzenlemesine ilişkindir.
TTK geçici 7. Maddesinde belirtilen sınırlı hallere özel bir tasfiye yöntemi getirilmiş olup,madde de sayılan haller dışında geçici 7. maddeye göre değil TTK veya ilgili kanunlardaki tasfiye usulünü uygun tasfiye yapılacaktır. İstisnai ve sınırlı tasfiye usulünün düzenlendiği geçici 7. Maddesine tabi olamayan bir durum ikincil norm niteliğinde olan tebliği ile yapılan düzenlenme ile geçici 7. madde kapsamına alınamaz.Somut olayda davalı — tarafından dava konusu şirketin TTK geçici 7. madde kapsamında — tarihinde 5174 sayılı —Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması nedeniyle —gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir. Davacı tarafından dava konusu şirketin— numaralı hesaplarında bulunan bakiyenin çekilebilmesi ve bunlarla bağlantılı tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi yönünden, eldeki davanın ——TTK geçici 7 maddesinde şirketlerin resen terkin sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup, 5174 sayılı—- Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması bu sebepler arasında sayılmadığı gibi şirkete ve şirketlerin temsilcilerine tebliğat yapıldığına ilişkin herhangi bir mazbata / belge sunulmamış ve sicil dosyasında da rastlanılmamıştır. Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun da yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket geçici 7.madde kapsamı dışında olup davaya konu ihya talebi TTK nın gecici 7 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir.—- ilamları da bu doğrultudadır.)Davacının, dava konusu şirket adına kayıtlı hesaplarda bulunan bakiye bedellerin çekilebilmesi ve tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı mevcut olup, terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerekmekle, —-numaralı hesaplarında bulunan bakiyenin çekilebilmesi ve bunlarla bağlantılı tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi işlemleriyle sınırlı olmak üzere ihyası ile şirketin bu konularla sınırlı olmak üzere—yeniden tesciline, karar vermek gerekmiştir.Ek tasfiye işlemlerinin de aynı —– tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir— atanmamış; davacı tarafın dava dilekçesindeki talebi nazara alınarak davalı —aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen —- tüzel kişiliği terkinle sona ermiştir. Tüzel kişiliği sona eren şirket, hak ehliyetini ve bunun usul hukukundaki yansıması olan taraf ehliyetini (HMK m.50) kaybeder. Taraf ehliyetinin bulunması HMK 114/1-d maddesi uyarınca dava şartıdır.Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiği, şirketin tüzel kişiliğinin bulunmadığı, hukuk düzeninde var olmadığı, davalı şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin bulunmadığı, HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca taraf ve dava ehliyetine sahip olunmasının dava şartı olduğu, HMK’nın 115. maddesine göre dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden gözetilmesinin gerektiği sebebiyle davanın davalı — yönünden usulden reddine karar vermek gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, —–numarasında kayıtlı iken sicilden resen terkin edilen — numaralı hesaplarında bulunan bakiyenin çekilebilmesi ve bunlarla bağlantılı tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi işlemleriyle sınırlı olmak üzere İHYASI ile şirketin bu konularla sınırlı olmak üzere— yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere —— olarak atanmasına,
3-Kararın— tescil ve ilanına ,
4-Davalı—-aleyhindeki davanın, dava şartı olan taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle, HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken —- harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı — yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren –hafta içinde—Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.