Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/433 E. 2023/12 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/433 Esas
KARAR NO : 2023/12

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——nezdinde —— numaralı Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi bulunan —— plakalı aracın kaza tutanağında belirtildiği gibi 10/07/2021 günü sebep olduğu kaza sonucunda müvekkili—– adına kayıtlı —— plakalı aracın hasarlandığını, meydana gelen kazada —–poliçesi bulunan—– plakalı araç sürücüsü 2918 Sayılı KTK’nın 59. Maddesini ihlalden dolayı asli kusurlu, müvekkilinin ise tali kusurlu olduğunu, yaşanan tarfik kazasından sonrasında müvekkilinin aracının çok ağır hasar aldığını, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın tespiti için davalı sigorta şirketi hakkında —– başvuruda bulunulduğunu, —— sayılı dosyasında yapılan yargılamada müvekkilimizin aracında 39.589,54 TL hasar tespit ettiğini, oluşan kaza sebebi ile araçta değer kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının giderilmesi için davalı sigorta şirketine başvurda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafındnan hiçbir cevap verilmediğini, taleplerini zimni olarak ret ettiğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyanla; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla (HMK 107 Maddesi gereği belirsiz alacak davamızı) şimdilik 10 TL değer kaybı tazminatının davalı şirketin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İlgili kazaya karışan,—– plakalı araç Müvekkili——. tarafından 05/01/2021 – 05/01/2022 tarihlerini kapsayan —— numaralı Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanmış olup, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu iş bu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, uyuşmazlığa konu—— plakalı aracın hasar tespit işlemleri ile ilgili —— nezdinde 10.07.2021 tarihinde ——- numaralı trafik hasar dosyasının açıldığı, Sigorta şirketince atanan sigorta—– tarafından araç üzerinde yapılan incelemeler neticesinde —–raporunun tanzim edildiğinin anlaşıldığını, —— plakalı aracın sağ ön yan kısımlarından almış olduğu darbe sonucu sağ ön çamurluk, sağ far, ön panel, ön panjur, ön tampon demiri, ön tampon ve muhtelif plastik parçaların hasar gördüğü tespit edildiğini, —–plakalı aracın—– kayıtlarında yapılan geçmiş hasar sorgulamalarında ağır hasar kaydının bulunmadığı, davaya konu kaza öncesinde 7 hasar kaydının daha bulunduğunun tespit edildiğini,——-tarafından —— sayılı dosyasında değer kaybı tespit edilmiş olduğundan belirsiz alacak davası açılmasına hukuki yararın bulunmadığını beyanla; Davacının bildirmiş olduğu —–sayılı dosyasının——- istenmesine, Belirsiz Alacak Davası açılmasına hukuki menfaat olmadığından davanın reddine, araçta değer kaybı olmadığından davanın reddine, değer kaybı tespiti için bilirkişi atanacak olması halinde aracın kilometresi, yaşı ve kullanım durumunun dikkate alınarak eski 9 adet kazasının ayrı ayrı araştırılmasına gerekirse ilgili Sigorta şirketlerinden hasar dosyalarının istenmesine, Değer kaybı yönünden bilirkişi İncelemesi yapılması halinde dosyanın; 01.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartları uyarınca değer kaybının tespiti için konusunda uzman ve ehil bilirkişiler kanalı ile incelenmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin dava aleyhimize sonuçlansa dahi dava açılmasına sebebiyet vermemiş olmamız nedeniyle karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybının tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.Davacı taraf mahkememize başvurmadan önce —– nezdinde davalı sigorta aleyhine başvuruda bulunmuş ve—— sayılı kararı ile başvurunun kabulü ile 100 TL’nin davalıdan alınark davacıya verilmesine kesin olarak karar verilmiştir.Dava şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nun 114/1. maddesinin ı bendinde “aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” şeklinde ifade edilen derdestlik, dava şartlarındandır. Açılmış olan bir davanın görülebilmesi için bulunması ya da bulunmaması gereken dava şartlarından biri olan derdestlikten söz edilebilmesi için daha önce açılmış olan davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekmektedir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı belirtilmiş, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde de, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir. Bu itibarla hakem kararı kendisine verilen mahkeme, hakem kararının kendisine verildiğini ve kararın neden ibaret olduğunu iki tarafa da yazılı olarak tebliğ etmelidir. Her iki taraf hakkında da temyiz süresi ancak bu tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.Eldeki davaya konu değer talebi ile ilgili olarak davacının aynı davalıya karşı—— başvurduğu,——- tarafından kesin olmak üzere karar verildiği, davacının—- verilen kararın kesinleşmesinden sonra aynı konuda, aynı dava nedenlerine dayanarak, aynı davalıya karşı artık genel yargı yoluna başvuruda bulunamayacağı anlaşıldığından —— davanın kesin hükme ilişkin dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- 6100 Sayılı Yasa’nın 114/1-i ve 115/2 maddesi gereğince davanın kesin hükme ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile artan 99,20-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen—– nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.