Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/412 E. 2023/80 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/412 Esas
KARAR NO : 2023/80

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava cevaba cevap dilekçelerinde özetle; Davacı müvekkil, rücuen alacağının tahsili için;——- —– bedelli icra takibi başlattığını, davalı borçlu söz konusu takibe —– tarihinde itiraz ettiğini, Davacı müvekkilinin, —- yılının sonuna kadar davalı ile birlikte dava dışı ——– yetkili —- ortağı olduğunu,——-. hakkında, geçmişte edinmiş olduğu bir — nedeniyle —- sayılı karar ile 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gereği takip başlatıldığını, ——– karar ile; alacaklı müvekkil, borçlu — —– olan mezkur borcundan dolayı davalı …, dava dışı ——–birlikte müteselsil sorumlu hale geldiğini, ———- kararının iptali için açılan dava,—————– dosyası ile incelendiğini, yerel mahkeme tarafından verilen nihai ret kararı —- denetiminden geçerek kararın — tarihinde kesinleştiğini, —- kararının iptali için açılan dava ise—— dosyası ile incelendiği, Yerel mahkeme tarafından verilen nihai ret kararı —- denetiminden geçerek bu kararında da yine 20.05.2021 tarihinde kesinleştiğini, —— ödeme emrinin iptali için açılan dava ise —— sayılı dosyası ile incelenerek reddedildiği ve — denetiminden geçerek kesinleştiği, —- denetiminden geçmiş mezkur yargı kararları neticesinde borç kesinleşmiş ve —-müvekkili ve diğer borçlular hakkındaki takibine devam ettiğini, ——— parasının; ——- talebi üzerine, takip kapsamında —- hesabına aktarıldığı ve Bu tahsilatla birlikte borcun sona erdiği, davalı ve diğer sorumlular borçtan kurtulduklarını, mezkur borcunun tamamının müvekkilinin banka hesabındaki paradan tahsil edilmesi sonucu; müvekkilin, teselsüle ilişkin TBK 162 ve devamı maddeleri gereği, davalının payına düşen —— için davalıya rücu etme hakkının doğduğunu, Rücu hakkının ——— tarihinde doğumu ile de borcun muaccel hale geldiği ve faiz işlemeye başladığını, Davalı borçluya, borcun kendi payına düşen kısmını müvekkile ödemesi için, —– tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini,—–tebliğ edildiğini; tüm bu girişimlere rağmen borcun ödenmediğini, yapılan—- görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını; müvekkilin —- tahsilat yapılmasına ilişkin herhangi bir başvurusunun bulunmadığını, Borçlu tarafın her ne kadar cevap dilekçesinin temelini bu noktaya oturtmaya çalışsa da; müvekkilinin, tahsilat yapılmasına ilişkin—- başvurusunun bulunmadığını, —- tatbik edilerek, banka hesaplarına —- borç ve ödeme emrine yapılan itirazlar ile ilgili idari davaların sonuçlanması üzerine tahsilat aşamasına re’sen geçerek hacizli paraları kendi hesabına aktardığını, borçlunun cevap dilekçesindeki iddialarının hakikate aykırı—– manzumesi, haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla; davanın kabulüne, —–. sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan, borca ve yetkiye haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere, azami hadden olacak şekilde icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı müvekkile ödenmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın Müvekkili … ve Dava dışı (ortaklardan) ———– çevrilerek ———- tarafından kendi hesabından tahsil edildiğini, bu tutardan her bir ortağın 1/4 oranında sorumlu olduğu, talep edilen tutarın üç gün içinde ödenmesini aksi halde ———— ihtar ettiğini, Davacının anılan ihtarnamesine——–yevmiye sayılı cevabı ihtarname ile bahse konu — olan borç sebebiyle gerek müvekkilinin ve gerekse ihtarnamedeki diğer muhatap —-menkul ve ————- tarafından hacizli olduğu halde Davacının —– bizzat yazılı olarak başvurarak borcun hesabından alınmasını talep ettiğini, bu talep sonucu tahsilatın yapıldığını, bu sırada — aleyhine açılmış derdest davaların bulunduğunu ve borcun yapılandırılması ve taksitle ödenmesi görüşmeleri devam etmekte iken yazılı olarak başvuruda bulunarak alacağın kendi hesabından tahsilini talep etmiş olması sebebiyle muaccelliyetin söz konusu olmadığı öncelikle bir hesap mutabakatı yapılması gerektiğinin bildirildiğini, Davacının ihtarnamesin yine cevabi ihtarnamemizde, muhatap olarak yer alan dava dışı ——– yılında bir kısım nakit tahsilatlar yapılmış olduğundan alacağın ayrıca likit de olmadığı bildirildiğini, Davacı ile birlikte— borcun doğduğu tarihteki ————- olan Davalı Müvekkil …————— tüm menkul ve —- tarafından haczedildiğini, haczedilen bu varlıkların her birinin borcu fazlasıyla karşılamaya yetecek miktar ve değerde bulunduğunu, buna rağmen Davacı taraf —-yükselmesini fırsat bilerek, diğer ortaklara hiç bilgi vermeden ve izin almadan onları ekonomik olarak zor durumda bırakarak ——— dilekçe ile hiçbir çekince ya da ihtirazi kayıt koymadan özetle —— hesaplarından tahsilini artan kısmın da kendilerine iadesini talep ettiklerini, bunun üzerine —– kesinleşen idare mahkemesi kararı üzerine değil, Davacının yazılı olarak başvurusundan sonra harekete geçerek davacının banka hesabından tahsilat cihetine gittiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, %20’den az olmamak kaydı ile tazminata karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle,—– davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce ——– esas sayılı dosyası —- üzerinden celp edilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; mahkememizin —– Esas sayılı dosyası ile —— dosyasındaki davaların aynı sebepten doğduğu, her iki dosyada da davacının —- ödediği bedelin tahsilini talep ettiği, ——— tamamını davalı şirketten talep ettiği huzurdaki davada ise ödediği bedelin hissesi oranında davalıdan tahsilinin istendiği, uyuşmazlığın temelinde aynı vakıa bulunduğu, aynı olay ile ilgili mahkemelerden farklı kararlar verilmemesi gerektiği, her iki dava arasında birlikte tahkikat yapılması ve delillerin birlikte toplanmasını haklı gösterecek derecede yakınlık bulunduğu, HMK m.166/1,4 hükümleri uyarınca davalar arasında bağlantı olduğu görülmekle mahkememizin—- dava dosyası ile— sayılı dava dosyalarının HMK’nın 166/2. maddesi uyarınca birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan mahkememizin—- sayılı dosyası——- dosyasının HMK’nın 166/1. maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-)Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-)Yargılamanın ————- Esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
4-)Birleştirme kararının HMK 166/3 maddesi uyarınca——– sayılı dosyasına bildirilmesine,
5-)Harç ve yargılama giderlerinin birleştirilen dosya üzerinden nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere, oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.