Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/407 E. 2022/619 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/407 Esas
KARAR NO:2022/619

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:09/06/2022
KARAR TARİHİ:28/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan — pay sahibi ve yetkilisi olduğu —6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden haksız ve usulsüz şekilde re’sen terkin edilmesi sebebiyle söz konusu — sicil kaydının düzeltilerek sicil kaydının yeniden açılmasına ve şirketin ticari hayatına devam edebilmesi için şirketin ihyasına ve sermaye arttırımına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı taraf duruşmalara katılmamış ve davaya karşı cevap dilekçesi vermemiştir.Mahkememizce; —, hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu celp edilerek incelenmiştir.Dava, TTK’nın Geçici 7. madde uyarınca ticaret sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesi gereğince; — tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen — ile— tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup— şirketler 559 sayılı TTK’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya —tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir.
— kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler — bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen— bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren — yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya — ihyasını talep edebilecektir.6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye edilecekleri ve ticaret sicilinden re’sen kayıtlarının silinmesi hususu düzenlenmiş olup, aynı maddenin 4/a bendi uyarınca kapsam dâhilindeki şirket ve— ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya — temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacak, yapılacak ihtar ilan edilmek üzere — aynı gün gönderilecek, ilan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren — akşamı itibarıyla,— tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçecektir. Aynı maddenin 11. bendinde ise, dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya—bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.Mahkememizce celp edilerek incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre; şirketin 6103 sayılı Yasanın 20.m uyarınca sermaye artırımını yapmaması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı — ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin şirkete tebliğe çıkarıldığı ancak tebligatın iade edildiği, —- yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın sicil kayıtları içerisinde yer almadığı anlaşılmaktadır. Oysa ihtarın şirkete tebliğ edilememesi halinde şirket yetkilisine tebliğ çıkarılması gerekirken, bu usule uyulmaksızın doğrudan —ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırı olup, terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır.
Eldeki dava ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği —– tarihinden itibaren —yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra —tarihinde açılmıştır. Şu halde davanın açıldığı tarihte, yukarıda anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuş ise de yapılan terkin işlemi usulsüz ise —- yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması mümkün olmayacağından, davanın süresinde açıldığının kabulü gerekmektedir.
Öte yandan sicil işlemi hatalı olmakla birlikte, dosya kapsamından şirketin TTK’na —-tarihli 6552 sayılı Kanunun 133 üncü maddesiyle eklenen Geçici 10.maddesinde öngörülen sürede de asgari sermaye şartını yerine getirmediği anlaşılmakla münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından, mahkememizce ancak tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebileceği kanatine varılmıştır.—-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete—atanması gerekmektedir.Dolayısıyla yukarıda açıklanan bu hususlar dikkate alınarak şirketin tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesi ve şirkete— atanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KABULÜ ile,—–sicil numarasında kayıtlı — tüzelkişiliğinin tasfiyesi işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-TTK’nun 547/2.maddesi gereğince ihya edilen şirkete — numaralı davacı —–olarak atanmasına,
3-Keyfiyetin tescil ve — ile ilanına, masrafların davacı tarafça karşılanmasına,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken — harç dava açılırken peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin davalı yasal hasım olduğundan ve davanın açılmasına sebep olmadığından davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebep olmaması nedeniyle davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren –hafta içinde — istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.