Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/371 E. 2022/685 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/371 Esas
KARAR NO:2022/685

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/05/2022
KARAR TARİHİ:11/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil — tarafından — yoluyla alınan ve işleten sıfatına haiz olunan—ilçesinde tek şeride düşmüş yolda (çift şeritli yol çalışma sebebiyle tek şeride düşürülmüş), yavaşça ilerlerken trafik durma noktasına yaklaştığı, bu sırada arkadan gelen —-ait ve bu şirkette çalışmakta olan—- kullanımındaki —hızla öndeki müvekkile ait araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada arkadan çarpan — sürücüsünün —- kusurlu olduğunu, bu kaza neticesinde müvekkile —marka araçta maddi hasar meydana geldiği, hasarın müvekkilin— tarafından karşılandığı, ancak aracın orjinal parçalarının değişmesi ve piyasada kazalı araç statüsüne düşmesi sebebiyle değerinde ciddi miktarda kayıp söz konusu olduğunu, değer kaybına ilişkin—tarihide davalının sigortasına başvuru yapıldığını, söz konusu sigorta tarafımıza herhangi bir ödemede bulunmadığını ve cevap verilmediğini, söz konusu kazaya ilişkin olarak — başvurusu da yapılmış ancak görüşme sonucunda netice alınamadığını beyanla; Davanın kabulüne, fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak,—tespitinden sonra artırmak kaydıyla şimdilik —değer kaybı tazminatının ve yasal faizinin davalılar aleyhine hükmedilmesine, Yargılama masrafları ve avukatlık vekalet ücretinin davalılar aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Olayın meydana gelmesinde müvekkil şirketin ve—kusuru bulunmadığını, bu oran — incelemesi yapılmadan yüzeysel bir değerlendirme neticesinde atfedilen bir kusur olduğunu, bu tespitin hatalı olup haksız ve hukuka aykırı neticeler meydana getirdiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilere atfedilen kusura dair savunmaları esas olmakla mahkemenin aksi kanaatte olması halinde; davacı yan —- sigortasına değer kaybı tazmini için başvuru yaptığını, davacı yan her ne kadar ödeme yapılmadığını iddia etmişse de davacı yanca yapılan başvuru neticesinde —- tarihinde davacı yana ödeme yapıldığını beyanla; Müvekkil aleyhine ikame edilen işbu davanın öncelikle dava şartı noksanlığından usulden reddine; Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine ve her halde muhakeme giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesi talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan zararın ve değer kaybının tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK’nın 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar ise TTK’nın 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ile yine TTK’nın 4/1 f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.—- tarihli yazı cevabında; —-plaka sayılı aracın hususi mahiyette olduğu,—plaka sayılı aracın ise— mahiyette tescile kayıtlı olduğu bildirilmiştir.Davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden trafik kazasından kaynaklı değer kaybına ilişkin maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak, davalı sürücü ile birlikte davalının çalıştığı — karşı dava açılmıştır.
Davacı ve davalı şirketin Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir oldukları, meydana gelen trafik kazasında davacı şirkete ait araçla davalı şirkete ait aracın çarpışması sebebiyle maddi zarar meydana geldiği, dosyada mevcut kaza tarafı araçların ruhsat bilgilerine göre davacıya ait aracın hususi, davalıya ait aracın ticari araç olduğu, bu hali ile olayın haksız fiil kapsamında kaldığı ve her ne kadar davalı aracı ticari ise de davacı aracının ticari olmadığı, davacıya ait hasar gören aracın davacı şirketin ticari işletmeleri ile ilgili olduğuna dair bir delilin bulunmadığı, hal böyle olunca da davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu anlaşılmıştır.—Sayılı Kararı da aynı doğrultudadır.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren — hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli — gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren — hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile — istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.