Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/350 E. 2023/686 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/240 Esas
KARAR NO: 2023/548
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/04/2022
KARAR TARİHİ: 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.03.2021 tarihli sözleşme çerçevesinde müvekkili ——- Şti ile —— şirketi arasında mutabık kalınan ve 12.04.2021 tarihli proforma faturada belirtilen ——- MODEL——– MODEL marka ve model ekipmanların ve makinenin müvekkiline satışı ve teslimi hususunda anlaşıldığını, anlaşma sürecinde —— firma yetkilisi ——– ile mail yazışmaların ——– mail adresi üzerinden gerçekleştirildiğini, sözleşme çerçevesinde davalı tarafa 150.000,00 USD (Yüz Elli Bin Amerikan Doları) ön ödeme yapıldığını, müvekkilinin makine ve ekipmanların teslimini sözleşmeye uygun olarak talep ettiğini, yapılan ödemenin 50.000,00 USD tutarı 03.03.2021 tarihinde elden ödendiğini, 01.03.2021 tarihli sözleşmeyi de imzalayan davalı ——– firma yetkilisi ——- bedeli elden teslim aldığına ilişkin imza attığını bahis konusu orijinal ıslak imzalı belgeyi dosyaya dilekçe ekinde sunulduğunu, bu ödemenin akabinde 100.000 USD daha ödeme yapıldığını ilgili ödemeye ilişkin yine şirket yetkilisi ——- 29.06.2021 tarihinde mail göndererek ödemeyi aldıklarını belirten imzalamış olduğu belgeyi taraflarına mail olarak gönderdiğini, aynı mailde önceki aldığı tutar olan 50.000 USD’yi de tekrar belirttiği, toplamda 150.000 USD aldığını açıkça ve yazılı bir şekilde beyan ettiğini beyan ederek, davalı/borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, davalı tarafça davaya karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.Davalı şirket yetkilisi katıldığı 05/10/2022 tarihli celsede: “Davacı taraf ile aramızda sözleşme yapıldığı hususu doğru olup, davacı taraf sözleşme gereği tarafımıza sadece 50.000 USD tutarında ödeme yapmıştır, her ne kadar ben kendilerine mail yolu ile 150.000 USD teslim aldığıma dair belge göndermiş isem de beni ——- arayarak böyle bir yazı göndermem halinde ödeme yapılacağı söylenip kandırıldığım için bu şekilde bir belge gönderdim ancak davacı sözleşme gereği ödemesi gereken bedelin tamamını ödemedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Mahkememizce; ———Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş; ——– Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan davacı şirketin, 2021 yılı BA formları, ——– Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan davalı şirketin 2021 yılı BS formları, ——– Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davacı şirketin ticaret sicil kaydı, ——- Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı şirketin ticaret sicil kaydı celp edilerek incelenmiş, davalı şirket merkezinin mahkememiz yargı alanı dışında bulunması nedeniyle talimat yazılarak davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mahkememizce inceleme yapılarak hüküm kurmaya ve denetime elverişli raporlar alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.Dava; ——– Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.Mahkememizce ——– esas sayılı dosyası celp edilerek, dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler incelenmiştir. Söz konusu icra dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 09/12/2021 tarihinde icra takibine girişildiği, davacı-alacaklı tarafından toplam 150.000,00 USD’nin davalı-borçludan tahsilinin talep edildiği ödeme emrinin davalı-borçluya 20/12/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da yasal itiraz süresi içerisinde 22/12/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiği, buna bağlı olarak icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulduğu, takibin durdurulması kararının davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği, davacının yasal süre içersinde bu davayı açtığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki tespitler uyarınca; taraflar arasında satıcısı davalı —– şirketi ile alıcısı davacı ——ŞTİ. olan 01/03/2021 tarihli satış sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafın da kabulünde olan sözleşmenin 1.1. Maddesi uyarınca satılan ürünün faturada belirtilen çuval üretimi için —— ve dokuma ekipmanları olduğu, ürünün fiyatının 250.000 USD olduğu, ürünün yüklenmesinden önce avans olarak 150.000 USD ödeneceği, geriye kalan 100.000 USD nin 1 yıl içerisinde ödeneceği, devamı maddelere göre de ürünün tesliminin avans ödemesi yapıldıktan sonra 15 gün içerisinde gönderileceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafça sözleşme gereği 150.000 USD’nin ödenmesine rağmen davalı tarafça satış sözleşmesine konu makine ve ekipmanların teslim edilmediği gerekçesiyle davalı tarafa ——- Noterliğinin 19/11/2021 tarihli, ——- yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnameye rağmen teslim sağlanmadığından dava konusu icra takibinin başlatıldığı, Mahkememizce talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu ve davacı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde alınan bilirkişi raporu uyarınca, davaya konu takipte talep edilen 150.000 USD tutarındaki ödemeve dair her iki tarafın da ticari defterlerinde kavıt bulunmadığı, ayrıca tarafların bağlı olduğu vergi dairelerinden celp edilen Ba/Bs Formlarında da karşılıklı beyan edilmiş herhangi bir fatura beyanlarının olmadığın ve hem ticari defterlerinde hem de vergi dairelerine beyanlarında karşılıklı herhangi bir ticari ilişkiye rastlanmadığının tespit edildiği, davacı tarafça delil olarak dosyaya sunulmuş olan 29.06.2021 tarihli adi yazılı belge uyarınca davalı tarafın, 150.000,00 USD tutarındaki alacağı teslim aldığını beyan ettiği, söz konusu senet üzerinde şirket kaşesi ve yetkilisinin imzasının da yer aldığı, davalı şirket yetkilisinin mahkememiz ön inceleme duruşmasında verdiği beyanında 150.000 USD teslim aldığıma dair belge gönderdiğini kabul ve ikrar ettiği, ancak 100.000 USD yi esasında teslim almadığını, kandırıldığım için bu şekilde bir belge gönderdiğini beyan ettiği, ancak süresinde davaya cevap vermeyen ve delillerini bildirmeyen davalı tarafın imzası ikrar edilmiş senedin aksini usulüne uygun olarak ispatlayamadığı, bu durumda söz konusu adi yazılı senetin, davalı taraf aleyhine kesin delil niteliğine haiz olduğu, dolayısıyla davacı tarafın iddasını ispat ettiği, her ne kadar söz konusu ispata rağmen mahkememizce davacı tarafa sehven yemin teklifinde bulunma hakkı hatırlatılmış ise de, davalı şirket yetkilisinin eda ettiği yeminin mahkememizce hükme esas alınamayacağı kanaatiyle açılan davanın kabulü ile ——– esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına dair karar vermek gerekmiştir.İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabulüne karar verilen asıl alacak miktarının takip tarihindeki TL karşılığının %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-ç ve 326. maddeleri gözetilerek dava öncesi ödenen arabuluculuk ücreti zorunlu giderlerinin yargılama gideri olarak kabul edilmesi ve davada haksız çıkan taraftan alınarak Hazineye gelir yazılmasına karar verilmesi gerektiğinden, Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk zorunlu yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına ilişkin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.

HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle) :
1-Davanın KABULÜ ile——- esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacak miktarının takip tarihindeki TL karşılığının %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 150.930,94 TL nisbi harçtan başlangıçta alınan peşin harcın mahsubu ile bakiye 123.296,33 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 27.521,89 TL dava açılış masrafı ile 3.398,00 TL yargılama masrafından ibaret toplam 30.919,89 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 209.475,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalı yetkilisinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2023