Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/347 E. 2022/739 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/347 Esas
KARAR NO: 2022/739
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 18/05/2022
KARAR TARİHİ: 28/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil —— eşi ve diğer müvekkillerin babası olan —- davalı —–tarafından —– sigortalanmış olan —— plaka —– tarihinde yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, müvekkillerin murisi —– ailesinin geçimini sağladığını, vefat sonrası müvekkil——– ile hiçbir geliri olmaksızın tek başına ortada kaldığını, davalı ——– numaralı destekten yoksun kalma tazminatı talepli dosya davalı tarafından, araç sürücüsü olan müvekkillerin murisi —– kazada kusurlu olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Madde kapsamında yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak müvekkillerin destekten yoksun kalma tazminatının işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın araç —– ihbarını talep ettiklerini, davacı tarafın sigortalıdan herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde taraflarından tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, davacının zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığını, davanın zaman aşımına uğradığını, kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirket ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, davayı kabul manasında olmamak üzere sözkonusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzili gerekeceğini, müvekkil şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, . işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu 96.madde gereğince teminatın paylaştırılması gerekeceğini, manevi tazminat talepleri zmms teminatı dışında tutulduğunu, tüm bu nedenlerle açılan davanın usulden ve esastan reddine, davanın ihbarına yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış dosyamız arasına celp edilmiştir.
7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir. 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı vekili ——- tarihli duruşmada dava dilekçelerini tekrar ettiği, arabuluculuğun ihtiyari olduğu için başvuruda bulunmadıklarını beyan etmiştir
Anılan düzenlemelere göre dava açılmadan arabuluculuğa başvurulması gerektiği, is bu dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadığı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacağı, bu hali ile arabulucuya başvuru şartının dava açılmadan önce yerine getirilmediği, açıklanan nedenlerle açılan davanın 7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/10/2022