Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/124
KARAR NO : 2023/281
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 21/02/2023
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı miras ortaklığı temsilcisi dava dilekçesinde özetle; ——. Sulh Hukuk Mahkemesinin ——. sayılı dosyası ile merhum ——, eşi —— ve kızları —— terekesine temsilci atanması talebi ile devam eden yargılamada 08.02.2023 tarihinde yapılan duruşmada: “Davanın kabulü ile —–T.C. Kimlik Nolu muris —– babası ——ve annesi —— miras ortaklığına, TMK 640/3 maddesi gereği miras paylaşımı yapılıncaya kadar tüm işlemlerini, hukuki, ticari işlemlerini yapmak üzere resen ve takdiren tarafsız 3. ehil kişi olan —–Miras Ortaklığına Temsilci Atanmasına,” karar verildiğini, mirasçılık belgelerine göre —–dolayısı ile —–ve —— mirasçıları, —–olduğunu, muris—– babası—– ve annesi——miras ortaklığına dahil olup, elbirliği halinde malik olunan şirket genel kurullarına varis hissedarlar adına iştirak edip, kararlara katılmaya, denetleme haklarını kullanmaya, davalar açmaya, tüm işlemlerini, hukuki, ticari işlemlerini yapmak üzere üzere temsilci atanması talep edilen şirketler arasında ——bulunmakta olduğunu, dava konusu miras ortaklıklarına dahil, kurucusu merhum —–olan davalı —- Miras ortaklığı temsilcisi olarak gerek göreve başlamamdan önce bir kısım varisler tarafından, gerekse göreve başlamadan sonra 16.12.2022 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısında, Divan Başkanlığına sunulan ve tutanağa geçen davalı şirket ile bağlı iştiraki olan şirketler hakkındaki inceleme, bilgi alma ve özel denetçi atanması taleplerinin, gerek Yönetim Kurulu, gerekse Genel Kurul tarafından yeterli gerekçe gösterilmeden, açıklama yapılmadan 4.307.304,851 kabul oyuna karşılık 465.701.697,405 ve 128.344.595,5 imtiyazlı oyla reddedildiğini, muhalefet şerhi tutanağa düşüldüğünü, Yönetim Kurulunun ve şirket organlarının Kanunu ve esas sözleşmeyi ihlal ederek, hissedar miras ortaklığını zarara uğratmış olabilecekleri kanısı ile —–Sulh Hukuk Mahkemesinin ——sayılı dosyasından alınan izin ve yetki belgesi uyarınca; TTK 438, 439, 440 ve 200. maddeler ile ilgili sair yasa hükümleri uyarınca mahkemeden özel denetçi atanmasını talep etmek zorunlu olduğunu tüm bu nedenlerle davalı Şirket ve bağlı şirketler hesap ve belgelerinde inceleme ve denetleme yapmak üzere denetim yahut danışmanlık görevi üstlenmemiş, bağımsız uzman bir özel denetçi atanmasına, atanacak bağımsız uzman özel denetçi tarafından, bunlarla sınırlı kalmamak kaydıyla, Davalı şirket ile ilgili olarak; davalı şirketin A grubu pay sahibi olan —— ve onların sahibi olduğu ——şirketine sermaye avansı olarak muhasebeleştirip, sonradan şirketten olan muaccel alacakları açıklaması ile sermaye artışlarında denetimsiz hisse verilmesinin haklı olup olmadığının incelenmesini, 2013 yılı sermaye artırımından elde edilen hasılatın önce 60 milyon TL hasılat elde edildiği, bu meblağdan 6.040.000, TL masraf edildiği açıklandıktan sonra bilahare 57.500.000,- TL net gelir elde edildiğinin açıklanmasındaki çelişkinin incelenip ortaya çıkarılmasını, davalı şirket devamlı zarar etmesine rağmen yüksek vergi cezaları ödenmesinin doğru ve uygun olup olmadığının incelenmesini, zarar eden ve faaliyeti olmayan şirketin yöneticilerinin aldıkları ücretlerin incelenmesini, şirketin faaliyet konusu olmayan harcama olup olmadığı, yönetici ve personel ücretlerinin piyasa şartlarına uygun olup olmadığının incelenmesini, bağlı şirketlerin hesap ve faaliyetlerinin tam ve doğru olarak şirketin konsolide bilançosunda yer alıp almadığının incelenmesini, bağlı şirketler veya 3. şahıslar lehine başkaca kefalet verilip verilmediğinin incelenmesini, atanacak bağımsız uzman özel denetçi tarafından, bunlarla sınırlı kalmamak kaydıyla Bağlı Şirketlerin, elektrik satışlarının piyasa şartlarına uygun olup olmadığının, alacakların teminata bağlanıp bağlanmadığının, satış hasılatlarının sarf yerlerinin incelenip denetlenmesine, elektrik satışlarının hangi şirketlere yapıldığının, farklı müşterilere satış yapılsaydı daha karlı olunup olunmayacağının incelenmesine, satılan elektriğin ve madenlerin maliyetinin nasıl hesaplandığı konusunun ayrıntılı incelemesi ile işbu incelemede, üretilen elektriğin önemli girdisinin su olduğu, suyun da bedelsiz olduğunun gözetilmesine, yatırım dönemi ve işletme döneminde yapılan harcamaların, yapılan sigorta poliçelerinin gerçek maliyetlere uygunluğunun denetlenmesine, bağlı şirketler hakkında yeterli bilgi, finansal tablo, faaliyet raporu paylaşılmadığından bilgimiz olmayan, satış pazarlama giderlerinin denetlenmesine gerçeğe uygunluğunun kontrolüne, davalı şirket ve bağlı kuruluşlarının kullanmış olduğu kredilerin ne maksatla alındığının, nerelerde kullanıldığının, geri ödemelerin yapılıp yapılmadığının ve kefillerin riskleri hakkında inceleme yapılmasına, davalı şirket Genel Kurul toplantılarına vekaleten katılan ortakların usulüne uygun Noter tasdikli vekaletlerinin var olup olmadığının, varsa usulüne uygun olup olmadığının ve gerek hazırlar cetveli gerekse işbu cetveldeki imzaların sahibine ait olmadığının denetlenmesinin yapılmasına, davalı şirket Genel Kurul toplantılarına vekaleten katılan ortakların usulüne uygun Noter tasdikli vekaletlerinin var olup olmadığının, varsa usulüne uygun olup olmadığının ve gerek hazırlar cetveli gerekse işbu cetveldeki imzaların sahibine ait olmadığının denetlenmesinin yapılmasına, sermaye arttırımlarında rüçhan hakkı kullananların aldıkları hisseler ve fiyatları, halka arzlarda, arzedilen hisseleri alan kişilerin, alış fiyatlarının, bu bedellerin şirkete na şekilde intikal ederek hangi hesaplarda usulünce tutulup tutulmadığının da incelenerek denetlenmesini, terekenin bir kısım varislerinin hisseleri yok denecek dereceye indirilirken, şirketin ——gurubu hissedarlarının ve sahibi oldukları—— hisselerinin artmasının nedenlerinin denetlenmesini, ——gurubu hissedarlar ve yakınların orantısız şekilde zenginleşerek şirketin bağlı kuruluşlarının tamamına yakın hisse sahibi olmalarının ne şekilde gerçekleştiğinin, bu şirketlere yatırdıkları paraların kaynağının denetlenerek anonim şirket temel ilkeleri ile bağdaşıp bağdaşmadığının denetlenmesini, atanacak bağımsız uzman özel denetçiler tarafından, incelemenin davalı şirket ve bağlı şirketlerinin kuruluşlarından itibaren tüm yılları kapsayacak şekilde yapılmasına, davalı şirket ve bağlı şirketlerinin ticari defter ve kayıtlarının da incelemesi suretiyle ayrıntılı rapor düzenlemesine, Özel Denetçi ücretlerinin davalı şirketçe karşılanmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf daha evvel bilgi alma hakkını kullanmamış olduğundan davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 438. maddesine göre, halka açık şirketlerde sermayenin en az 1/20’sini oluşturan paydaşlar, bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış olmak kaydı ile belirli olayların özel denetim ile açıklığa kavuşturulmasını isteyebileceğini, bilindiği üzere davacı’mn özel denetim talep etme hakkı, ilgili TTK hükmü uyarınca bilgi isteme hakkının kullanılmış olması ön şartına bağlı olduğunu, kanun koyucu işbu madde ile gerek şirketin genel kurulundan gerekse genel kurulca reddi halinde mahkemeden özel denetçi talep edebilme hakkı, işbu haklan kötüye kullanımını engelleyebilmek adına bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olması ön koşuluna bağladığını, davacının dava dilekçesi ekinde, sunduğu 08.08.2023 tarihli bilgi talep evrağı herhangi bir resmi kanal ile gönderilmediğini, 12.08.2023 tarihinde müvekkil şirket tarafından tebliğ alındığını ve müvekkili şirket tarafından 25.08.2022 tarihinde—— Noterliği kanalı ile cevaplandırıldığını, kaldı ki işbu bilgi alma hakkı davacı tarafça, yani miras ortaklığınca değil dava dışı —– tarafından kullanıldığını ve müvekkili şirketçe de bu yönde yanıt verildiğini, ancak, davacı’nın EK 3/B olarak sunduğu ve 16.11.2022 tarihinde imzaladığını beyan ettiği evrakın müvekkili şirkete hiçbir zaman tebliğ edilmediğini, Ağustos 2022’de tebliğ alman ve tüm detayları ile cevaplanan sorular ve müvekkili şirketin özeni dikkate alındığında, 16.11.2022 tarihli evrak da tebliğ alınsa aynı özenle cevaplanacağından söz konusu bilgi talebinin tebliğinin yapılmadığı ile ilgili herhangi bir şüphe olmadığını, davacı’nın sunduğu ekte yer alan ve müvekkili şirkete 12.08.2022 tarihinde tebliğ olan bilgi talebinden de görülebileceği üzere yöneltilen taleplerin TTK M.438 kapasamında bilgi alma hakkını daha evvel kullandığını ve bu sorularına ilişkin talepleri müvekkili şirket tarafından cevaplandığını, hal böyle iken, özel denetçi atanmasına ilişkin ikame edilen işbu davanın, ilgili TTK hükmü uyarınca ön koşulun gerçekleşmemiş olması gerekçesi ile reddi gerekmekte olduğunu, davacı tarafın 2021 olağan genel kurulunda denetlenmesini talep ettiği hususlar ile huzurdaki dava kapsamında denetlenmesini talep ettiği işlemlerin örtüşmediğini, davacı tarafın sunduğu önerge ile müvekkili şirketten daha önce bilgi talep etmemiş olduğu konularda denetçi atanmasını istediğini, denetlenmesini talep ettiği hususlara ilişkin daha evvel bilgi alma hakkı kullanmamış olan davacının talepleri, ön şart sağlanamamış olmasına rağmen genel kurulda oylamaya sunulduğunu, hazirun tarafından oyçokluğu ile reddedildiğini tüm bu nedenlerle davacı tarafından açılan davanın dava şartı olan dava şartı yokluğu nedeniyle öncelikle usulden reddine, her halükârda, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce;——Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı —— kuruluşundan itibaren tüm ticaret sicil kayıt örnekleri getirtilmiş,—– Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Dava; davalı şirkete özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
TTK’nin “1. GENEL KURULUN KABULÜ” başlıklı 438. Maddesi; “(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” hükmünü,
“2. GENEL KURULUN REDDİ” başlıklı 439. Maddesi ise; “(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmünü haizdir.
Yukarıya alıntılanan kanun maddelerinden anlaşıldığı üzere, T.T.K.’nun 438 inci maddesinin birinci bendine göre; önceden bilgi alma ve incelemc hakkının kullanılmış olması halinde ve TTK’nun 439 uncu maddesinin ikinci bendine göre; dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanacaktır.Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde; davacı miras ortaklığı temsilcisinin genel kurul toplantısının yapıldığı tarih olan 16/12/2022 tarihinde gündemin görüşülmesi sırasında özel denetime ilişkin yazılı önerge sunduğu, ancak talebin oyçokluğu ile reddedildiği, özel denetçi atanabilmesi için öncelikle davacının genel kurulda bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmaları gerektiği, pay sahibi olan davacının genel kurulda bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmasına rağmen bilgi alamaması durumunda özel denetçi atanmasının mümkün olduğu, oysa davacı miras ortaklığının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak istediklerine ilişkin taleplerini genel kurulda yapmaksızın, doğrudan özel denetçi talebinde bulundukları, davacı temsilcisinin dava dilekçesi ekinde, sunduğu 08/08/2022 tarihli bilgi talep evrakı ve 16/11/2022 tarihli bilgi talep evraklarının TTK’nun 438. maddesi kapseminde kapasamında bilgi alma hakkının kullanılması anlamına gelemeyeceği, kaldı ki bu evrakların sadece mirasçılardan ——adına düzenlendiği, işbu dava davacısı miras ortaklığı tarafından bilgi alma hakkının kullanılmadığı, dolayısıyla işbu davanın açılması için gereken ön koşulun henüz gerçekleşmediği anlaşılmakla HMK’nın 114/2 ve 115. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
TTK’nin 440/2. maddesi uyarınca denetçi atanması talebinin kabulü veya reddine ilişkin verilen kararlar kesindir. Bu nedenle davanın usulden reddine dair kesin olarak karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-)Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harç dava açılırken peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair; davacı, feri müdahil vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.