Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/334 E. 2023/229 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/334 Esas
KARAR NO: 2023/229
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2022
KARAR TARİHİ: 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/03/2023 tarihinde davalı —— tarafından sigortalı bulunan — plakalı aracın ———plakalı araca çarptığını, meydana gelen kazanın maddi hasarla sonuçlandığını, kaza sonrasında sigorta eksperinin gerekli tespitleri yaptığını, hasar bedeli ve ekspertiz ücretinin müvekkili tarafından sigorta şirketinden yazılı olarak talep edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkilinin başvurusuna herhangi bir cevap verilmediğini ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine —— numaralı dosya ile ——- başvuru yapıldığını, komisyon tarafından konunun adli ve hukuki soruşturma ve inceleme gerektirdiği gerekçesi ile dosyadan el çekilmesine ilişkin karar verildiğini bildirdiğinden bahisle meydana gelen — tarihli maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile —- hasar bedeli,—— ekspertiz ücreti olmak üzere şimdilik —-kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazanın kurgulanmış bir kaza olduğunu, gerekli araştırmanın yapılması gerektiğini, araçta oluşan hasarın müvekkili tarafından incelenmesine izin verilmediğini, meydana geldiği iddia edilen araç için belirlenen hasar onarım tutarının çok yüksek olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun, kaza tarihi itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki parça bedelleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin—– sorumlu olmayacağını, eksper ücretinin makul olmadığını, eksper atama yönetmeliğine uygun olarak eksper tayin edilmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazısı nedeni ile davacıya ait araçta oluşan hasar bedeli tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; “davaya konu 08/03/2021 tarihli kaza sebebi ile —- plakalı, ———-sürücü —– dava konusu kazada arkasından gelen aracın çarpması ile oluştuğu için atfı kabil bir kusuru bulunmadığı; —- plakalı, ——–; trafik sigorta: — sürücü —– üzerine düşen özen ve dikkati göstermeyerek önünde seyir halinde bulunan araca arkadan çarpmak sureti ile kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde Madde 56 c) Araçlar arasındaki mesafe: Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar, maddesini ihlal ettiği; aynı kanunun madde 84 araç sürücüleri trafik
kazalarında; d) Arkadan çarpma, Hallerinde asli kusurlu sayılırlar; hususu dikkate alındığında %100 asli kusurlu olduğu; — plakalı, ——- olmak üzere toplam hasar bedeli —- olduğu ve kaza krokisi ile hasar fotoğrafları beraber değerlendirildiğinde dava konusu kaza ile uyumlu olduğu ve kadri maruf olarak değerlendirilebileceği” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından sunulan 08/03/2023 tarihli dilekçe ile 1.000,00 TL olarak talep ettikleri hasar bedelini —— olarak ıslah ettiklerini beyanla 324,50-TL eksper ücreti olmak üzere toplam 44.262,66-TL bedelin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ——- motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ————
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan —– sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir ——
Davalı —– şirketi, plakalı—- aracın —- sigortacısıdır —- tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza —— tarihinde poliçe yükümlülük tarihleri içerisinde gerçekleşmiştir.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, —– plakalı aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait araçta hasar bedelinin ——- olduğu bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir.
Davalı tarafından kazanın kurgu olduğu iddia edilse de iddiasını ispatlayıcı delil sunamamıştır. İddia eden iddiasını ispatla mükelleftir. Davalının iddiasını ispat edememesi, dosya kapsamı da değerlendirilerek iddiasınına itibar edilmemiştir
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesine göre —— yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde, yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince —– tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmese dahi, davacı lehine — dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesi gerekmektedir. —– ilkelerine göre sigortacının, poliçe limitini aşmamak kaydıyla gerçek zarar ve buna tahakkuk edecek — miktarı ile sorumlu olacağı ———– karar sayılı kararı da bu yöndedir.),
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde bilirkişinin hasar bedeli hesaplamasının usulüne uygun olduğu, yukarıda açıklanacağı üzere kdv nın dahil edilmesi gerektiği kdv hesabının özel bir bilgi gerektirmemesi nedeniyle mahkememizce hesaplama yapılarak sigortanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olacağı nazara alınarak davanın kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerekir. —-
Davacı yanın talep etmiş olduğu ekspertiz ücreti ise yargılama giderlerinden olup bu anlamda maddi tazminat içerisinde değerlendirilemeyecektir.——-
Bu cihette, davacı tarafça talep edilen ekspertiz ücreti alacağı, yukarıda belirtilen emsal kararlarda işaret edildiği üzere yargılama giderleri içersinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, açıklanan sebeple davacının ekspertiz ücreti tahsil talebinin, reddine karar verilmiştir; Lakin ekspertiz ücreti, yargılama giderlerinde değerlendirilmesinden sebeple tarafların leh veya aleyhinde herhangi bir vekalet ücreti hesabına konu edilmemiştir.
Faiz başlangıç tarihi davacının davalıya başvuru tarihinden 8 iş günü sonra 29/06/2021 tarihinde temerrüte düşmesi nedeniyle faiz bu tarihten başlatılmıştır.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 43.938,16 TL hasar tazminatının davalı sigorta şirketinin bakiye poliçe limite gözetilmek üzere 29/06/2021 tarihinden itibaren işleyeceka yasal faiziyle birlike tahsil edilerek davacıya verilmesine,
2-Ekspertiz ücretinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.001,41 TL’den dava açılırken yatırılan 80,70 TL ve ıslah ile yatırılan 751,00 TL harç olmak üzere toplam 831,70 harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.169,71 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 başvurma harcı, 751,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 912,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 61,50 TL posta gideri, 324,50 ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.886,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/04/2023