Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/328 E. 2022/581 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/328
KARAR NO: 2022/581
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 31/08/2021
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —— —-düzeyinde pnömokonyoz meslek hastalığı olduğunun tespit edildiğini, —- saptanan hususlara dayalı olarak 5510 Sayılı Yasanın 14.maddesi kapsamında meslek hastalığı sonucu malul kalmış ve davalılardan müvekkili kurum zararının tahsili amacıyla meslek hastalığı nedeniyle rücuan tazminata ilişkin belirsiz alacak davası açıldığını, açılan bu davanın yargılama sürecinde davalı şirket—- adres kayıtları istendiğinde —- yazısında adı geçen şirketin—-tarihinde —– resen silindiğinin ——- anlaşıldığını, bu nedenle rücuan alacak davasında adı geçen şirket yönünden taraf teşkilinin sağlanamadığını, müvekkili kurumun davalı şirketten—- dava dosyası içeriğinden alacaklı bulunduğunu beyanla davanın kabulü ile—- numarasında kayıtlı davalı —– ihyasına ve tasfiye memurunun tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkememizce;—- ihyası talep edilen —- hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş, —— celp edilerek incelenmiştir.
Dava,—- resen terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan —- —– ihyası istemine ilişkindir.
Toplanan delillere göre, davacı tarafından ihya talebine konu —– dava açıldığı, davalı şirketin —- resen terkin edildiğinin anlaşılması üzerine, — dosyasında verilen —– tarihli ara kararı üzerine davacı vekilinin işbu şirketin ihyası davasını açtığı anlaşılmıştır.
TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ——- tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nin geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki —– adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere ——–aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK’nin geçici 7. maddesine göre açılan şirket ihyası davalarında husumet sadece ticaret sicil memurluğuna yöneltilir. Tasfiye memurları veya yöneticilerine husumet yöneltilmez, davaya dahil edilmeleri gerekmez. Eğer, şirket ihyası davasını ihyası istenen şirket ortak veya yöneticileri açmış ise, bu davanın bir nevi iptal davası gibi düşünülüp, terkin iptal edildiğine ve şirket tekrar faaliyetlerine devam edeceğine göre TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanmasına gerek yoktur. Ancak, şirket alacaklıları ihya davası açmış ise, alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup, alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin sicilde kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı, gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda TTK’nin 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanması gerekir.
Yapılan yargılama sonucunda,———– TTK’nin geçici 7. maddesine aykırı olarak bir şirketi terkin ettirdiği tespit edilir ise bu durumda yasal hasım olmadığından, kendi hatalı eylemi ile şirket terkin edildiğinden oluşacak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur.
Fakat, şirketin TTK hükümleri uyarınca genel kurulunun tasfiye kararı alması, atanan —–tarafından yapılan işlemler sonucu tasfiye sonu bilançosu açıklanarak —– şirketin terkin edilmesine yönelik davalarda ise, husumet— son tasfiye memurlarına yöneltilir. Bu tip davalarda ——–yasal hasım olup, aleyhine yargılama giderine hükmedilemez.
Her halükarda TTK’nın 547/2. maddesine göre şirketin ihyasına karar verilirse ek tasfiye memuru atanır.
İhyası istenilen şirketle ilgili yapılan işlem dosyası ticaret sicilinden celp edilmiştir.
Davalı ——- tarafından davaya konu şirketin TTK geçici 7/1-b Madde kapsamında; —— gün ve 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanan ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş —— tarihinde münfesih olmaların nedeniyle ——— gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir.
Terkin edilen şirketin münfesih olma sebebini somutlaştırmaya elverişli her hangi bir kayıt bulunmasa da, Mahkememizce davalı ——-celp edilen sicil dosyasında, yasanın amir hükmü uyarınca terkin edilen şirketin kayıtlı son adresine ve şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere yapılan ihtarın tebliğine ilişkin tebligatların iade edildiğine ilişkin ——— tarafından düzenlenen belgeyi destekleyecek mahiyette herhangi bir mazbata / belgeye rastlanılmamıştır. Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiştir.
Hak düşürücü ancak yasada düzenlenen geçerli bir terkin işlemine yönelik açılacak davalarda öngörülmüş olup somut olayda olduğu gibi geçerli bir terkin işlemi bulunmayan haller TTK’nun gecici 7. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir.
Davacının devam eden dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı mevcut olup, terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerekmiştir. Davada —– 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup, davalı tarafından davaya cevap verilmediği de nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır.——-
Şirket ihyası davasını ihyası istenen şirket ortak veya yöneticileri açmış ise, bu davanın bir nevi iptal davası gibi düşünülüp, terkin iptal edildiğine ve şirket tekrar faaliyetlerine devam edeceğine göre TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanmasına gerek yoktur. Ancak, şirket alacaklıları ihya davası açmış ise alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup, alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin —–kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanması gerekir.—— Bu nedenle TTK’nin 547/2. maddesine göre şirketin en son şirket yetkilisi ——- ek tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KABULÜ ile,—- numarasında kayıtlı iken ticaret sicilden resen terkin edilen —–kaydının, —- sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması —- işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, şirketin bu konu ile sınırlı olarak —- işlemlerini yapmak üzere, şirketin en son yetkililerinden,—- tasfiye memuru olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Kararın—- tescil ve ilanına, masrafın davacı tarafından karşılanmasına,
4-Alınması gereken 80,70 TL harcın davalı —- tahsili ile Hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 703,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ——- yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——– Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2022