Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/324 E. 2023/695 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/324 Esas
KARAR NO: 2023/695
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 10/05/2022
KARAR TARİHİ: 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/12/2021 tarihinde meydana gelen kazada davalı … ait ——— plaka sayılı araç ile davalı … sevk ve idaresindeyken müvekkiline ait ——– plakalı aracına arkadan çarparak maddi hasara uğrattığını, kazanın tamamen davalı kusuru ile meydana geldiğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu, davalı … şirketinin talebi üzerine müvekkilinin aracında meydana gelen hasar ve tamirat bedelini gösterir ——— resmi kurumlarınca hazırlanan ekspertiz raporu ve ekspertiz faturasının mevcut olduğunu, kazaya karışan davalıya ait ——- plakalı aracın trafik kaydı ile davalıların UYAP üzerinden malvarlıkları sorgulanarak malların kayıtlarına davanın niteliği gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesini, şimdilik 100,00 EURO maddi hasar ve araç tamirat bedeli ile 899,28 EURO ekspertiz ücretinin ve 1.000,00 TL araç değer kaybı zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, müvekkili şirketin sorumluluğunun müvekkilinin kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıya ait aracın davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar alıp almadığının tespite muhtaç olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.Diğer davalılar … ve … yasal süresi içinde eldeki davaya herhangi bir cevap vermedikleri görülmüş, HMK 128 madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.

ISLAH:Davacı vekilince sunulan 19/04/2023 tarihli dilekçe ile HMK md. 107 uyarınca talep ettikleri 100 EURO maddi hasar tazminatı ve araç tamirat bedeli taleplerini talep arttırımla bilirkişi hesaplama doğrultusunda 2.212,23 EURO arttırarak toplam: 2.312,23EURO maddi hasar tazminatının tazminatının kaza tarihi itibariyle işleyecek en yüksek faiz oranı ile fiili ödeme günündeki kur karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta meydana gelen hasar ve onarım bedelinin değer kaybının sigorta şirketin araç sahibinden sürücüden tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir.Davalı ——- şirketi davacıya ait ——- plakalı araca çarpan ——– plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. Zorunlu trafik sigortası poliçesi 21/01/2019-21/01-2020 tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza 04/03/2019 tarihinde gerçekleşmiş olup davacı tarafından davalı … şirketine ihtar gönderildiği, ihtarın 22/05/2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği ve ihtarda davalıdan yasal süre içerisinde ödeme yapılmasının talep edildiği, tebliğden sonraki süreçte araya bayram tatili ve idari izin girmesi sebebiyle davalının 11/06/2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.Davacı tarafından gösterilen deliler toplanmış, konunun alanı uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişiden rapor tanzim ettirilmiştirMahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile kusur yönünden——— plakalı araç sürücüsü ——— kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, ——- plakalı aracın sürücüsü … meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, araç hasar bedelinin 3.000 Euro olduğu, aracın perte ayrılması nedeni ile değer kaybı oluşmadığı, ekspertiz hizmet bedelinin 899,28 Euro olduğu, tazminat yönünden değerlendirme: davaya etken ——— plakalı araç davalı ——- şirketinin 04.06.2021-04.06.2022 -tarihleri arasında ——- nolu Trafik Sigorta poliçesi ile sigorta kapsamına alındığı, araç başına maddi hasar limitinin 43.000 TL olduğu, davacının hasarına karşılık talep edebileceği hasar tazminat miktarı 3.000 Euro x davalının sigortalısının kusuru oranında %100 =3.000 Euro olduğu, davalı hasar dosyası açarak davacıya 14.03.2022 tarihinde hasar bedeli olarak 11.136,32 TL ( 687,77 EUR- Kur 16.1918 ) ödediği, davacının davalıdan talep edebileceği bakiye hasar tazminat miktarı 3.000 Euro- 687,77 Euro =2.312,23 Euro’dur. Sorumluluğun teminat limiti 43.000 TL’nin fiili ödeme günündeki kur karşılığı Türk Lirası üzerinden olduğu, davacı 17.02.2022 tarihinde davalı …Ş.’ye bildirim yapmış, davalı … A.Ş. 26.02.2022 tarihi itibarı ile temerrüde düşmüş olduğu, Karayolları Trafik kanuna göre, işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar maddesi uyarınca davalı … sürücüsünün kusuru oranında (%100), trafik sigortası teminat aşımından sürücüsü ——— ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, temerrüt tarihinin kaza tarihi 30.12.2021 olduğu, Yargıtay kararına göre tespit edilen yabancı ülkede yapılan tamire ilişkin döviz cinsinden tazminatın, kaza tarihinden (davalı sigortacı yönünden temerrüt tarihinden) itibaren ——– dövize uygulanan faiziyle birlikte fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ödenmesi gerektiği, yine Yargıtay kararına göre “Ekspertiz ücreti yargılama giderlerinden olup, tazminata eklenerek karar verilemez” görüşü doğrultusunda, eksper ücreti 899,28 EUR tazminata dahil edilmediği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Kaza yeri ——– olsa bile yurtdışında kayıtlı aracın meydana gelen kaza nedeniyle tamir ettirilmeden yurtdışına götürülmesi halinde, tamir bedelinin yurtdışındaki malzeme ve işçilik fiyatları ile değerlendirilmesi ve talebin bu yönde olmasında bir engel bulunmamaktadır. Davacı taraf bu açıdan aracını ——– tamir ettirmeye yada ——– koşullarındaki hasar bedeli ile tazmine zorlanamaz. Bu sebeple davacının yurtdışında aracının tamir edilmesine yönelik seçimlik hakkını kullanmış olduğu anlaşılarak talebi yönünde değerlendirme yapılarak karar verilmiştir.Somut olayda ;Dava konusu aracın toplam hasar miktarının; 2.312,23 EURO olduğu, davalıların sorumlu olduğu, davacının harcamış olduğu eksper ücretinin bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, davacının zararın meydana gelmesinde aldığı hasara uğramış olduğu ve hasar miktarı da usulüne uygun olarak bilirkişi raporu ile tespit edildiği, değer kabının bulunmadığı bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalıların da meydana gelen hasar bedeli alacağından sorumlu olduğu anlaşılmakla değer kaybı talebinin reddine hasar bedeline yönelik aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüte düşmüş sayılır. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte, sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nın 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında veya talep doğrultusunda bakiye ödeme yapılmış ise ihtar tarihinden 8 iş günü sonrası itibariyle temerrüte düşeceği dikkate alındığında ;davalı … yönünden 17/02/2022 sigortaya başvurudan 8 iş günü sonrası 02/05/2022 temerrüt tarihi , davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren davaya konu aracın hususi otomobil olduğu gözetilerek yasal faize hükmedilmiştir. Ekspertiz faturası Yargıtayın yerleşmiş içtihatları uyarınca yargılama gideri olarak sayılmıştır.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; 2.312,23 EURO hasar bedelinin ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk Lirası karşılığının sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 02/05/2022 tarihinden diger davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarının aynı yabancı para türünden (EURO) bir yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden faiz ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Ekspertiz ücretinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.497,16 TL’den dava açılırken ve talep artırım dilekçesi ile yatırılan toplam 1.096,03 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.401,13 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 287,40 TL peşin harç, 80,70 başvurma harcı, 808,63 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.176,73 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 439,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.439,75 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı …Ş.’ nin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2023