Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/323 E. 2022/611 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2022/323 Esas
KARAR NO: 2022/611

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/05/2022
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında sözleşme tarihi —olan —hizmet sözleşmesi imzalandığını, alacaklı müvekkil şirket; davalı/borçlu aleyhine —- sayılı dosyası ile cari hesap alacağına yönelik olarak ilamsız icra takibi başlattığını,davalı/borçlunun, sözleşmede bulunan imzasını inkar etmemesine rağmen yapılan işbu icra takibinde borca, faize ve tüm ferilere kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, yapılan itirazın tamamen haksız ve kötü niyetle yapılmış olup itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamı gerektiğini yapılan —– görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyanla; davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin asil alacak üzerinden devamı ile asıl alacağa ticari faiz uygulanmasına, davalı aleyhine —- az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi —- aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya — Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir .
Mahkememizce kurulan—- tarihli tensip ara kararı ile, davanın niteliği itibariyle mutlak ticari dava olmadığı ve nispi ticari dava yönünden değerlendirme yapılması için davalı yani ilgili —-davalının bir üyeliğinin bulunup bulunmadığı ve hangi sıfatla —yükümlüsü olduğu ve —- bulunup bulunmadığı konularında müzekkere yazılarak , müzekkere cevapları dosya içine alınmıştır.—-tarihli müzekkere cevabında; davalı —- gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunamadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
—– müzekkere cevabında, davalı —- kayıtlı olduğu ve —- kollarında meslek kaydının bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.—- tarihli müzekkere cevabında, davalı —-tarihinde —-yönünden mükellefiyetine başlandığı ve halen faaliyetinin devam ettiği, — tacir hükümlerine tabi olarak işletme usulü defter ve kayıtlarını tuttuğunun tespit edildiği ve —dönemi hasılatının —olduğu bildirilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava anlamında bir uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi, davalını tacir sıfatının bulunmadığı, davalının ticari faaliyetinin VUK 177. Maddesinde belirlenen esnaf haddini aşmadığı dolayısıyla davalının ticari faaliyetinin esnaf sınırları içerisinde kaldığı, bu haliyle nispi ticari dava ölçüleri yönünden de ilgili şartların oluşmadığı, davanın—-görülmesi mümkün olmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/2 maddesi gereğince görüm ve çözüm yerinin —olduğu kanaatine varılmıştır.Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada —– görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli —– gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren—-hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli—- gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren—- hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka—- verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.