Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/282 E. 2023/268 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/282 Esas
KARAR NO:2023/268
DAVA: İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/04/2022
KARAR TARİHİ: 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili şirketin, davalı şirketin tedarikçisi olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete yapı marketlerinde satmak üzere mal tedarik ettiğini, tedarik edilen malları davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketin son 1 yıldır yaşadığı mali sıkıntılar yüzünden önce ödemeleri geciktirmeye başladığını, son 6 ayda ödemeleri neredeyse durdurduğunu, müvekkilinin alacağını alamadığından dolayı —— tarihli ihtarı ile davalı tarafı temerrüte düşürdüğünü, davalı şirketin ihtara rağmen ödeme yapmadığından 4.552.703,01 TL alacağının tahsili için 25.11.2021 tarihinde ——- dosyasından icra takibi yapıldığını, davalı şirketin vekili vasıtası ile 06/12/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı şirketin icra takibine itiraz ettikten bir gün sonra 600.000,00 TL ödeme yaptığını, davalı tarafa gönderilen ihtarnamede belirttikleri gibi, ödeme yapılamayacak ise müvekkilinin verdiği malların tamamının iade edilmesi talebi doğrultusunda da bir kısım malların kendilerine teslim edildiğini, ancak davalının uhdesinde bulunan ve teslim tarihinden sonra davalı tarafından satılan malların müvekkiline teslim edilmediğini, icra takibinden sonra davalı tarafından yapılan ödeme ve mal iadeleri sonrasında davalı şirketin bakiye borcunun 1.303.055,11 TL olduğunu, icra takibine itiraz edildiğinden ve takip durdurulduğundan iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu tüm bu nedenlerle davalı tarafın———– üzerinden yaptığı itirazın iptaline, davalı tarafça haksız ve alacağın ödenmesini geciktirmek amacıyla likit alacağa itiraz edildiğinden 1.303.055,11 TL alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Müvekkili şirketin, ——- olarak uzun süredir perakende sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacının, müvekkili şirketin mağazalarında satılmak üzere ürün tedarik ettiği firmalardan biri olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmaya göre, ödemenin, ürünün satışına bağlandığını, bu nedenle davalının satmadığı ürünün bedelini davacıya ödemesinin söz konusu olamayacağını, yapılacak inceleme sonrasında davalıda stok olarak bulunan ürünlerin tespit edilmesi gerektiğini, davalı müvekkilinin satışını gerçekleştirdiği ürünlerin ödemelerini davacıya yaptığını, bilirkişi incelemesi neticesinde alacaklı olduğunu iddia eden davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının görüleceğini, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini tüm bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulüne ve dosyanın yetkili —Asliye Ticâret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce;—- sayılı dosyası — üzerinden celp edilerek dosya kapsamına dahil edilmiş, — Davacı —- ve davalı —— tüm sicil kayıtları,—- davacı ———- formları ayrı ayrı celp edilerek incelenmiş; tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişiden hüküm kurnaya ve denetime elverişli rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir. Dava,——– esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.Mahkememizce———- sayılı dosyası celp edilerek, dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler incelenmiştir. Söz konusu icra dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 25/11/2021 tarihinde icra takibine girişildiği, davacı-alacaklı tarafından toplam 4.552.703,01 TL alacağının davalı-borçludan tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalı-borçluya 30/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da yasal itiraz süresi içerisinde 06/12/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiği, buna bağlı olarak icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulduğu, takibin durdurulması kararının davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği, davacının yasal süre içerisinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan tüm deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki tespitler uyarınca; taraflar arasında mal tedarikine ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından davalıya teslim edilen mallara karşılık düzenlenen faturalardan kaynaklanan 4.552.703,01 TL tutarlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan———- dosyası ile icra takibine girişildiği, davalı borçlunun yasal süre içerisinde takibe itiraz ettiği ve davacı vekilinin de yine yasal süresi içerisinde mahkememizde itirazın 1.303.055,11 TL’lik kısmı yönünden iptali talepli işbu davayı açtığı, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile davacının, müvekkili şirketin mağazalarında satılmak üzere ürün tedarik ettiği firmalardan biri olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmaya göre, ödemenin ürünün satışına bağlandığını, bu nedenle davalının satmadığı ürünün bedelini davacıya ödemesinin söz konusu olamayacağını, davalı müvekkilinin satışını gerçekleştirdiği ürünlerin ödemelerini davacıya yaptığını ve davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunduğu, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için mahkememizce davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin incelemesine karar verildiği, bunun üzerine her iki tarafın da ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettiği, —-bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre; davacı şirketin — yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, —– yıllarına ilişkin ticari defterlerinin GIB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin kendi defterlerinde, davalı şirketten, 25/11/2021 takip tarihi itibariyle 4.488.252,66 TL, 20/04/2022 dava tarihi itibariyle de 1.280,574,51 TL tutarında alacaklı olduğu; davalı şirketin incelenen——-onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin kendi defterlerinde, davacı şirkete, —- tutarında borçlu gözüktüğü. davalı şirketin bağlı bulunduğu —- tarafından gönderilen davalı şirkete ait ——incelenmesinde, davalı şirketin, davacı şirketten, ticari defterlerle uyumlu olarak, 4.306 adet fatura karşılığı toplamda —— alım bildirimi yaptığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu, davacı şirketin, davalı şirkete mal teslim eden tedarikçisi olduğu, davalı şirketin cevap dilekçesinde davacı şirket tarafından mal teslim edilmediği yönünde bir iddianın bulunmadığı, davacı şirketten teslim alınan ürünlerin satıldıkça ödemelerinin yapıldığını, satılmayan ürünlere ilişkin ödeme yapmalarının söz konusu olmayacağını belirtmiş ise de 20/04/2022 dava tarihi itibariyle davacı şirketin kendi defterlerinde 1.280.574,51 TL alacaklı gözükürken, davalı şirketin kendi defterlerinde 1.280.551,36 TL borçlu gözüktüğü, iki tutar arasındaki 23,15 TL tutarlı farkın küsürat farkı göz ardı edilerek tafafların ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu, davalı şirketin defterlerinde borçlu gözüktüğü tutarı ödediği veya bu tutar kadar malları davacı şirkete iade ettiğine ilişkin dosyada herhangi bir belgenin bulunmaması nedeniyle, davacı şirketin talep edebileceği alacak tutarının 1.280.574,51 TL olduğu kanaatinin belirtildiği; bu durumda incelenen ticari defter ve kayıtlar itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafın taraflar arasındaki anlaşmaya göre, ödemenin ürünün satışına bağlandığı yönündeki iddiasını ispata yarar herhangi bir delil ibraz etmediği hususu nazara alındığında denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile ————esas sayılı dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 1.280.574,51 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmek üzere devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiştir.İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla kabulüne karar verilen 1.280.574,51 TL asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın kısmen kabulü ile ——– sayılı dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 1.280.574,51 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmek üzere devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olduğundan kabulüne karar verilen asıl alacak miktarının %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 87.476,04 TL harçtan peşin yatırılan 22.253,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 65.223,04 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 22.345,2‬0 TL dava açılış masrafı ile 2.500,00 TL yargılama masrafı toplamı 24.845,20 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap olunan 24.416,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacı vekili için tayin olunan 150.445,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul ve red oranına göre hesap olunan 1.297,23 TL’sinin davalıdan, 22,77 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2023