Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/267 E. 2023/823 K. 17.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/267
KARAR NO : 2023/823

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVADavacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı kurum tarafından müvekkil aleyhine ; —–.İcra Dairesi —- Esas, (22.090 TL) —-.İcra Dairesi —– Esas, (10.757 TL), —-İcra Dairesi —– Esas, (2.091 TL), —-.İcra Dairesi—– Esas, (3.977,62 TL),—–.İcra Dairesi—- Esas, (18.410,52 TL), —–.İcra Dairesi —- Esas, (2.185 TL),—–.İcra Dairesi —- Esas, (4.642,93 TL) —-.İcra Dairesi —– Esas, (15.517,91 TL), —-.İcra Dairesi —-Esas,(12.600 TL), —–İcra Dairesi—– Esas, (2.567,91 TL),—–İcra Dairesi —– Esas, (1.613,61 TL), ——.İcra Dairesi —–Esas, (26.783,39 TL), —–.İcra Dairesi —–Esas, (4.068 TL), —–İcra Dairesi —– Esas, (8.773 TL), —–.İcra Dairesi—– Esas, (2.499 TL), ——.İcra Dairesi —– Esas, (4.410 TL), —–.İcra Dairesi —–Esas, (4.290,96 TL), —–.İcra Dairesi —–Esas, (3.876,75 TL), —–.İcra Dairesi —– Esas, (15.108,79 TL),—-.İcra Dairesi—– Esas, (2.171,12TL), —–İcra Dairesi —– Esas, (3.681,10 TL), ——.İcra Dairesi —– Esas, (7.873 TL)—-İcra Dairesi —– Esas, (5.603,96 TL), —–.İcra Dairesi —- Esas, (19.962,38 TL), ——İcra Dairesi —– Esas, (4.373,50 TL),—-.İcra Dairesi—– Esas, (18.252,50 TL),—-İcra Dairesi —- Esas, (5.133,55 TL),—-İcra Dairesi —-Esas, (1.512 TL), —–İcra Dairesi—-Esas, (8.342,50 TL), —–.İcra Dairesi —— Esas, (7.295,64 TL) sayılı icra dosyalarından ilamsız icra takibi başlatıldığını, Söz konusu icra dosyalarının bazılarında borca itiraz edilerek takip durdurulmuş ancak dosyaların büyük çoğunluğu itiraz olmaksızın kesinleşerek kesinleşen takip üzerine müvekkil malvarlığına haciz konulduğunu, müvekkilin icra takiplerinden kaynaklı böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkil müteahhit olarak inşa ettiği —–şantiyesindeki binayı yaklaşık olarak 2017-2018 yıllarında mal sahiplerine teslim etmiş ve söz konusu yerle ilişiğini kestiğini . Ancak yeni daire sahipleri kendi adlarına abonelik tesis ettirmediklerinden davalı kurumca kullanılan elektrik bedelleri ve kaçak kullanım cezaları müvekkil firmaya yansıtılmaya çalıştıklarını Müvekkil borcu olmamasına rağmen sırf haciz tehdidiyle karşılaşmamak için 127.000 TL ödeme yaptığını, davalı kurumun şikayeti üzerine müvekkil şirket yetkilisi —–Cumhuriyet Başsavcılığının —– soruşturma numaralı dosyasından karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli olarak ifadesi alındığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, müvekkilin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığından dolayı icra takiplerinin teminatsız olarak durdurulmasına, takipler dolayısıyla müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız icra takibi dolayısıyla davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı adına kayıtlı şantiyeye ait sayaçtan; müvekkilim davalı şirket tarafından kesilmiş olan elektrik, müvekkilim davalı şirketin izni olmaksızın açılmış ve kaçak elektrik kullanıldığını, davacının 2018 yılında yapıyı teslim ettiği beyanı doğrultusunda davacı adına düzenlenen kaçak elektrik tüketimi tespit tutanakları incelendiğinde; davacının mahalde yetkili olarak bulunduğunu ikrar ettiği 2018 yılında tutanak tutulmaya başlandığı görülebileceğini, Şantiye için imza edilen “ticarethane grubu” abonelik; davacı tarafça normal kullanım bedelinin ödenmemesi üzerine ilgili dava dışı perakende satış şirketi tarafından tek taraflı olarak feshedilmiş olup müvekkilim davalı şirket tarafından kesilen elektrik davacı tarafından açılmış ve kaçak elektrik kullanılmaya başlandığını, davacının kullanmış olduğu işbu tesisat kaçak kullanıma düştükten sonra kaçağı normale döndürmek için hiçbir girişim yapılmamış aksine mevzuatta “direk bağlantı suretiyle” kaçak elektrik kullanımı dahil olmak üzere farklı şekillerde kaçak elektrik kullanımına devam edildiğini, davacı adına tanzim edilen tutanaklar incelendiğinde görüleceği üzere davacı tarafından “perakende satış sözleşmesi olmadan” “direkt bağlantı suretiyle”, “dağıtım sistemine müdahale ederek ölçüm yapılmasının engellenmesi suretiyle” gibi birçok şekilde kaçak kullanım gerçekleştirildiğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasıdır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Hem davalı, hem davacı hemde tanık beyanlarından davacı şirketin Şantiye Abonelik Sözleşmesinin olduğu ve normal tüketim bedellerinin ödenmemesi nedeniyle şantiye elektriğinin kesildiği ve sözleşmenin de fesh edildiği görüldüğü bu konuda taraflar arasında herhangi bir ihtilafta bulunmadığı, davalı —— tarafından, davalı şirket adına düzenlenen 30 adet kaçak elektrik tespit tutanakları, kaçak elektrik tahakkuk detayları ve kaçak faturaların incelendiğinde, tutanakların kesilen elektriğin açılması, Parekende satış sözleşmesi olmadan elektrik tüketilmesi ve Sayaçsız/Bağlantısız elektrik kullanımından dolayı düzenlendiği görüldüğü, davalı şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanakları yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmiş ve yönetmeliğin ilgili maddelerine göre faturalandırıldığı, davacı şantiyede bulunduğu süre içerisinde “şantiye elektriği” kullanılmıştır. Yapının tamamlanması akabinde, yapıya ilişkin iskan belgesinin alınması ve her bir daire için ayrı ayrı abonelik tesis edilmesi gerekmektedir. Ancak, müteahhit firmaların yapıyı tamamlayıp iskan almadan, dairelerin teslimini yaptığı görüldüğü , yapıya ilişkin iskan belgesi alınmaksızın bağımsız bölümler için elektrik aboneliği yapılması mümkün olmadığı, —– Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğünün 07.02.2023 tarihli yazısında 53 ada 7 parsel nolu taşınmazın güncel seviyesinin %70 olduğu ve 07.02.2023 tarihli iskan alınmadığı, 53 ada 8 parsel nolu taşınmazın güncel seviyesinin %100 olduğu ve 07.02.2023 tarihli iskan alınmadığı, 53 ada 9 parsel nolu taşınmazın 13.01.2020 tarih ve —– sayılı yapı kullanma izin belgesi (iskan) aldığı 53 ada —– nolu taşınmazın 27.09.2019 tarih ve—–sayılı yapı kullanma izin belgesi (iskan) aldığı, her ne kadar davacı müteahhit, inşa ettiği —–şantiyesindeki binayı yaklaşık olarak 2017- 2018 yıllarında mal sahiplerine teslim ettiğini ve söz konusu yerle ilişiğini kestiğini, belirtse de,—– Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğünün ilgili yazısında; sadece 2 ada için iskan alındığı ve bu iskan alınma tarihlerinin de 27.09.2019 ile 13.01.2020 tarihleri olduğu dava konusu binalar bu tarihlere kadar şantiye olarak görülmektedir ve iskan alınmadan dava konusu taşınmazda oturanların elektrik aboneliği alması da mümkün olmayacağı, binaya taşınan kişilerin şantiye elektriği kullanmaktan başka bir şansı bulunmadığı, 07/02/2023 tarihi itibariyle iki bina için hala iskan alınmadığından bu taşınmazlarda oturanların, ticarethane tarifesi üzerinden şantiye elektriği kullanmaya devam ettiği anlamına geldiği, taşınmazda fiili kullanım yapan kişilerin abonelik yapmaları için iskan almaları gerektiğinden ve iskan alma işlemlerinin de davacı şirket sorumluluğunda olduğundan, Elektrik aboneliğinin yapılamamasındaki kusur tamamen davacı şirkette olacağından, bu durumda, davaya konu elektrik kullanımlarından davacı sorumlu olacağı, fiili kullanımı yapanlar ve abonelik sahibi davacı arasındaki ilişki iç ilişki olduğu, elektrik tüketim bedellerinin site sakinlerinden davacı şirketçe yapılması gerekeceği, aksi durumda ise elektrik tesisatında tüketimin ne kadarının hangi site sakini, ne kadarının davacı tarafından yapıldığının tespiti, ancak site sakinlerinin süzme sayaç kullanmasıyla mümkün olacağı bu durumun dışında kimin ne kadarlık bir tüketim yaptığının tespiti mümkün görünmeyeceği, genel olarak, iskan alınmayan yerlerde iskan alınana kadar, dairesini teslim alan ve taşınan site sakinleri zorunlu olarak ticarethane tarifesinden şantiye elektriği kullanmaktadır. Bu durum, inşaatı yapan müteahhitler tarafından bilinmekte ve iskan alınması kendi sorumluluklarında olduğu için şantiye elektriğinin kullanmasına müsaade edildiği, dolayısıyla da, şantiye sırasında kullanılacak elektrik için mevzuata uygun olarak dağıtım bağlantı anlaşması yaptığı aboneliğini mevzuata uygun olarak sonlandırmamakta olduğu, dolayısıyla da fiili kullanıcılarla birlikte, yönetmelik ve mevzuat gereği tesisat üzerindeki normal elektrik kullanımından ve kaçak elektrik kullanımından müşterek müteselsil sorumlu olacağı, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, icra takibine konu elektriğin bir kısmının, 53 ada 7 parsel nolu taşınmazın güncel seviyesinin 70 olmasından dolayı davacı şirket tarafından diğer kısmının ise teslimatı yapılan site sakinleri tarafından yapıldığı sonucu ortaya çıktığı, bu durumda tüketilen normal ve kaçak elektrikten davacı şirket ile diğer kullanıcılar birlikte sorumlu olacağı davacı iddiası doğru olsa ve davaya konu tesisat üzerinde hiçbir elektrik kullanım gerçekleştirmemiş olsa dahi; öncelikle tesisat üzerinden şantiye elektriği kullanımı için yapmış usulüne uygun olarak sonlandırmadığı için; tesisat üzerindeki kaçak yada normal elektrik tüketiminden sorumlu olacağı —- Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğünün ilgili yazısında; sadece 2 ada için iskan alındığı ve bu iskan alınma tarihlerinin de 27.09.2019 ile 13.01.2020 tarihleri olduğu, 07.02.2023 tarihi itibariyle diğer 2 ada yani iki bina için hala iskan alınmadığı, Bu taşınmazlarda oturanların, ticarethane tarifesi üzerinden 07.02.2023 tarihi itibariyle şantiye elektriği kullanmaya devam İskan alınmadan dava konusu taşınmazda oturanların elektrik aboneliği almasının da mümkün olmadığı, Taşınmazda fiili kullanım yapan kişilerin abonelik yapmaları için iskan almaları gerektiğinden ve iskan alma işlemlerinin de davacı şirket sorumluluğunda olduğundan, Elektrik aboneliğinin yapılamamasındaki kusur tamamen davacı şirkette olacağından, bu durumda, davaya konu elektrik kullanımlarından davacının sorumlu olacağı, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, icra takibine konu elektriğin bir kısmının, 53 ada 7 parsel nolu taşınmazın güncel seviyesinin %70 olmasından dolayı davacı şirket tarafından diğer kısmının ise teslimatı yapılan site sakinleri tarafından yapıldığı sonucuna varılacağı, Bu durumda, tüketilen normal ve kaçak elektrikten, davacı şirket ile diğer kullanıcıların müşterek müteselsil sorumlu olacağı, diğer yandan davacı iddiası doğru olsa ve davaya konu tesisat üzerinde hiçbir elektrik kullanımı gerçekleştirmemiş olsa dahi; öncelikle tesisat üzerinden şantiye elektriği kullanımı için yapmış olduğu aboneliği usulüne uygun olarak sonlandırmadığı için; tesisat üzerindeki kaçak yada normal elektrik tüketiminden diğer kullanıcılarla birlikte müşterek müteselsil sorumlu olacağı, icra takiplerinden ve takiplere konu edilen normal ve kaçak elektrik tüketim bedellerinden sorumlu olacağı, hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Duruşmada dinlenilen —– beyanında “davacı şirketin sahibi benim abimdir, ben davacı şirket kurulduğundan beri getir götür işlerine bakarım, —– olarak çalışmaktayım, davacının müteahiti olduğu —–şantiyesindeki inşaat kısmında da çalıştım, söz konusu inşaat alanında 5 ayrı blok vardı, bildiğim kadarıyla inşaat esnasında şantiye elektriği kullanılıyordu, 2017 yılında bildiğim kadarıyla 5 blokta da iskanı alındı, tahmin ettiğim kadarıyla inşaat halinde şantiye elektriği kullanılıyordu, akabinde de şantiye elektriğinin kapatıldığını düşünmekteyim, şantiye 2014-2015 yıllarında başlanıldı, biten dairelerde oturmaya başlanıldı, 2017 sonu itibariyle tüm bloklarda inşaatlar sona erdi 2018 e doğru da iskanların hepsi alındı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Duruşmada dinlenilen tanık—— beyanında “davacı şirketin sahibi benim abimdir, ben davacı şirket kurulduğundan beri şantiye şefi olarak görev yaparım ,—–olarak çalışmaktayım, davacının müteahiti olduğu —-şantiyesindeki inşaat kısmında da çalıştım, söz konusu inşaat alanında 5 ayrı blok olması lazımdı,biz 2016 yılında inşaat başladık, 24 ay içerisinde teslim ettik, 2018 yılında iskan alındı, 2018 yılında da iş bitirme tutanağı da düzenlendi, inşaat aşamasında şantiye elektriği kullanılıyordu, evrak işlerinden dolayı şantiye elektriğinin kapatamamıştık, ama daire sakinleri dairelerine taşınmışlardı, bir bahçe peyzaj işi kaldığından şantiye elektriği kapatılmamıştır” şeklinde beyanda bulunmuştur.Duruşmada dinlenilen tanık —-beyanında” ben hala —– çalışıyorum, olayın üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen tutulan tutanaklardaki imzalar bana aittir, biz kaçak tespit tutanağını düzenlemeye gittiğimizde binalarda site sakinleri oturmaya başlamıştı, şantiye elektriği kapatılmadığı için açık gözüktüğü için tutanakları davacı adına düzenledik, mühür fekkine ilişkin olarak davalı kurumu suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığını bilmiyorum, ben çalışanım, sadece tutanakları düzenledim, hatırladığım kadarıyla söz konusu binada iskan alınmamıştır, iskan alınmadığı için ve şantiye elektriği hala kullanıldığı için söz konusu tutanaklar şantiye sahibi olan şantiye adına düzenledim, tutanakları düzenlerken öncelikle site sakinlerine yahut şantiye çalışanlarına sorarak şantiyenin sahibi olduğu şirketi öğreniyoruz, akabinde mühür fekki olarak kullanılarak kaçak elektriklerde abone sahibi de sistemden sorgulanarak işlem yapılmaktadır.” şeklinde beyanda bulunmuştur
Duruşma dinlenilen tanık —– “ben davalı şirkette ticari kayıtlar biriminde çalışmaktayım, tutanaklardan bir tanesi hatırlıyorum, biz kaçak tespit tutanağını düzenlemeye gittiğimizde mühür fekki söz konusuydu, site içerisinde site sakinleri oturmaya başlamıştı ancak halen şantiye elektriği kullanılıyordu bu sebepten ötürü tutanağı şantiyenin sahibi olduğu davacı şirket adına düzenledik, hatırladığım kadarıyla şantiyenin sahibini güvenlik görevlisinden öğrendik, daha önceki tutanaklarla da kontrol ettik, şantiye elektriğinin bağlı olduğu sözleşmeye yönelik olarak da sistem sorgusu yaparak şantiyenin bağlı olduğu şirketi tespit ediyoruz,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Toplanan/sunulan deliller, iskan kayıtları ,tapu kaydı , bilirkişi raporu iddia ve tanık beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davaya konu sitede, şantiye elektiriği abonelik sözleşmesinin olduğu ve normal tüketim bedellerinin ödenmemesi nedeniyle şantiye elektriğinin kesildiği görüldüğü bu konuda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, ; davalı tarafından davacı şirket adına düzenlenen 30 adet kaçak elektrik tespit tutanakları, kaçak elektrik tahakkuk detayları ve kaçak faturaları ve tutanakları teknik bilirkişi tarafından incelendiğinde tutanakların ; kesilen elektriğin açılması, parekende satış sözleşmesi olmadan elektrik tüketilmesi ve sayaçsız/bağlantısız elektrik kullanımından dolayı düzenlendiği ve davalı şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanaklarnın yönetmeliğe uygun olarak düzenlendiği ve yönetmeliğin ilgili maddelerine göre faturalandırıldığı tespit edilmiştir.Davacı şirketin yapının tamamlanması akabinde, yapıya ilişkin iskan belgesini alması ve şantiye aboneliğini sonlandırması gerekmektedir. Her bir daire için ayrı ayrı tüketici aboneliği tesis edilmelidir. Ancak davacının yapıyı tamamlayıp iskan almadan, dairelerin teslimini yaptığı anlaşılmakla yapıya ilişkin iskan belgesi alınmaksızın bağımsız bölümler için elektrik aboneliği yapılması mümkün olmadığı, ve davaya konusu somut olayda davacının şantiye elektiriği abonelik sözleşmesinin olduğu ve normal tüketim bedellerinin ödenmemesi nedeniyle şantiye elektriğinin kesildiği düzenlenen tutanakların; kesilen elektriğin açılması, parekende satış sözleşmesi olmadan elektrik tüketilmesi ve sayaçsız/bağlantısız elektrik kullanımından dolayı düzenlendiği görülmekle ; fiili tüketim bina sakinleri tarafından yapılmış olsada iskanın alınmaması ve şantiye elektiriği aboneleğinin sonlandırılmamasındaki sorumluluğun tamamen davacı şirkette olacağı, bu durumda, davaya konu elektrik kullanımlarından davacının sorumlu olacağı tüm bu nedenlerle abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden davacının, fiili kullanıcılar ile birlikte davalı kuruma karşı müteselsilen sorumlu olduğu hususu değerlendirildiğinde davacının davaya konu edilen icra dosyaları yönünden borçlu olduğu tespit edilmekle açılan davanın kül halinde reddine karar vermek gerekmiş ve 21/06/2023 tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmıştır.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)21/06/2023 Tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına,
3- Karar harcı 269,85 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 4.277,31 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 4.007,46 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 39.569,70 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde—– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.