Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/259 E. 2022/271 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/259 Esas
KARAR NO : 2022/271

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı,——– parçaları satan bir işletme olduğunu, müvekkil———portalında davalıya —– işlerinde kullanmak üzere —- isimli sitenin —– geçmiş, —– davalıyla anlaşarak — tarihinde tanesi —- olan bu üründen 7 tane almak üzere sipariş verdiğini, aynı gün davalı işletmenin—-havale ettiğini, taraflar ürün siparişi konusunda—–birbirleriyle — amacıyla yazışarak işlemi karşılıklı olarak onaylattıklarını, davalı —– olmalarına ve bedelin ödenmesine rağmen, toplam 5 ürün gönderildiğini, ——gönderileceği vaad edilmişse de gelen ürünlerin hepsinin kutuları ve ambalajları açık olarak gönderildiğini, davalı firma bu durumu kontrol amaçlı olarak gerçekleştirdiklerini beyan ettiği, davalı firma müvekkilin tüm taleplerine rağmen fatura veya irsaliye göndermediğini, şikayet üzerinde — toplam gönderimi yapılan 5 ürünü kapsayacak şekilde —- gönderdiğini, davalı firma göndermesi gereken ürünleri tam, açılmamış, garantili ve gereği gibi göndermeyerek basiretli tacir sıfatına uygun davranmadığını, gönderilen ürünlerin satım tanımına uymayacak şekilde gönderilmesine rağmen müvekkilin yine de önemli sorun haline getirmediğini, fakat 18.01.2021 tarihinde gönderimi yapılan ürünlerin eksik olması nedeniyle müvekkil 22.01.2021 tarihinde yazışmalarını yaptıkları— eksiklik ve ayıp ihbarında bulunduğunu, bu ihbara rağmen davalı firma ——- ürünü göndermediğini, zararın da tazmin edilmediğini, —– edilen ilgili —– aradan geçen zaman dilimi —- ithal edilememesi gibi nedenlerle temin edilemez hale geldiğini, davalı firmanın haksız davranışı nedeniyle müvekkilin kazanç kaybı meydana geldiğini ve ifa imkansızlığı oluştuğunu, belirtilen sebeplerle davalı firmadan ürünün aynısının veya emsalinin karar tarihine en yakın tarihli bedelinin ödenmesini talep ettiğini, —- hizmet bedeli ödediğini, bunun maddi tazminat olarak değerlendirilmesini, yine vaat edilen satımın gereği gibi temin edilmemesi, eksik ifa edilmesi, aradan geçen 1 yılı aşkın sürede davalı işletmeye ulaşarak hakkını temin etmeye çalışması, duyduğu sıkıntı, elem ve ızdırabın, basiretli tacir gibi davranılmamasının karşılığı olarak davalı firmanın müvekkile manevi tazminat ödemesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı tazminat ve alacak talebine ilişkindir.
Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Görev hususu davanın açıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre belirlenir.
—–tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca “her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar” bu kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden” gerçek veya tüzel kişi; tüketici işlemi ise, “mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak ve aynı Yasa’nın 3/1-(l) maddesinde Tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,— sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” şeklinde tarif edilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafın, davalı yanın—-verildiği ve bedelin havale edildiği ancak davalı tarafın eksik ürün gönderdiği ve gönderilen ürünlerin siparişte belirtilen şartları taşımadığını iddia edilerek uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini ve satım sözleşmesinde belirtilen ürünlerin aynısının veya emsalinin karar tarihine en yakın tarihli bedelinin tahsili için söz konusu dava açılmış olup, taraflar 6502 sayılı Kanun uyarınca “tüketici” ve “sağlayıcı/satıcı” sıfatlarına haiz bulundukları anylaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 3. maddesinde ise, ” Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmiştir. Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle alakalı bir husustan kaynaklanmadığı anlaşıldığından, yukarıda izah edilen nedenlerle 6502 sayılı Kanunun 73/1. maddesi uyarınca ihtilafın tüketici mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerekir. Söz konusu dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. Bu nedenle mahkememizce görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli — Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.