Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/257 E. 2022/432 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/257
KARAR NO : 2022/432

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, Davalı —- hissedarları olduğunu, şirketin bir diğer hissedarı ise dava dışı— olduğunu, müvekkillerinin davalı şirketin %33 ve %23 oranında hissedarları olduğunu ve toplamda %66’lık bir hisse oranını temsil etmekte olduklarını, müvekkillerinden —-, şirket —– ise,– olarak görev yapmakta olduğunu, dolayısıyla Yönetim Kurulu vasıtasıyla yapılacak olan çağrı, hem müvekkili olan ——- hem de — beraber imzasıyla sağlanabilmekte olduğunu ancak — sözlü ve yazılı taleplerimize rağmen Yönetim Kurulu vasıtasıyla hissedarların Genel Kurul toplantısına çağrılması hususunu kabul etmeDiğini ve Yönetim Kurulu kararı alınamadığını, Yönetim Kurulu vasıtasıyla, Genel Kurul toplantısına çağrı hükümlerinin bu sebeple uygulanamadığından bahisle, TTK’nın 411. maddesi uyarınca paydaşların Genel Kurul toplantısına çağrı hakkını kullanma durumu hasıl olduğunu, bu kapsamda, müvekilleri tarafından,——yevmiye numarası ile hem şirkete, hem de diğer paydaş olan — ——şirkete tebliğ edildiğini, tebliğ tarihlerinden bu yana ne şirket tarafından, ne de —– tarafından ihtarnameye olumlu ya da olumsuz bir dönüş olmadığını, dolayısıyla Genel Kurul toplantısı yapılması hususunu zımnen reddettiği anlaşılmakta olduğunu, halihazırda Genel Kurul toplantısı talep eden şirket hissedarı olan müvekkillerinin, şirket ana sözleşmesi’nde belirtilen Genel Kurul toplantı nisabını sağlamakta olduğunu ancak — toplantının yapılmasından kaçındığı için buna engel olmakta olduğunu, bu engel olmanın altında, Şirket Ana Sözleşmesi’nde madde altına alındığını, hukuka ve yasaya aykırı, sadece paydaş — haklarını korumaya yönelik yok hükmündeki Ana Sözleşme maddelerinin değiştirilmesini önleme amacı bulunmakta olduğunu, defalarca müvekkillerince bu hukuksuzluğun giderilmesi hususu kendisine iletilmiş olsa dahi dikkate katiyen alınmadığını tüm bu nedenlerle— toplantıya çağrılmasına izin verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada ileri sürülen iddiaların usul ve esas hükümlerine aykırı olduğunu, davacıların keşide ettikleri ve davaya mesnet yaptıkları — ihtarnamesi ile; müvekkili olan şirket hissedarı olduklarını, —– yapılması kararı aldıklarını ihtar ederek dava dışı şirket ortağı—- müvekkili olan şirket tüzel kişiliğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren “bir ay içinde” toplantıya katılmaya davet ettiklerini ancak şirket hissedarlarının doğrudan genel kurul toplantısına çağırma yetkilerinin olmadığı hususu her türlü izahtan vareste olduğunu, şöyle ki; Türk Ticaret Kanunu gereğince şirket —- toplanacağını ancak genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi sadece ve sadece şirket yönetim kurulunda olduğunu, davacıların öncelikle; —– ——– toplantıya çağrıya davet etmek üzere karar almasını istemelerinin gerektiğini, bu talebi —————- davet gündemiyle yönetim kurulu üyelerini toplantıya davet etmesi gerektiğini, yönetim kurulunun ——— gündemiyle” toplanamaması, toplanmaması ya da toplanmasına rağmen bu konuda bir karar alınmaması halinde davacıların huzurdaki davayı ikame edebileceğini, ancak dava dilekçesinde———–yapılacak çağrının hem davacılardan —hem de dava dışı –birlikte atacakları imzasıyla mümkün olacağı iddia edilmiş ise de bu iddia da mesnetsiz bir iddia olduğunu, zira kanun koyucu Türk Ticaret Kanunu’nun 410/2. maddesi ile bu tür bir durum için hukuki yolu belirlediğini, davacı—,—– kurulunu toplantıya çağırır, dava dışı— toplantıya iştirak etmemesi ya da toplantıya katılıp da genel kurulu toplantıya çağırma kararına iştirak etmemesi halinde huzurdaki dava ikame edebileceğini tüm bu nedenlerle öncelikle davanın dava dışı hissedar — ihbarına, davacılarca açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce;—- Müdürlüğünden davalı —- Şirketi’nin kuruluşundan bugüne kadar — sicil kayıt örnekleri ile şirket ortaklarını ve paylarını gösterir belge örneklerini ve en son — tutanak örneklerinin ve bu kurularla sicil kayıt örnekleri celp edilerek incelenmiştir.
Talep, TTK’nın 411 ve 412. maddeleri gereğince davalı şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılması için izin verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın anonim şirketlerde —–toplanmasına ilişkin çağrı usulünü düzenleyen 410. maddesinde, ——, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabileceği,——görevleri ile ilgili konular için —— çağırabilecekleri, —– devamlı olarak toplanamaması, —- oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izni ile, tek bir pay sahibinin —— toplantıya çağırabileceği ve mahkemenin vereceği kararın kesin olacağı, TTK’nın 411. maddesinde, sermayenin —— birini,———–birini oluşturan pay sahiplerinin, ——— gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilecekleri, esas sözleşmeyle, çağrı hakkının daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabileceği, yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurulun en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılacağı, aksi hâlde çağrının istem sahiplerince yapılacağı düzenlenmiş olup, TTK’nın 412. maddesinde ise, pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemlerinin yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin karar verebileceği düzenlemeleri yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkememizce 6102 sayılı TTK’nın 412. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde; davalı —% 33 ve %23 hisse sahibi bulunan davacıların —- toplantısının yapılması amacıyla çağrı yapması için yönetim kuruluna —ihtarnameyi gönderdiği, buna rağmen —–toplantısının yapılması hususunda karar alınmadığı ve ihtarnameye olumlu veya olumsuz bir dönüş yapılmadığı, TTK’nın 411. maddesi uyarınca en az onda bir paya sahip davacıların toplantı yapılmasına dair çağrı yapılması——- usulüne uygun şekilde ilettikleri, ancak yönetim kurulu tarafından isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği ve olağanüstü genel kurul toplantısı için gerekli çağrının yapılmadığı, bu suretle TTK’nun 412. maddesinde öngörülen koşulların dava tarihi itibariyle oluştuğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilmiş; TTK’nın 412. maddesine göre mahkemece çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atanacağı hükme bağlandığından çağrı yetkisinin resen seçilecek, — kayıtlı bir kayyıma verilmesine, kayyımın görevleri ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerinin hükümde gösterilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, TTK’nin 412(1). Maddesi uyarınca davalı —- olağanüstü — toplantısına çağrılmasına,
2-Gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere ——— kayyım olarak atanmasına, işbu görevin ve kararın kayyıma tebliğine,
3-Kayyıma TTK’nin 413(1). Maddesi uyarınca gündemi belirleme ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlama yetkisi verilmesine,
4-Kayyımın gerekirse şirket defter, kayıt ve belgelerini de inceleyerek belge, çağrı metni, başvuru belgesi vs. belgeleri hazırlamak suretiyle TTK’nun 414. maddesi gereğince çağrı yapmasına,
5-Kayyıma emek ve mesaisine karşılık 8.000,00 TL ücret takdirine, kayyım ücretinin davalı şirketin hesabından ödenmesine,
6-Alınması gereken harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yapılan 172,90 TL dava açılış masrafı ve 143,75 TL yargılama masrafından ibaret toplam 316,65 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, TTK’nin 412/2-son cümle maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.