Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/250 E. 2023/228 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/250
KARAR NO : 2023/228

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/04/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
DAVA TARİHİ : 20/12/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– Ticaret Sicili Müdürlüğünce resen terkin edilen —–sicili ile kayıtlı —–. İcra Müdürlüğü—— Esas sayılı dosyası dosyası kapsamında yasal işlemlere devam edilebilmesi için yeniden tesciline ve böylece tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ——-. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddi ile müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.—–. Asliye Ticaret Mahkemesinin —–Esas, ——Karar sayılı ilamı ile mahkememiz dosyası ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan dosyalarının birleştirilmesine karar verilmiştir.Birleşen dosya davacı vekili birleşen davadaki dava dilekçesinde özetle; —–Ticaret Sicili Müdürlüğünce resen terkin edilen —– sicili ile kayıtlı ——. İcra Müdürlüğü ——Esas sayılı dosyası dosyası kapsamında yasal işlemlere devam edilebilmesi için yeniden tesciline ve böylece tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesi için—–.Asliye Ticaret Mahkemesinin —– sayılı dosyasının—–Sayılı dosyası ile ihya davası açmak için süre verildiğini, bu nedenle huzurdaki davanın açıldığını belirterek, işbu dosyanın —- Asliye Ticaret Mahkemesi —– Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; —– dava konusu —– hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği sorulmuş,—– İcra Dairesi’nin ——-Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiştir.Dava, ticaret sicilinden iflasın kapatılması nedeniyle terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan Tasfiye Halinde ——ihyası istemine ilişkindir. TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
sona erer.” hükmünü haizdir.TTK’nin 643. Maddesi uyarınca limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır. Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir. Bu tür davalarda husumet tüzel kişiliği kalmayan şirkete veya şirket ortaklarına yöneltilemez. İflas nedeniyle tasfiye halinde de iflas idare memurları ek tasfiye işlemlerinin yürütülmesi açısından tasfiye memurları gibi sorumlu olmakla, mahkememizce davacı tarafa süre verilerek tasfiyeyi yürüten iflas müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle birleştirme talepli dava açması sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması yoluna gidilmiştir.
Yüksek Yargıtay ——.sayılı 28/11/2011 tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde,—— Ticaret Sicil Memurluğu kayıtları celp edilerek incelenmiştir. Toplanan delillere göre, davacı tarafın dava konusu şirkete ilişkin ——. İcra Dairesi”nde icra takibi başlattıkları ve takibin derdest olduğu, takibin devamı sırasında 01/04/2020 tarihinde şirketin iflası kapatılarak ticaret sicilde tescil edildiği, buna istinaden davacı vekilince işbu şirketin ihyası davasını açıldığı anlaşılmıştır.Buna göre, davacı tarafından ihyası istenilen şirket aleyhine açılan davanın devamı ve mahkemece verilecek kararın infazı için davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğundan, anılan bu şirketin, —– İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı icra takibinin devamı, sonuçlanması ve infazı bakımından sınırlı olmak üzere yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Ek tasfiye işlemlerinin de, —— İflas Dairesince yürütülmesi uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.Davalı ——- Ticaret Sicil Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Ayrıca eldeki dava şirketin terkin edilmesinden çok sonra açılmakla, esasen bir kamu görevi icra etmiş olan ve yasa gereği davada hasım olarak yer alması gereken davalı —– idaresinin iflasın kapatılmasında bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, iflasın mahkeme kararıyla kapandığı, şirketin terkin işlemlerinin yapıldığı tarihte davacının başlattığı icra takibinden haberdar olmasının beklenemeyeceği ve davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından birleşen dosya davacısı da harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmayarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın ve birleşen dosya davasının ayrı ayrı KABULÜ ile, TTK’nın 547. maddesi uyarınca —–sicil numarasında kayıtlı iken iflasın kapatılması sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde —– ticaret sicil kaydının, —– İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı icra takip dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında yürütülen icra takibinin devamı, sonuçlanması ve infazı bakımından sınırlı olmak üzere İHYASI ile şirketin bu konularla sınırlı olmak üzere —— Ticaret Siciline yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerinin —–. İflas Dairesince yürütülmesine,
3-Kararın —– tescil ve ilanına ,
4-) ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-) Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 80,70 TL hacın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-) Davalı —– yasal hasım olduğundan ve yukarıda belirtilen diğer nedenlerle davacı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
c-)Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-) BİRLEŞEN DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-) Dava açılırken harç alınmadığı görülmekle Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL Peşin harç ve 179,90 TL Başvurma harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b-) Davalı ——– yasal hasım olduğundan ve yukarıda belirtilen diğer nedenlerle davacı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-)Davacı tarafça asıl dava ve birleşen dava dosyasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı—–vekilinin ve birleşen dosya davalısının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.