Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/247 E. 2022/283 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/247 Esas
KARAR NO : 2022/283

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirket yönetim kurulu üyeleri olan davalılar …— üzerine attıkları imza ile … lehine emre bono tanzim ettiklerini, şirketin adı geçene böyle bir borcu bulunmadığını, akabinde de bu bononun bu defa …–eşi .– muvaazalı olarak verildiğini, konuyla ilgili davalılar hakkında—numarasına istinaden şikayette bulunulduğunu, akabinde bu bonoya istinaden takip yapıldığını, şirketin–nezdinde yapılan açık arttırmada satıldığını, bu suretle —taşınmazların şirketin— çıktığını, söz konusu eylem nedeniyle 100.000,00 TL maddi tazminat, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili süresi içinde sunduğu cevap dilekçesinde — karşısında— Ticaret Mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, mahkemenin yetkili olmadığını belirterek itiraz etmiş, ayrıca davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığını ayrıca usule ilişkin itirazlarda bulunmuş, davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili süresi içinde sunduğu cevap dilekçesinde şirket merkezi karşısında —- Ticaret Mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, davanın açıldığı mahkemenin yetkili olmadığını belirterek itiraz etmiş, ayrıca usule ilişkin itirazlarda bulunmuş, davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili ise müvekkilinin hissedar ya da—- olarak şirkette yer almadığını, şirket nezdinde 3.kişi konumunda olduğunu belirterek davanın husumetten ret olunması gerektiğini savunmuştur.
—- sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilmiş, verilen iş bu karar istinaf edilmiş ve —- sayılı ilamı ile istinaf talebi reddedilerek iş bu dosya kesinleştirilerek mahkememize tevzi edilmiş ve mahkememizin —kaydedilmiştir.
Mahkememizin—- dosyasının 06/04/2022 tarihli ön inceleme celsesinde, yargılamanın daha sağlıklı yürütülmesi açısından davacının davalı …— yönelik açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davanın ve davalılar ..—- yönelik açtığı manevi tazminat davasının HMK’Nın 167. Maddesi uyarınca tefriki ile mahkememizin yeni bir esasına kayıt edilmesine karar verilmesi üzerine, davacının davalı …— yönelik açtığı maddi ve manevi tazminat istemli davanın ve davalılar ..—– yönelik açtığı manevi tazminat davası mahkememizin —– kaydedilmiştir.
Dava, genel haksız fiil hükümlerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Somut olayda, davacı vekili, dava dışı —-olan müvekkilinin, şirketin yönetim kurulu üyesi olan davalı …——— olan eşi davalı ..——- diğer davalılarla müşterek haksız ve hukuka aykırı hareketleri ile şirketin zarara uğratılması sonucu maddi yönden, ayrıca tüm davalıların hukuka aykırı eylemleri nedeniyle manevi yönden zarar gördüğünü iddia etmiştir. Davalı …— dava dışı şirkette yönetici veya denetçi sıfatı bulunmamıştır. Davacı taraf, davalı …’in haksız fiili nedeniyle uğramış olduğunu bildirdiği maddi ve manevi zararların tazmini ile dava dışı şirketin yönetim kurulu üyeleri olan diğer davalılar —eylemleri nedeniyle manevi ızdırap duyduğundan manevi zararının tazminini talep etmiştir. Bu haliyle dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Ticari şirket ortaklığından veya ticari şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan bir talebin bulunmaması nedeniyle, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülerek, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel ilkelere göre davalıların sorumluluğunun tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.—
Tüm bu yapılan açıklamalar neticesinde, görev hususu dava şartı olduğundan, —-Karar sayılı ilamı doğrultusunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre mahkememizin görevsizliğine ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair tensiben aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ——ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.