Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/219 E. 2023/631 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/219 Esas
KARAR NO: 2023/631
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/03/2022
KARAR TARİHİ: 29/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davalı şirket ile davacı İdare arasında KİK kapsamında ihale sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmeler kapsamında davalı şirkette hizmet akdi ile çalışat ve iş akdi son çalıştığı müteahhit şirket tarafından feshedilen dava dışı işçi ——— tarafından ödenmeyen bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline yönelik olarâak ———- Şti., ——— Şti., ——– şirketi ve İdare aleyhine ——— $ayılı dosyası ile açılan davada, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, karara yönelik tarafların istinaf itirazları üzerine ——— sayılı kararı ile dava dışı işçi ile ——— başvurularının reddine, ———- şirketi Yönünden MK.nun 123.maddesinc göre feragat nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, her ne kadar davalı ——— şirketi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilse de dava dışı işçinin ——— şirketi nezdinde çalıştığı dönemin de hesaplamaya dahil edildiğini, davacı vekilince feragatla ilgili beyanda bulunulmadığını, hesaplamalarda davalı şirketin sorumlu olduğu dönemin düşülmediğini, BAM.nin kararının kesin olması nedeniyle dava dışı işçinin davalı şirkette çalıştığı döneme ilişkin bedeller de dahil olmak üzere dava dışı işçinin takibe geçtiği ———– E. sayılı dosyasına yargılama giderleri, dava ve icra vekalet ücretleri ve faiz toplamı olmak üzere toplam 51.111,79 TL ödeme yapıldığını, davalı şirketin, dava dışı işçinin çalıştığı dönemden sorumlu olduğu miktarın 23.994,51 TL olduğunu, Dava miktarının ———– sayılı ilamında yazılı davacı İdare’nin alacağı mahsup edilerek yapılan ödemelerde, icra dosyasına yapılan ödeme eklenerek belirlendiğini, hem Borçlar Kanunu hem de davalı yüklenici ile imzalanan ———– İKNö.lu 2011 yılı ———— Şube Müdürlüğü Mesuliyet Sahası içerisinde Bozuk, Çökük, Hasarlı ve Hizmet Dışı Kalmış Atıksu ve İçme Suyu Hatlarında Kısmi Yenileme ve Rehabilitasyon İşi sözleşme hükümleri gereğince işçilik alacaklarının nihai ve aslı borçlusu ve sorumlusunun davalı şirket olduğunu_ ihale sözleşmesi ayrılmaz parçası olan ihale belgelerine göre hizmet alımı kapsamında çalıştırılan işçilerin İdarenin değil, yüklenicinin işçisi olduğunu, iş akdi feshedilen işçilere ödenmesi gereken her türlü ödemeyi yüklenicinin karşılaması gerektiğini, İdarenin bu borçtan sorumluluğunun İş Kanunu’nun 2. Ve 3.maddeleri uyarınca müştereken ve müteselsilen asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulduğunu, idarenin sorumluluğunun kanundan kaynaklandığını, bu sorumluluğunun işçiye karşı olduğunu, dava dışı işçi’nin çalıştığı müteahhit şirketlerde her birinin icra dosyasına ödenen bu miktardan ne miktarda sorumlu oldukları net ve belirli olmadığından davanın belirsiz alacak davası olduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davası hükümleri uygulanmak suretiyle 23.994,51 TL.nın ödeme tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davacı vekili talep artırım dilekçesinde özetle; 1.486,68 TL TL talep arttırım taleplerinin kabulü ile, 25.481,19 TL’nin icra dairesine ödeme tarihi olan 25.10.2019 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; “BAM.nin kesin kararı ile davalı şirketin dava dışı 3.kişi işçinin, işçilk alacaklarından sorumlu tutulmadığını, icra dosyasının borçlusu olmadığını, davalıdan herhangi bir alacak talebinde bulunulmayacağını, davacı İdare tarafından BAM kararı dorğultusunda sorumlu olduğu belirlenen diğer şirketlere rücu edilebilecekken salt davalıya karşı dava açılmasının hatalı olduğunu, icra takibi başlatılmadan çok önce işçiye ödeme yapan davalının, icra takibinin açılmasından doğan borçlardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yararı bulunmadığını, davalı tarafından henüz icra takibi başlatılmadan önce işçilere zaten ödeme yapıldığını, toplamda 28 civarında işçinin seri olarak dçtığı işçilik alacakları konulu davalarda yargılama sırasında işçiler vekiline davalı tarafından toplu olatak ödeme yapıldığını, 31.08.2018 tarihinde toplam 400.00,00 TL.nın işçiler vekiline ödendiğini, eldeki davaya konu dava dışı işçinin de dahil olduğu tüm dosyalarda işçilerin başkaca bir alacağı kalmadığından dava dışı işçinin davadan vazgeçtiğini, icra dosyalarında taraf olmadığından davalının haberi olmadığını, davacı Kurumun talepte bulunması üzerine durumun öğrenildiğini, davacının icra dosyalarına yaptığı ödemenin tarihinin de bilinmediğini, davalı tarafından toplu olarak yapılan ödeme nedeniyle işçiler vekili ile görüşüldüğünü ve kurum tarafından talepte bulunulduğunun bildirilmesi üzerine işçiler vekili tarafından davalıya 06.07.2020 tarihinde ödenen 400.000,00 TL.nın iade edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından yapılan ödemc, işçinin davalı şirketteki çalışmasına ilişkin alacak olsa bile davalının yaptığı ödeme tarihi ile davacının yaptığı ödeme tarihinin karşılaştırılmasında davalının, davacı Kurumun icra dosyasına ödeme yapmadarı çok önce ödeme yaptığı anlaşıldığını, davalının icra dosyası nedeniyle sorumlu tutu]amayacağrlnı, alacak icra takibi yoluyla mükerrer tahsil edilmesi nedeniyle oluşan icra masraf ve veklaet üdretleri ile ferilerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, Asıl işveren-alt işveren ilişkisindeki müteselsil sorumluluk ilkesinin gözetilmesi gerektiğini İş Kanunu nun 36/5.maddesi düzenlemesi ile davacıya da yükümlülük getirildiğini, tüm sorumluluğun yüklenici davalıda olması gibi bir durumun tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında aktedilen hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının davalıdan rucuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından verilen kök ve ek raporda özetle; “Davalı şirket ile davacı ———- arasında imzalandığı görülen Hizmet Alımına Ait Sözleşme ile “2011 yılı ——— Şube Müdürlüğü Mesuliyet Sahası içerisinde Bozuk, Çökük, Hasarlı ve Hizmet Dışı Kalmış Atıksu ve İçme Suyu Hatlarında Kısmi Yenileme ve Rehabilitasyon İşi”nin ihale olunduğu, taraflar arasında, asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının ilişkide asıl işveren konumunda olduğu, Yargıtay’ın uygulama kazanan ilke kararları kapsamında, asıl işveren davacı, davalı alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan ve iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olacak, Sözleşmenin 30. Maddesindeki hüküm ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 34/5.maddesindeki düzenleme doğrultusunda davalı yüklenici şirketesözleşme konusu işte çalıştırılan personele yapılan ödemeler toplamı için rücu edebileceği, kesinleşen ———– sayılı Kararı ile davacı ile davalı arasında alt-üst işveren ilişkisi kabul edilmiş olmakla, Dava dışı işçinin hak ve alacaklarının belirlenmesinde ———- sayılı kesinleşen dosya içeriği ve kararın esas alınacağı, Rücu edilebilir toplam miktarın Rücu edilebilir toplam miktarın13.553,21 TL+ 658,60 TL + 11.269,38 TL 25.481,19 TL olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.Genel olarak; “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. ———- kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.———- İKNo.lu 2011 yılı———- Şube Müdürlüğü Mesuliyet Sahası içerisinde Bozuk, Çökük, Hasarlı ve Hizmet Dışı Kalmış Atıksu ve İçme Suyu Hatlarında Kısmi Yenileme ve Rehabilitasyon İşi Hizmeti Alımına Ait Sözleşme’nin incelenmesinde, davacı ———- ile davalı şirket arasında 2011 yılının Eylül ayında sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin işyeri tesliminden itibaren 1095 gün (3 yıl) geçerli olduğu, sözleşmenin 8.2.maddesinde ihale dökümanlarının belirlendiği ve Yapım İşleri Genel Şartnamesine de yer verildiği, Yüklenicinin Sözleşme Konusu İşte Çalıştıracağı Personele İlişkin Sorumlukları” başlıklı 30.maddesinde “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ve buna ilişkin şartlarda, Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı, Genel Şartnamenin “Yedinci Bölüm”ünde “Yüklenicinin Çalıştırdığı Personel” başlığı altında 34/5.maddesinde “Yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin işyerinde çalıştırdığı personel ve teknik elemanların tamamının da yüklenicinin elemanları hükmünde olduğu ve bunların ücretlerinin ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklencinin sorumlu olduğu” düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür.Her ne kadar davacı ve davalı dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumlu iseler de, taraflardan birinin dava dışı işçiye ödeme yapması halinde rücu talebinde bulunması halinde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde işçinin ücretlerinden hangi tarafın sorumlu olacağına ilişkin hüküm olup olmadığına bakılmalı, sözleşmedi bir hüküm bulunmaması halinde TBK 167 vd. Maddelerinde düzenlenen müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanmalıdır. Eldeki davada taraflar arasındaki sözleşmenin 30. Maddesi ve genel şartnamenin 34/5. Maddesine göre asıl işveren davacının alt işveren davacının işçisine yaptığı ödemenin tamamını davalı yükleniciye rücu edebileceği görüldüğünden usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Kabulüne karar verilen asıla alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine karar verilmiştir.Davalı taraf dava dışı işçiye kendilerinin de ödeme yaptığını, sorumluluklarının olmadığını beyan ederek davanın husumetten reddini talep etmiş ise de davacı asıl işverenin davalı yükleniciye karşı aralarındaki sözleşme hükümlerine göre ödediği bedeli rücu edebileceği, dava dışı işçinin davalıdan da tahsilat yaparak mükerrer ödeme alması durumunda davalının dava dışı işçiden ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceği, bu durumun davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, davacının akidine gitmesinde usule aykırılık bulunmadığından davalının husumet itirazı reddedilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜNE,
1)a-25.481,19 TL’nin 25/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar harcı 1.740,62 TL ‘den davacı tarafça yatırılan 409,77 TL peşin harç ve 25,39 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 435,16‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.305,46‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 409,77 TL peşin harç ve 25,39 ıslah harcı olmak üzere toplam 515,86‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.388,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17.900 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekiline ( e duruşma sistemi üzerinden) kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2023