Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/210 E. 2022/451 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/261 Esas
KARAR NO: 2022/501
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- müvekkilinin hissedarı olduğu bir şirket olduğunu, —- yapılan ilanda; — tarihli —- tarihi itibarıyla fesih ve tasfiye edilmesine karar verildiği bu kararın—— tescil edildiğini, alacaklara çağrı ilanlarının yapıldığını ve —- tarihli tasfiye sonuna ilişkin mal beyanında şirketin aktifi ve pasifi olmadığının belirtildiğini, ancak müvekkili — şirketin —— taşınmazının tasfiye işlemleri sırasında dikkate alınmadığını ve taşınmaz satılmaksızın tasfiye işlemlerinin gerçekleştirildiğini öğrendiğini, ilgili taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde taşınmaz üzerinde birtakım düşen hacizlerin olduğunu ve —— kamu hacizlerinin bulunduğunun görüldüğünü, oysaki —- ödeme emri dahi gönderilmediğini, bu nedenle söz konusu kamu haczinin geçersiz olduğunu, açılacak bir menfi tespit davası neticesinde fekki mümkün olduğunu, tüm bu nedenlerle —— menfi tespit davaları açmak; sair icra dosyalarının haczinin fekki için icra müdürlüklerine başvuru yapmak; gerektiğinde şikayet ve menfi tespit davası açmak; idare ile görüşerek borç yapılandırmak ve nihayetinde taşınmazın üçüncü kişilere satarak devredebilmek için ———-ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup davaya karşı cevap vermemişler ve duruşmalara katılmamışlardır.
Mahkememizce; —- ihyası talep edilen —- hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş ve ——— kayıtlı taşınmazının takyidatlı tapu kaydı celp edilerek incelenmiştir.
Dava, —– tasfiye sonucu terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan ——- ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
sona erer.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 643. Maddesi uyarınca limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği —— terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan——– husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir. Bu tür davalarda husumet tüzel kişiliği kalmayan şirkete veya şirket ortaklarına yöneltilemez.
——- tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ———kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik —– terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde,—- celp edilerek incelenmiş olup, toplanan delillere göre, —— kaşıklı taşınmazın ihya talebine konu şirket adına kayıtlı olduğu, anılan şirketin ——- —— tarihinde terkin edilmiş olduğu, bu taşınmaz üzerindeki hacizler kaldırılmadan ve tasfiyesi sağlanmadan tasfiyenin kapatıldığı ve şirketin sicilden terkin edildiği, bu nedenle anılan bu şirketin, taşınmaz üzerindeki hacizlerin fekki için icra müdürlüklerine başvuru yapılması, gerektiğinde şikayet ve menfi tespit davası açılması, idare ile görüşerek borç yapılandırması ve nihayetinde taşınmazın satışını yapılması işlemleri için davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğundan, anılan bu şirketin, sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle ihyasına,———- yeniden tesciline, karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından Tasfiye Halinde ——- hacizlerin fekki için icra müdürlüklerine başvuru yapılması, gerektiğinde şikayet ve menfi tespit davası açılması, idare ile görüşerek borç yapılandırması ve nihayetinde taşınmazın satışını yapılması işlemleri ile sınırlı olmak üzere ——– yeniden tesciline karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye işlemlerinin de davacı şirket ortağı tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
Davalı———, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Diğer davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin ——- tarihinde tamamlandığı anlaşılmıştır. İlgili taşınmaz üzerindeki ipoteklerin tescil tarihlerinin ise tasfiyenin tamamlanmasından önceye ilişkin olduğu ve dolayısıyla şirketin tasfiyesinden önce tesis edildiği, bu durumda davalı tasfiye memurunun ihya davası açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutularak, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KABULÜ ile, TTK’nın 547. maddesi uyarınca—– numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen ———– kaydının,—– taşınmaz üzerindeki hacizlerin fekki için icra müdürlüklerine başvuru yapılması, gerektiğinde şikayet ve menfi tespit davası açılması, idare ile görüşerek borç yapılandırması ve nihayetinde taşınmazın satışını yapılması işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, şirketin bu konu ile sınırlı olarak —– yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere — numaralı davacı —— tasfiye memuru olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Kararın——– tescil ve ilanına ,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harç dava açılırken peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açılış masrafı ve 90,50 TL yargılama masrafından ibaret toplam 263,40 TL yargılama giderinin davalı —— alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ———- alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı ———– yasal hasım olduğundan ve yukarıda belirtilen diğer nedenlerle aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ——–ve davalı tasfiye memurunun yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———–Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2022