Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/208 E. 2023/443 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/462 Esas
KARAR NO: 2023/465
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/06/2022
KARAR TARİHİ: 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunmakta olup, Bu ticari ilişki kapsamında müvekkilinin, davalı şirkete tıbbi malzemeler satmakta ve bunların karşılığı olarak faturalar düzenlenmekte olduğunu, davalı tarafından icra takibine konu ——- Nolu, 03.03.2021 tarih, 23.760.-TL tutarlı faturaya ödeme yapılmadığından müvekkilinin alacağının bulunduğunu, —— Nolu, 03.03.2021 T. 23.760.-TL tutarlı faturanın davalıya E-Mail yoluyla iletildiğini, faturaya itiraz edilmediğini, ancak ödemesinin süresi içinde yapılmadığını, Bunun üzerine Müvekkili tarafından davalıya ——- Noterliği’ nin 04/02/2022 tarihli, ——- yevmiye nolu ihtarnamesini keşide edilerek faturanın ödenmesinin ihtar edilmiş, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, davalı Şirket tarafından —— Noterliği” nin 08/02/2022 T. —— YN.’ Lu Cevabi ihtarnamesiyle —— Nolu, 03.03.2021 T. 23.760.-TL tutarlı faturanın sehven kesildiğinin düşünülerek bu sebeple faturaya, bedeline ve içeriğine itiraz ettiklerini belirtiklerini, Davalının faturaya ilişkin itirazlarının taraflarınca kabulü mümkün olmayıp, Zira, fatura kesildiğinde taraflarına iletildiğine ilişkin E-Mail görüntülerinin ekte yer aldığını, davalı taraf tüm ihtarlara rağmen borcunu ödememiş olduğundan dolayı kendisi hakkında ——- Esas sayılı dosyası kapsamında takibe geçilmiş olup; davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş, taraflarınca dava şartı olarak arabuluculuk voluna başvurulmuş olup, anlaşma sağlanamamış olduğunu iddia ederek icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddinin gerekmekte olduğunu, dava davacı tarafından yetkisiz ve görevsiz mahkemeden açılması nedeniyle usulden reddinin gerekmekte olduğunu, davacı tarafa karşılık, müvekkili şirketin dava konusu borcu bulunmamakla birlikte, müvekkili şirketin bu davanın tarafı olmayıp, Davanın taraf ehliyeti dava şartı sebebiyle ve taraf yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerekmekte olduğunu, davacının iş bu davayı açmakta haklı hukuki yararı bulunmamakta olup, dava konusu edilen 23.760,00 TL fatura konusu alış- satış ilişkisi kesinlikle Müvekkili Şirketten bağımsız olarak gerçekleşmiş ve müvekkili şirketçe fatura konusu edimlerin kesinlikle alınmamış olduğunu, tek taraflı olarak kesilen fatura incelendiğinde görülecektir ki , müvekkili şirket yetkilisi tarafından ne teslim alındığına dair bir ibare ne de imza bulunmamakta olup, Davacı tarafından kesilmiş fakat gerçeği yansıtmayan kötü niyetli faturanın açıkça haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu, davacı tarafın, iddiasını ispatla yükümlü olduğu açık olup, Müvekkili şirket ile arasında 23.760,00 TL değerinde bir mal teslimi yaptığına dair, müvekkili şirketçe tanzim olunan teslim alma evrakının bulunmamakta ve Tek taraflı olarak tanzim olunan faturanın geçersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu müvekkili şirketçe çekilen ihtarnamede mevcut ticari ilişki dışında herhangi bir ticareti bulunmamakta, Bu nedenle dava konusu borcu da bulunmamakta olduğunu, açılan İtirazın iptali davası hukuka aykırı ve kötüniyetli bir dava olup, Müvekkili ve davacı arasında yapılan ticaret karşılığı faturalar kesilmiş ve müvekkil tarafından ödemeleri yapılmış olduğunu, Yersiz olarak hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın açıklığa kavuşması amacıyla; müvekkil şirketin ve davacının dava konusu fatura dönemini kapsayan ticari defter kayıtlarının celbi sağlanarak ya da gerekirse yerinde inceleme yapılarak dava konusu alacağın kötüniyetli olduğunun bilirkişi incelemesi veya her türlü delil ile tespitini mahkemeden talep ettiklerini, müvekkili şirket basiretli bir tacir gibi hukukun ve ticaretin doğurduğu yükümlülükleri yerine getirmiş ve hukuki sorumluluktan kurtulmuş olup, Davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,——- E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu, —— E sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, Tarafların Usul ve Yasaya Uygun Tutulmuş Ticari Defterlerindeki Kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan incelemeler çerçevesinde yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, 6100 sayılı HMK’ nin 266/c. 2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir, tavsif, İcra Tazminatı Talepleri ve Taleple Bağlılığın takdiri mahkemeye ait olmak üzere, davacı Firmanın, 23.760,00 TL asıl alacak talebi üzerinden davalı – şirketçe münderecatı itibarıyla kabul edilmeyen ve ticari defterlerine kaydedilmeyen işbu fatura içeriği mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslimini ispata elverişli herhangi bir teslim/tesellüm tutanağının ve/veya teslim şerhi ihtiva eder Sevk İrsaliyesinin dosya kapsamında yer almadığı görülmekle, davacı firmanın, 03/03/2021 T.——- Nolu, KDV Dahil 23.760,00 TL tutarlı Takip dayanağı Fatura bedeline hak kazanıp, kazanmadığı, işbu faturadan kaynaklı olarak davalı şirketten – alacak talebinde bulunup, bulunamayacağı, hususunda takdirin mahkemeye ait olabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut olayda tarafların ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu, davalı ticari defterlerine kaydedilmeyen işbu fatura içeriği mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslimini ispata elverişli herhangi bir teslim/tesellüm tutanağının ve/veya teslim şerhi ihtiva eder Sevk İrsaliyesinin dosya kapsamında yer almadığı görülmekle, mal teslimini ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu kural olarak ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse son çare olarak yemin deliline başvurulması gerekmektedir. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde dava dilekçesinde veya cevap layihasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Davacı vekili tarafından yemin deliline dayanıldığı, davalı temsilci tarafından usulüne uygun olarak yemin edilmesi nedeniyle davacının ispat külfetini yerine getirememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, davacı tarafından dava açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 405,77 TL harçtan karşılanarak bakiye 225,87 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2023