Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/198
KARAR NO : 2023/877
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/03/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVADavacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından müvekkil şirkete—-. İcra Müdürlüğünün—– Sayılı dosyasın üzerinden takip başlatıldığını, bu takibe ilişkin tebligatlar şirket çalışanı tarafından tebliğ edilmesine rağmen yetkililere bildirilmemiş ve takip kesinleştiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, icraya konu trafik kazasına müvekkil şirketin karışmadığını, davalı yan şirketin sigorta ettireninin tek taraflı bir beyanı üzerine başlatılan bir takip olup haksız ve hukuksuz bir takip olduğunu, ortada ne bir delil, ne bir kaza tutanağı, ne bir resmi başvuru olmadan sadece sigorta ettiren ifadesiyle başlatılan icra takibi sonrası müvekkil tarafından ödenen bedel kanuni zorunluluktan dolayı, hacizlerin fekki için ödendiğini, tüm bu nedenlerle davacı müvekkilin—-. İcra Müdürlüğünün —–. Sayılı dosyasında ödemek zorunda kaldığı 2.447,49 TL bedelin ödemenin yapıldığı 05.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısında oluşan zararın karşı davacı araç malikine rücu istemi nedeniyle davacı tarafça ödenen bedelin istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle;Meydana gelen trafik —– plakalı araç sürücüsü —– dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek, doğrultu değiştirme manevralarını ve manevraları düzenleyen genel kurallara uymayarak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, OPR.DR. —–caddesi üzerinde sağ şeritten sol şeride doğru, yolun boş veya emniyetli olduğuna emin olmadan ani bir hareketle kontrolsüz bir şekilde geçmek için manevra yaptığı esnada, aynı yol üzerinde sol şeritte seyir halinde olan sürücü—– sevk ve idaresindeki —– aracın sağ ön çamurluk kısımlarına kendi aracının sol taraflarını çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebep olduğu, 2918 Sayılı K.T.K.’ nun 46/b,c (hatalı şerit değiştirme), 2918 Sayılı KTK’ nun 47/d (Trafik kurallarına uymama), 2918 Sayılı K.T.K.’ nun 67/ c. (hatalı manevra yapma), 2918 Sayılı K.T.K.’ nun 56/ 1-a (hatalı şerit değiştirmek), maddelerini ihlal ettiği, trafikte sürücülerin Asli Kusurlu hallerinin neler olduğunun belirtildiği 2918 Sayılı KTK’ nun 84/f-j-g maddesinde (hatalı manevra, şeride tecavüz) tarif edildiği gibi hatalı bir şekilde doğrultu değiştirme manevrası yaparak—–plakalı aracın sağ ön kısımlarına, kendi aracının sol kısımlarıyla çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebep olduğu anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu,—- plakalı araç sürücüsü —– ihlal ettiği trafik kuralının olmadığı, kaza olayında herhangi bir kusurunun olmadığı, dosya muhteviyatı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tutanağı incelendiğinde, Hasar Ekspertiz raporda belirtilen, aracın onarımı için zorunlu olarak değişmesi gereken parçaların ve işçiliklerin kaza ile uyumlu olduğu, dava konusu—-plakalı aracın, dava konusu kazada hasarlanan parçaları dikkate alınarak yapılan inceleme ve piyasa araştırmasına göre, 09/07/2021 tarihli Hasar Ekspertiz raporunda ifade edilen, aracın onarımı için gerekli olan işçilik bedelleri toplamı olan, 1.400,00 TL +KDV = 1.652,00 TL (KDV dahil)’ nin piyasa koşullarına uygun olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (—–). 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir (Yargıtay —–. HD’nin 23.09.2019 t. —-sayılı kararı).Davalı —– plakalı aracın kasko sigortacısıdır. Kasko sigortası poliçesi 27/12/2020-27/12/2021 tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza 07/04/2021 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalı sigorta kendi sigortalısına dava konusu kaza sebebiyle 1.400 TL ödeme bulunmuştur.Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davalının sigortalısına ait araçta kaza sebebiyle 1.400 TL hasar olduğu tespit edilmiştir. Davalı sigorta sigortalısına ödediği tazminatı karşı araç sürücüsünün kusuru oranında karşı araç sürücüsüne rücu edebilmesi mümkündür. Eldeki dosyada karşı araç malikinin kazanın gelmesinde kusuru bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davalı sigortanın sigortalısına ödediği tazminatı davacıya rücu etmesi mümkün olmadığından davacının istirdat isteminde haklı olduğu ve hak düşürücü sürenin de dava tarihi itibariyle dolmadığı anlaşılmakla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Davacıdan—-. İcra müdürlüğünün —– sayılı dosyasından tahsil edilen 2.292,09 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin icra dosyasında mevcut 06/10/2021 tarihli reddiyat kaydı gözetilerek reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne,
1-Davacının —– İcra müdürlüğünün —– sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacıdan —– İcra müdürlüğünün —– sayılı dosyasından tahsil edilen 2.292,09 TL nin 06/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin Reddine,
2-Karar harcı 156,57 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 75,87 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.048,75 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.918,67 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.292,09 TL maktu/ nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 155,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.236,19 TL’nin davalıdan, 83,81 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekiline (e-duruşma sistemi üzerinden) miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.