Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/184 E. 2022/785 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/184 Esas
KARAR NO: 2022/785
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/03/2022
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinin, —- tarihli sekiz adet faturaya ilişkin olup ilamsız icra takibi olarak açılmış, ancak davalı/borçlunun, haksız, yersiz ve kötü niyetli bir şekilde işbu icra takibine itiraz etmiş olduğunu, söz konusu faturaların hepsinin içeriğinde “irsaliye yerine geçer.” ifadesi bulunmakta olup—— ——- seri numaralı tebliğinin 7. maddesinin “alıcısına malın yanında kâğıt olarak verilen fatura, irsaliyeli fatura yerine kullanılabilir ancak bu imkândan yararlanabilmek için faturanın, malın teslimi anında düzenlenmesi ve “irsaliye yerine geçer.” ifadesinin yazılması zorunludur.” şeklindeki hükmü gereği, bahse konu faturaların irsaliyeli fatura niteliğini haiz olduklarını, 6102 sayılı ttk. 21. maddesinin 2. fıkrasında; “bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü gereğince, takibe konu irsaliye faturalara hiçbir suretle itirazda bulunmamış olan davalı/borçlu tarafın, faturaların içeriğini kabul etmiş durumda olduğu açık olup, irsaliyeli faturanın varlığı faturaya konu malların teslim edildiğini ortaya koyduğundan irsaliyeli faturaların kesilmesi akabinde herhangi bir itirazın yapılmamış olması davalı tarafın faturaların içeriğini kabul ettiği sonucu doğurmakta olduğunu, müvekkilinin fatura alacağına ilişkin —- dosyası ile başlatılan icra takibi akabinde sadece —- ödeme gerçekleştiren davalı borçlu taraf, bunun haricinde herhangi bir ödeme gerçekleştirmemiş olup, buna rağmen içeriğine itiraz dahi etmediği faturalara dayalı davaya konu icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, işbu dava konusu icra takibi dosyasına —- tarihinde “borcun tamamına” şeklinde itiraz eden davalı taraf, daha sonraki tarihlerde itiraz ettiği icra takibine konu faturalara ilişkin kısmi ödemeler yaparak toplamda —–ödeme yapmış olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere davalı kötü niyetle, müvekkiline söz konusu faturalardan kaynaklanan borcu olduğunu bilmesine rağmen sadece ödemede vakit kazanmak ve müvekkilinin alacağına geç kavuşmasını sağlamak amacıyla haksız bir şekilde icra takibine itiraz etmiş olup, davalı şirket’in iddiaları ile uygulamaları birbirinden farklı ve çelişki içermekte olduğunu, keza davalı şirketin icra dosyasındaki borca itiraz ettiği müvekkili şirkete, cari hesaba ilişkin olarak ayrı tarihlerde toplamda —– ödeme yapması da işbu iddialarını kanıtlar nitelikte bir delil olup, davalı tarafın, tüm borca itiraz edilen bir icra dosyasına ilişkin olarak ödeme yapması ve bu kapsamda halen daha borçlu olmadığını iddia etmesi abesle iştigal ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunun da izahtan vareste olduğunu, bununla birlikte, davalı şirket ile davaya konu icra takibinden önce yapılmış elektronik posta yazışmalarında, ——- taksit halinde ödeneceğine ilişkin bir ödeme planı davalı şirket muhasebesi tarafından hazırlanarak müvekkilinin mail adresine gönderilmiş olup, buradan da davalının müvekkiline borçlu olduğu fakat icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğinin açıkça anlaşılmakta olduğunu iddia ederek icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde bahsettiği hususların gerçeği yansıtmamakta olduğunu, davacının taraflarına kestiği fatura içerikleri, müvekkiline ait önlüklerin, dışarıya gönderilen paketlerin etiketlerinden ibaret olup, ancak davacının fatura içeriklerinde belirtilen etiketlerin bir kısmı müvekkiline teslim edilmemiş olduğunu, müvekkilinin teslim almadığı bir kısım ürünlerin ödemesini davacıya yapması hukuken beklenemeyecek olup, bu nedenle davacının hangi ürünleri, teslim ettiği ve ücretinin tahakkuk ettiğini ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ve davacının kayıtları incelendiğinde de bu durum ortaya çıkacağını, bu nedenle davacının davasının reddinin gerektiğini savunarak, davacı fatura içeriklerinde mevcut olan ürünlerin bir kısmını teslim etmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—– sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporu ile dava ve icra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı şirketin —-alacak talebi üzerinden harçlandırarak kısmi itirazın iptali istemi ile davalı şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibarıyla takip talebinde olduğu — asıl alacaklı durumda bulunduğu, davalı şirketçe takip tarihi sonrası, dava tarihi öncesi tarihler arasında banka aracılığıyla haricen gerçekleştirilen toplam — ödeme sonrası, davacı şirketin davalı şirketten işbu davadaki talebi gibi —– alacağı bulunduğu sonuç ve kanaatlerine varılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,—- —– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konusu —–dosyası iesas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davalı tarafın, usulüne uygun tebligata rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu ve davacı tarafın defterlerine göre davalıdan —— alacaklı olduğu, HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi—–yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. ——- Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda davacı yanın ticari defterlerinin lehine delil olacağı değerlendirilmiştir.
——- tarihli ilamında da açıklandığı üzere davalı, davaya dayanak faturalara ilişkin beyanname vermekle malları teslim almış sayılacaktır. —– celp edilen ——- tetkikinde davalının davacı tarafından kesilen dava konusu faturaları vergi dairesine bildirmiştir. Buna göre davalının malları teslim aldığı,teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerektiğinden takibe konu fatura bedelleri olan asıl alacak üzerinden takibine devamına karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalının ——- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, takibin 125.923,65 TL asıl alacak üzerinden, feriler üzerinden devamına,
3-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 8.601,84 TL’den dava açılırken yatırılan 2.150,47 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.451,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 2.150,47 TL peşin harç, 80,70 başvurma harcı, olmak üzere toplam 2.231,17‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 74,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.074,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 19.888,55 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde———-Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/11/2022