Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/183 E. 2022/497 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/183 Esas
KARAR NO: 2022/497
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/03/2022
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile Müvekkil şirket arasında ——– bedel karşılığı ——- yapımı hususunda, örnek görüntü ve videolar ile teyitleşilerek Müvekkilin ihtiyacı olan kaynak şeklini bu makine ile gerçekleştirebileceği konusunda mutabık kalındığını, yaklaşık iki senedir anlaşılan şekilde kullanımı mümkün olmayan makinenin uygun olarak kullanmaya çalışma çabalarına rağmen kaynağının doğru olmaması nedeniyle kullanımı mümkün olmadığını, bu hususa ilişkin iki yıllık whatsapp yazışmaları, mailler ve bizzat şirketiniz yöneticilerinin gelerek yapmış olduğu denemelerin sonuçsuz kaldığını, —- çalışmaması nedeniyle ikinci bir makinenin Müvekkile teslimi için peyderpey —- önavans Davalıya gönderildiğini, bahse konu makineler ayıplı ve kullanılamaz halde olduğunu, tüm bu hususlara binaen —- numaralı ihtarnamesi ile Karşı tarafa iş bu durumlar bildirilmiş, ayıplı ürünlerin tamir edilmesi edilemeyecek durumda ise ödenen ücretlerin iadesi hususu ihtar edildiğini, bununla birlikte —-yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de —bedeli faturayı iade ettiğimizi ürünlerin ayıplı olduğu ayıplı ürünlerin iade alınabileceğinin ihtar edildiği, —- bu hususlar ihtar edildiğini, kullanılamaz haldeki lazer kaynak makinesinin bedeli olarak davalıya — ve ikinci bir makine teslimi için tarafınıza ödenen —makinelerin ayıplı olması nedeniyle tüm iş akışının sekteye uğradığını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —– bedeli — bedelin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile teslimine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik—- önavansın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile teslimine, Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik ———- makinelerin kullanılamaması sonucu uğranılan kazanç kaybının ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile teslimine, avukatlık vekalet ücreti ve her türlü yargılama giderinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden dolayı davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Davanın Yetkisiz Mahkemede Açıldığını, Dava Dosyasının Yetkili —-Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemelerinde Görülmesi Gerektiğini, Davacı Tarafça Müvekkilime Yapılmış Bir Ayıp İhbarı Bulunmamaktadır. Ayıp İhbarında Bulunulmadığı İçin Davanın Usulden Reddine Karar Verilmesi Gerektiğini, davacı tarafın basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, Davacı Tarafın Dava Konusu Makineleri, Makinelerin Teknik Özellikleriyle Bağdaşacak Şekilde Kullanmadığını beyanla; Davanın arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesinden kaynaklı olarak davanın usulden reddine, Davanın yetkisiz mahkemede açılmasından dolayı yetkisizlik kararı verilerek davanın yetkili ——Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesine, Davacının yasal süresinde ayıp ihbarında bulunmamasından kaynaklı seçimlik haklarının kaybedeceği dikkate alınarak davanın usulden reddine, Davacının davası hukuki mesnetten yoksun olduğundan dolayı usulden reddedilmemesi halinde ayıplı mal ve ticari kazanç kaybı ile tüm talepleri noktasında davanın esastan reddine, Her türlü yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında oluşan alacağın tahsili amacı ile açılan alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamının degerlendirilmesinde özetle; davanın kurulan sözleşme kapsamında alınan —– çalışmaması nedeni ile oluşan alacağın talep edildiği anlaşılmış olup, 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diger kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya basvurulmus olması dava sartıdır.” düzenlemesi getirilmistir. 6325 Sayılı Hukuk Uyusmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varılamadıgına iliskin tutanagın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmıs bir örnegini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluga uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanagın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektigi, aksi takdirde davanın usulden reddedilecegi ihtarını içeren davetiye gönderilir. Ihtarın geregi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsı tarafa teblige çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya basvurmadan dava açıldıgının anlasılması halinde herhangi bir islem yapılmaksızın davanın, dava sartı yoklugu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davacı yana ayıplı olduğu iddia olunan malların bedelinin iadesi ve kazanç kaybı talebine yönelik iş bu davaya ilişkin arabulucu son tutanak aslını sunmak için süre verilmiş, davacı vekilince kendisine verilen süre içerisinde arabuluculuk tutanak aslının sunulmadığı, davanın arabuluculuk dava şartını yerine getirmeden açıldığı görülmüştür.
Anılan düzenlemelere göre dava açılmadan arabuluculuga basvurulması gerektigi, is bu dava sartının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadıgı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacagı, bu hali ile arabulucuya basvuru sartının dava açılmadan önce yerine getirilmedigi, açıklanan nedenlerle dava sartı yoklugu nedeniyle davanın usulden reddi gerektigi yönünde olusan tam ve bagımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmustur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.128,99 TL harcın mahsubu ile artan 5.048,29-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.550,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022