Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/157 E. 2022/832 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/157 Esas
KARAR NO: 2022/832
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ: 02/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı —- akdedildiğini,—– tarihinde sigortalı üniversitenin eğitim kampüsünde aydınlatma amaçlı çekilen kabloların 3. kişilerce çalındığını, müvekkili şirketçe yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen —- hasar bedelinin poliçe kapsamında sigortalıya — tarihinde ödendiğini, davalı güvenlik şirketinin dava dışı —- yapmış olduğu —– gereği inşaat alanından sorumlu olduğu ve bu bağlamda hırsızlık olayının meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, T.T.K. 1472 maddesi gereği ödenen bedelinin rücuen tahsili için davalı aleyhine ——- sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davanın görevli mahkemede açılmadığını, müvekkili şirket tarafından üniversiteye —- tarihinde gönderilen yazılarda,—- oldukça ——- bulunmadığını, güvenlik noktalarına ——- izlenmesi gerektiğini, en azından güvenlik noktası için aydınlatma desteği sağlanması gerektiğini, aydınlatmanın yokluğundan ötürü birtakım şahıslar tarafından üniversite içine girme teşebbüsünün yaşandığı gibi tespit ve önerilere yer verilerek destek talebinde bulunduklarını, müvekkili şirketin meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını beyanla davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:.
Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Rücuen Tazminat) davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 154 vd. maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtayca re’sen incelenir.
Türk Ticaret Kanunun 5.maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne aittir. Aynı yasanın 4.maddesinde ise ticari davalar düzenlenmiş olup, buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda ve yasa maddesinde sayılan yasal düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olacağı öngörülmüştür.
Somut olayda davacının sigortalısı olan ——- şantiye sahasında meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle meydana gelen zararın davacı tarafından dava dışı sigortalısına ödediği tazminatı şantiyenin güvenliğini sağlayan davalıya rücu için açtığı tazminat davasında; davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının —-olduğu davacı yanın halefiyet ilkesi gereğince dava dışı üniversitenin haklarını devraldığı dikkate alındığında dava dışı sigortalı üniversite kar amacı gütmeyen eğitim kurumudur. Bu nedenle, davanın ticari dava olduğunu kabul etmek mümkün değildir. TTK’nun 4 ve 5 maddeleri uyarınca, davanın mutlak ticari dava olmaması sebebiyle de, davaya bakmakla görevli mahkemeler asliye ticaret mahkemeleri değil, genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir. Diğer taraftan, hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. O halde, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir. Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ———-
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——— Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
3-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
Dair,davacı ve davalı vekilinin (e-duruşma vasıtasıyla) yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile———— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2022