Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/152 E. 2023/473 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/152 Esas
KARAR NO: 2023/473
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 06/03/2022
KARAR TARİHİ: 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/09/2021 tarihinde meydana gelen kazada müvekkiline ait ——- plaka sayılı aracın, müvekkilinin oğlu yönetiminde olduğu sırada davalı —— ait ve davalı——- yönetimindeki ——- plakalı otobüsün arkadan çarpması sonucu hasarlandığını, kazadan sonra müvekkiline ait aracın ——- plaka sayılı aracın sigortası davalı —— Sigorta tarafından tamir ettirildiğini ancak meydana gelen hasar nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğunu, müvekkilinin aracının markasının ——- model ——- olduğunu ve olay tarihinde 130.000 km civarında olduğunu, bildirdiğinden bahisle kaza sebebi ile araçta oluşan değer kaybı sebebi ile şimdilik 1.000,00 TL’ nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı —— şirketi vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava öncesinde araç değer kaybı ödemesine ilişkin müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapmadığını, kaza sonrası aldırılan ekspertiz raporu ile belirlenen 23.284,51 TL tutarın müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, buna ilişkin dekontu dosyaya sunduklarını, KTK 97. madde kapsamında dava şartı yerine getirilmeden davanın ikame edildiğini beyanla davanın öncelikli usulden, usulden reddin kabul edilmemesi durumunda yapılan ödemeler sebebi ile davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —— şirketi Vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin başvuru konusu kaza dolayısıyla sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğu bulunsa dahi sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —— ile ——- tarafından eldeki davaya herhangi bir cevap verilmemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmışlardır.

ISLAH:Davacı vekilince sunulan 19/03/2023 tarihli dilekçe ile dava değerini artırdıkları görülmekle dava açarken dava değeri olarak 1.000 TL belirtilen taleplerini, değer kaybının 5.000 TL olduğu konusunda sunulan rapor gereği 4.000 TL daha artırarak 5.000 TL olarak talep ettiklerini bildirmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizce aldırılan 08/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ile —–plakalı otomobilin sürücüsü ——- kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, ——– plakalı aracın sürücüsü —— meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, Kazaya karışan ——- plaka sayılı araç ——- Sigorta nezdinde 20.08.2021 20.08.2022 tarihleri arasında ——- poliçe nolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalıdır. Maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 43.000,00 TL’dir.Hasar bedeli ve değer kaybıbnı bedelinin trafik sigortası teminatları içinde değerlendirildiği, Davalı—– şirketi Hasar bedeli olarak 23.284,50 TL ödemiş olduğu, bu durumda davacının, davalı ——- şirketinden talep edebileceği bakiye trafik sigortası teminatı 43.000 TL- 23.284,50 TL= 19.715,50 TL olduğu, davaya konu kazada, değer kaybı bedelinin 5.000 TL olduğu,
değer kaybı bedeli —— şirketinin trafik sigortası bakiye teminatı içinde kaldığı, bu nedenle değer kaybından davalı —– şirketinin sorumlu olduğu, Karayolları Trafik kanuna göre, işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu
teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar maddesi uyarınca davalı ——– sürücüsünün kusuru oranında talep edilecek tazminattan sürücüsü davalı ——- ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu,
davaya konu aracın kasko sigortacısı —– şirketinin, değer kaybı miktarının trafik sigortası bakiye teminat limitleri içinde kalması nedeni ile herhangi bir sorumluluğu olmadığı,
davalı Araç iĢleteni ve Sürücüsü yönünden temerrüt tarihinin kaza tarihi 23.09.2021 olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin dava tarihi 06.03.2022 olduğu
sonuç ve kanaati bildirilmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir .Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalı ——-, meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu davacıya ait araçta değer kaybı miktarının toplam 5.000 TL olduğu bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir.Tüm dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporunundaki değer kaybı miktarının dosya kapsamındaki delillerle örtüştüğü, davalı ——- sigortanın da yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda kazaya sebep olan sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu hususu birlikte değerlendirildiğinde denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalıya sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olduğu da gözetilerek temerrüt tarihleri itibariyle yasal faiz işletilerek davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir. Kasko poliçesinin özel şartlarında da değer kaybı zararının öncelikle ZMSS poliçesinin bulunduğu şirkete yöneltilmesi teminat limitini aşan miktardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağından davalı ——– sigorta yönünden reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Değer kaybı tazminatı 5.000 TL ‘nin davalı——– sigorta yönünden 06/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalılar ——-, ——- yönünden kaza tarihi olan 23/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3——- sigorta yönünden davanın reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 341,55 TL’den dava açılırken yatırılan 80,70 TL ve dava değeri artırım dilekçesi ile yatırılan 180,00 TL harç olmak üzere toplam 260,70 harcın mahsubu ile bakiye kalan 80,85 TL karar ve ilam harcının davalı —— şirketi, davalı——- ve davalı ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 başvurma harcı, 180,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 341,40 TL harcın davalılar —— şirketi, davalı —— ve davalı ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 382,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.382,00 TL yargılama giderinin davalı —— şirketi, davalı ——- ve davalı ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı ——- şirketi, davalı ——- ve davalı ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı yönünden; ——- şirketi vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenecek 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– şirketine verilmesine,
10-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılar —— şirketine, davalı ——- ve davalı ——- müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı ——- Sigorta vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2023