Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/140 E. 2023/82 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/140 Esas
KARAR NO : 2023/82

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yıllardır süregelen bir ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında davalının, davacı şirketten malları satın aldığını, bu mallara ilişkin toplamda —– borcunu ödemediğini, davalı yanın vadesi geçmiş faturaların bedellerinin ödenmemesi nedeni ile temerrüde düşmüş olduğunu, davalı tarafından sipariş edilen ürünleri tamamının davalıya teslim edilmiş olduğunu, davacı tarafından;— irsaliyeye ve —–fatura ile davalıya teslim edildiği sabit olan —numaralı —- bedelli, —– numaralı fatura ile——— irsaliyeye ve —— numaralı fatura ile ———– tarihli, ——— bedelli, — —————- tarihli, —— numaralı fatura ile ——— numaralı fatura ile—————————– bedelli faturalar düzenlendiğini, fazlaya ilişkin faturalar daha sonra sunulacağını, sevk irsaliyelerinden ve faturalardan anlaşılacağı üzere müvekkilinin ticari ilişki dolayısıyla üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olduğunu beyanla; fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, arz ve izah edilmiş bulunan gerekçelerle; davalıdan —- kanuni faiz ve ferileri ile birlikte tahsiline, dava ve takip masrafları ile vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
Mahkememizce; ———– davacı ve davalı şirketin ——- davacı ve davalı şirketlerin —— formları ayrı ayrı celp edilerek incelenmiştir.
Dava; taraflar arasında kurulan ticari ilişkiye dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin ——- celsesinde, davacı ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere inceleme günü verilmiş, davalı tarafa defter inceleme günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ise de davalının ticari defterlerini sunmadığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda; “Tarafların celp edilen —– formlarının tetkikinde davacının —
——davalı tarafa ——-fatura karşılığı toplamda —— yaptığını, davalı tarafın, aynı yıl davacıdan ——- tutarında alım yaptığını bağlı bulundukları —–bildirdikleri, her iki tarafın —- bildirimlerinin uyumlu olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davacının faturaları tebliğinin kanıtlandığı, davalının faturalara ilişkin ödeme belgelerini dosyaya ibraz etmediği, davacınını davalıdan —–olduğu, ” belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/3. Maddesinde “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde)yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacının faturaya konu malları davalıya teslim ettiğinin, bizzat davalı— sunulan —– —– ile sabit olduğu, davalının satın aldığı mallara ilişkin olarak davacı tarafından düzenlenen faturaları kayıtlarına işleyerek ilgili — bildirdiği, malın fatura ile teslim edildiğinin kural olarak kabul edilmesi gerektiği, faturalar ve davalı tarafından vergi dairesine yapılan bildirim dikkate alındığında faturaya konu malların davalıya teslim edildiği kabul edilmiştir . —– Kararları da aynı doğrultudadır. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu da hükme esas alınarak ve alacağın varlığına kanaat getirilerek, taleple bağlılık ilkesi de nazara alınarak davanın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KABULÜ ile —- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine,
2-Karar harcı 62.982,57 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan —— harcın mahsubu ile bakiye——– davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 15.837,85 TL dava açılış masrafı ve 2.705,75 TL yargılama masrafından ibaret toplam 18.543,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–göre belirlenen —– nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7——arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.