Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/130 E. 2022/419 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/130 Esas
KARAR NO: 2022/419
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/02/2022
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— tarihinde müvekkiline ait — plakalı araç, sürücü — sevk ve idaresinde — istikametinde ilerlerken——- geldigi esnada yol üzerinde bulunan engel demir cisimi fark etmeyerek çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kaza neticesinde tutulan——— göre davalı taraf kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, mezkur kaza nedeniyle müvekkile ait kamyonette değer kaybı ve hasar bedeli doğduğunu, aracın bu sürede serviste kalması sebebiyle hak mahrumiyet bedelinin gündeme geldiğini beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte —hak mahrumiyet bedeli, —–değer kaybı, —— hasar bedeli talebinin tahsiline karar verilmesini, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı aracının onarımını yaptırmış ise hasar bedelini bilmesi ve hatta fatura ile ispat etmesi kendi elinde olan bir imkan olup, bu haliyle hasar bedeline ilişkin belirsiz alacak davası açmasının mümkün olmadığını, davacı tarafından aracın sigorta hasar dosyasının mevcut olduğu belirtildiği dikkate alındığında öncelikle aracın hasar bedelinin sigorta tarafından davacıya ödenip ödenmediği, ödenmedi ise sebebinin öğrenilmesi gerektiğini, davacının yapmış olduğu kaza alanı tam tarif edilememesinden kaynaklı olarak söz konusu olayın Şirketlerinin sorumluluk alanında olup olmadığının tespitinin yapılamadığını, Kaza Tutanağından görüldüğü üzere söz konusu alanın Şirketin sorumluluk sahasında olduğunu kanıtlayan hiçbir bilgi, belge ve ispat vasıtasının bulunmadığını beyanla; Davanın Reddine, Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası sebebi ile oluşan zararın tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir .
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, Davacının kullanmış olduğu aracın davalının sorumluluk alanında meydana gelen trafik kazası sebebi ile araçta oluşan hasar ve zararların tazminine yönelik olarak açılan davanın niteliği itibariyle mutlak ticari dava olmadığı görülmüş olup, davanın davacıya ait aracın seyir halinde bulunduğu sırada davacıya ait inşaat alanındaki yol üzerinde bulunan engel demiri cismini fark etmeyerek çarpması nedeniyle oluşan hasarın tazmini istemine ilişkin olduğu, olayın haksız fiil kapsamında genel hükümler uyarınca değerlendirilmesinin gerektiği, davada yukarıda açıklanan şekilde mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinin bulunmadığı uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——– Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022