Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/102 E. 2022/587 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/102 Esas
KARAR NO:2022/587

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:11/02/2022
KARAR TARİHİ:15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde meydana gelen kazada davalı —- nezdinde —– meydana gelen hasar sebebi ile müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını, dava konusu kaza neticesinde müvekkili şirket tarafından —-raporuna uygun olarak — için —- ödeme yapıldığını, araç için yapılan bu ödeme tutarının —- talep edildiğini, davalı tarafından —-tutarlı ödeme yapıldığını, bakiye —-ödemenin tahsili amacıyla —-Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin eldeki davaya konu ettiği kazaya karışan her —- malikinin de ticari işletmesiyle ilgisi olmayan dolayısıyla ticari iş niteliğinde olmayan bir trafik kazasından kaynaklandığını, davacı ile müvekkili şirket arasında bir sözleşme de bulunmadığını beyanla mahkememiz görevine itiraz etmiş, davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu temel uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanan zararın —kapsamında ödenmesi nedeniyle rucüen tazminine ilişkin olarak açılan davalardandır.TTK m. 1472’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle — kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla —-tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi —- bedelini ödedikten sonra —- ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel —- intikal eder. Bu şekilde —- haklarına halef olan—, ödediği tazminat miktarınca — yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir —davasıdır. Burada —ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da ——- ödediği tazminat oranında— yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak—- sayılı —- Kararında da, —- zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, —- ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl —-ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince —geçeceği; —– ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Borçlar Kanununun 44 üncü maddesine (TBK m. 52) de dayanabileceği; tabiatıyla —– olayda dava hakkı yoksa,—- bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.Diğer taraftan, — tarihli ve —Kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.”Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca —- tarafından —- ödenen tazminatın rücuan tahsili isteminden ibarettir. Davacı —bu davayı —- halefen açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde —- ile davalı arasındaki ilişkinin hukukî mahiyeti nazara alınır.—-haksız fiilden kaynaklı ödenen bedelin rücuen tazmini isteminde bulunmuştur. Genel olarak —-ile davalı—– arasındaki uyuşmazlıkların ifade edildiği ticari dava olduğu kabul edilemeyeceğinden eldeki uyuşmazlığın asliye huku mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davada mahkememiz görevli olmayıp, davada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/2 maddesi gereğince görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-)Kararın kesinleşmesinden itibaren — hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili —-
3-)Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren— hafta içinde —-istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.