Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/98 E. 2022/214 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/98 Esas
KARAR NO : 2022/214

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—,—- adresindeki —– meydana gelebilecek zararlara karşı sigortalandığını, sigorta poliçesinde bulunan —— bağlı —– üzerinde bulunan —-üzerindeki ——-alanına çarpması neticesinde—- hasar meydana geldiğini gerçekleşen hasar sonrası müvekkil şirkete ihbarda bulunulduğunu ve ekspertiz incelemesi yapıldığını, müvekkili sigortalıya —-tazminat ödeme yapıldığını, anılan ödeme ile müvekkil şirket, Türk Ticaret Kanunu m. 1472 uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının——- plakalı — davalı —— olarak dava konusu hasardan sorumlu olduğunu, yapılan hasar ödemesi sonrası —– tutarındaki haklı alacağını ve ödeme tarihinden itibaren işlemiş yasal faizini tahsil edebilmek amacıyla —- ile icra takibine giriştiğini, davalıların işbu takibe itiraz ettiğini takibin durduğunu tüm bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı —-ve davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili —– vermiş olduğu zarar, —– teminat miktarı ile sınırlı kalmak kaydıyla sigortacısından talep ve tahsil edileceğini, müvekkil şahıs —- plakalı aracını—–tarihinde diğer davalı——-kapsamında sigortalandığını, kazanın meydana geldiği —-yılı itibariyle— karşılanabilecek maddi hasar tutarının—– ile sınırlı olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin —– faaliyet gösteren —— teminat sınırını aşmadığını, müvekkil şahsın sigortacısı olan—-söz konusu zararı karşılamak durumunda olduğunu, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalı ——- kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği haksız fiilden kaynaklanan rücuan tazminat talebinin tahsili için—- sayılı icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış ——takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış—– —–itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, ——incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Dava konusu sigorta hasarının, davacı sigortacı —– tarafından düzenlenen, sigortalısı ——-Başlangıç tarihi —- tarihi —- Olduğu dava konusu —– plakalı çekici sürücüsü —-, %100 kusurlu olduğu,—— sigortacısının,—–, Başlangıç tarihi—— olan —–düzenleyen, davalı ——- olduğu, dava konusu hasar bedelinin —-olduğu davacı sigortacı —- sigortalısı —- başlangıç tarihi —–çerçevesinde hasar ödemesinde bulunduğu davacı —– etme hakkının olduğu, davalı sigortacı olan —- dava konusu hasar bedeli kadar davacı——– sorumlu olduğu, dava konusu trafik kazası tarihi itibari ile—— aracın işleteni, maliki ve sigortalısının, davalı — olduğu, ——sürücü sıfatında olduğu, davalı —-dava konusu hasar bedeli olduğu kanaatine varılan — hasar bedeli kadar davacı —– olduğu, alacağın temerrüde düşmesi nedeniyle hasar ödene tarihinden itibaren— faizi ile birlikte tahsil edileceği hususlarını beyan ve rapor etmişlerdir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, —- Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan —— işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, —- limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere ——- yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı ——- ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, —-içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, — miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden,——–Sigortası; —- şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan— türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedi——
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, —- bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir————– sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan—- sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir (——plakalı —-maliki davalı —- ise aracın sürücüsüdür.—-arasını kapsamaktadır. Kaza———– tarihinde gerçekleşmiştir.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, ve meyrana gelen kaza nedeniyle davacıya ——— olduğu bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kaza raporu, sigorta poliçeleri, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı sigorta şirketi , araç maliki ve sigortalının; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı davalı sigorta şirketinin zarardan —- uyanıca sorumlu bulunduğu , davacı tarafın dava dışı sigortalısının zararını tazmin etmekle——— gereği ödediği zararı rücuen davalılardan isteyebileceği hususu birlikte değerlendirilerek usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Ayrıca ödeme emrinde ——olarak gösterilin işlemiş faiz alacağı , miktar itibariyle ve talebe bağlılık ilkesi doğrultusunda yasal ve hukuku uygun bulunmakla açılan davanın kül haliyle kabulüne asıl alacağa talebe bağlılık ilkesi gereğince, takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda tazmini gereken alacak miktarı bilirkişi raporuyla belirlendiğinden bu halde likit alacaktan sözetmek mümkün olmadığından dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ İLE, Davalının—–dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, asalı alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine
2- Alacak likit olmadığından icra inkar talebinin reddine
3-Karar harcı 869,49 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 153,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 715,75‬ TL harcın davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 153,74 TL peşin harç olmak üzere toplam 213,04‬ TL harcın davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.264,00 TL yargılama giderinin davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen —–maktu vekalet ücretinin davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8—— arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalılar—— vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.