Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/94 E. 2021/158 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/94 Esas
KARAR NO : 2021/158

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirket, karşı tarafa ait; ———– adresinde bulunan alışveriş merkezi ——— oyun parkını işlettiğini, müvekkil şirket, aynı zamanda———– konumunda olduğunu, aynı —— müvekkil şirkete komşu ————– isimli, karşı tarafın kiracısı tarafından, İstanbul Anadolu ———–.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ———— sayılı dosya ——– dava ikame edildiğini. Açılan davada, geçiş hakkı tanınması amacıyla, müvekkil şirkete ait işyerinin sınırlarını belirleyen ————-sökülmesine karar verildiğini, ————- tarihinde, ilamın icrası için; Antalya —–.İcra Müdürlüğü’nün ————- sayılı dosyası ile İcra Müdürlüğü görevlilerince, Mahkeme kararı gereği; davacıya ait ——– bir kısmı yıkılmak istendiğini, fakat müdahale edildiğini ve yıkımın hukuka aykırı olacağı anlatıldığını. İcra memuru tarafından —- yıkıldığını, yıkın esnasında davacıya işyeri kapısı ve girişi sökülmek suretiyle müvekkil zarara uğradığını, yapılan yıkımın davacı şirkete, maddi manevi büyük zarar verdiğini,——tarihi ve sonrası günlerde kullanılamaz hale geldiğini, akabinde, müvekkiller tarafından oyun parkının işler hale gelebilmesi için kanuna uygun şekilde düzenlemeler yapıldığını ve belirli bir süre faaliyetine devam edebildiğini, ancak aynı mahkeme kararına istinaden, 16.03.2020 tarihinde, müvekkiline komşu kiracı tarafından, tekrar yıkım için gelindiğini ve müvekkil şirkete ait ——– tamamına yakını yıkılmış kullanılamaz hale geldiğini, oyun parkurunun bir kısmı yed’i emin bürosuna götürüldüğünü, davacı müvekkil şirketin ticari faaliyetine devam edemez durumda olduğunu, söz konusu olayla ilgili, müvekkil şirketin 3.kişi olarak herhangi bir kusuru ya da ilgisi bulunmamasına rağmen, karşı tarafın bir başka kiracısı ile yaşadığı sorun nedeniyle, müvekkilin işyerinin yıkıldığını ve kullanılamaz hale geldiğini, davacı müvekkilin, büyük mağduriyet yaşadığını, geri dönülmez zararlar ortaya çıktığını, bu hususta davalıya; Antalya —–.Noterliği’nin —- tarih, — yevmiye numaralı ve ———- yevmiye numaralı ihtarnameleri ile uğranılan zararların karşılanması için ihtarda bulunulduğunu, davalı bu süreçte, davacı müvekkil şirketten taşınmazın tahliyesini istediğini. Taşınmaz tahliye edileceğinden, işbu davada delil teşkil etmek üzere, Antalya —-. Sulh Hukuk Mahkemesinin——– İş dosyası ile müvekkilin iş yerinde delil tespiti yapıldığını,—- tarihli bilirkişi raporunda, Antalya —-. İcra Müdürlüğünün —- –. nolu dosyası kapsamında yapılan icra işleminin müvekkile ait —– içerisinde bulunduğunu, yapılan icra kapsamında müvekkile ait sökülen malzeme bedelinin 111.615,00 TL olduğunu, işyerinde istiflenerek depo edilen malzemenin kalan kısmının —- istiflenmesi, taşınması ve nakliye bedelinin 10.000,00 TL olduğu belirtildiğini. Davacı müvekkilin, uğramış olduğu zarar nedeniyle işbu davayı açmadan önce ticari davalarda zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, anlaşamama nedeniyle başvuru sonuçsuz kaldığını, Bugüne kadar davacı müvekkilin zararı giderilmediğini. İş yerinde oluşan zararın ve elde edemediği geliri, marka değer kaybını, iş yerini kaybetmesinden doğan maddi zararının ve fiilin oluştuğu tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tazmini amacıyla iş bu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur, doğan maddi zararının, fiilin oluştuğu tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tazminine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; tacir olan taraflar arasındaki Alt Kira Sözleşmesinden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkindir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
Davacı ile davalı arasında kira sözleşmesi mevcut olup, bu sözleşme uyarınca; davacı kiracı, davalı ——— ise kiralayan durumundadır. Davacı söz konusu sözleşmeye dayanarak dava açmış olup, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, kira ilişkisinden doğduğuna göre; davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesindedir.Bu haliyle söz konusu uyuşmazlığın görevli sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen dikkate alınır. Görev hususu dava şartı olduğundan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ——Karar sayılı ilamı doğrultusunda doya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre mahkememizin görevsizliğine ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair tensiben aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile tensiben karar verildi.