Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/840 E. 2022/697 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/840 Esas
KARAR NO : 2022/697

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

—- sayılı görevsizlik kararıyla dosya mahkememize tevzii edilmekle, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; — aracın sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde müvekkilimize ait —plakalı ticari araçta oluşan hasarın onarım süresinde aracın kullanılamamasından doğan kazanç kaybı-iş durması bedelinin, araçta oluşan maddi zarar kapsamında değer kaybının kusurlu araç sürücüsünden ve aracın malikinden müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiği, davalı araç sürücüsü, dava konusu zarara sebep olan kazada tek asli kusurlu olduğunu, davalı araç işleteni ise meydana gelen zarardan diğer davalı araç sürücüsü ile birlikte sorumlu olduğunu, düzenlenen kaza tespit tutanağında, —davalı sürücüsünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/1D maddesinde belirtilen asli kusurlu sayılan hallerden arkadan çarpma hükmünü ihlal ederek dava konusu trafik kazasının meydana gelmesine tek ve asli kusurlu şekilde sebebiyet verdiğini, dava konusu kaza ile ilgili olarak tanzim edilen kaza tespit tutanağında davalı araç sürücüsüne yukarıda belirtilen trafik ihlallerinden dolayı %100 kusur atfedildiğini, bununla birlikte araçta oluşan zararın meydana gelmesinde davalı yanın tek ve asli kusurlu olduğunu, uzman —- düzenlenen rapor ile davacıya ait aracın uğradığı maddi zarardan doğan değer kaybı ve kazanç kaybı tespit edildiğini, işbu nedenle ——— delillere dayandırılarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali gerektiğini, meydana gelen kazada davalı araç sürücüsünün taşıdığı %100 kusur ve hukuki sorumluluğunu delillendirdiklerini, kötü niyetli borçlu davalıların dürüstlük kurallarına aykırı ve haksız şekilde icra takibine yaptığı itiraz üzerine takip durdurulduğunu, sürüncemede bırakıldığını, takip konusu, likit ve kesin bir alacak olup Sayın Mahkemece ayrıca haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz yoluna giden davalılar aleyhine hükmolunan meblağın %20’sinden az olmamak kaydı ile uygun bulunacak miktarda icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunarak talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili —- cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olduğunu, davacı dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davalının %100 kusurlu olduğu iddia ettiğini, davalıya tam kusur——- edilmesi mümkün olmadığını, bu konu yargılamaya muhtaç olup, yargılama aşamasında bilirkişi raporu ile kusur incelemesi yapılmaksızın davalının tam kusurlu olduğundan bahisle icra takibi yapılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı taraf bir kazanç kaybının meydana geldiğini iddia etse de böyle bir kaybın yaşanıp yaşanmadığı hususunun belirsiz olduğunu, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen eksper raporunda tespit edilen değer ve kazanç kaybı miktarları fahiş olduğunu, davalı şirkete ait —– plaka sayılı araca ait ve kaza tarihi itibariyle geçerli — mevcut olduğunu, davacıya maddi zararlarına ek olarak dava konusu edilen değer kaybı için davacıya —-ödeme yapıldığını, söz konusu ödemeye ilişkin sigorta şirketinden ilgili hasar dosyasının ve ödeme kayıtlarının celbini talep ettiklerini, davacının zararının —— karşılandığını, davacı itirazın iptali ile birlikte icra inkar tazminatı talep ettiğini, davaya konu meydana gelen trafik kazasına ilişkin kusur incelemesi yapılması gerektiğinden ve alacağın likit olmadığı, davacının kazanç kaybı yaşayıp yaşamadığı hususu belirsiz olduğundan ve davacının kendi belirlediği eksper raporunun kabul edilebilir olmadığı dikkate alındığından icra inkar tazminatı talebi yersiz olup, reddi gerektiğini savunmuştur.
İhbar olunan —— cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın —- aracında meydana gelen değer kaybı talebi ile ilgili davalı —— başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirme— tazminatı ödemesinin gerçekleştirildiğini, yapılan bu ödeme ile sigorta şirketinin başkaca bir borcu kalmadığından talebin reddinin gerektiğini, aacın geçmişte başka bir kazaya karışıp karışmadığının tespiti ile bu kaza nedeniyle değer kaybı tazminatı alıp almadığının kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının %50’sini aşan talepler, test aracı,—-araçlardaki hasar sebebiyle yapılan değer kaybı talepleri teminat dışında tutulduğunu, davalı sigorta şirketi zarardan — olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, maddi hasarlı kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı, kazanç kaybı tazminatı isteminden ibarettir
Davanın ilk açıldığı mahkeme olan — özetle,Dosya kapsamından —— sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde davacıya ait —— plakalı ticari araçta oluşan hasarın onarım süresinde aracın kullanılamamasından doğan kazanç kaybı-iş durması bedelinin, araçta oluşan maddi zarar kapsamında değer kaybının kusurlu araç sürücüsünden ve aracın malikinden müştereken ve müteselsilen tahsili talep edildiği, dava konusu alacağın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davacı ve davalının ticari şirket olup tacir oldukları ve işin de her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın — Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği şeklinde hüküm kurulmuştur.
Dosya bilirkişi raporu , müzekkere cevapları ile davaya konu —- sayılı aracın ticari niteliklere haiz olmayan hususi nitelikte bir araç olduğu, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Her ne kadar iki taraf tacir de olsa aracın hususi bir araç olduğu, tarafların ticari işletmesiyle ilgili olmadığı buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. meydana gelen zarar sebebiyle olan taleplerini 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 2. Maddesinde düzenlenen “dava konusu değer ve miktara bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu” hükmü gereğince davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğuna dair karar verilmiş olmakla, iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden dosyanın—–
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin —-olduğunun tespitine,
3-Mahkememiz ile —- olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından mahkememizce verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği taktirde HMK’nın 22/2 maddesi gereğince görevli mahkemenin belirlenmesi için DOSYANIN———- GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.