Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/811 E. 2022/884 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/525 Esas
KARAR NO : 2022/835

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.09.2017 tarihinde, —– istikametine seyir halinde bulunan müvekkili—– sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklete çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkili —– yaralandığını, trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın oluşunda ——plakalı araç sürücüsünün KTK 57/1-a ve KTK 52/1-a kurallarına uymadığından asli kusurlu olduğu olduğu sonucuna varıldığını, —- plakalı aracın —– no.lu poliçe ile davalı—— trafik sigortalı olması nedeniyle limite kadar maddi tazminat ve kaza tarihinden işletilmek üzere faiz istendiğini, ——tarafından 25.07.2018 tarihinde 22.168,00 TL maluliyet tazminatı alındığını, sonradan yaptırılan hesaplama ile yapılan bu ödemenin “yetersiz” olduğunu düşündüklerini, bu sebeple 03.08.2018 tarihinde “bakiye” tazminat için yeniden —— başvurulduğunu, başvurunun sonuçsuz bırakıldığını beyanla; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları baki kalmak kaydıyla; ) 2918 sayılı KTK 111/2.maddesi hükmüne dayanarak ibranamenin iptaline, trafik kazasında davacının bedensel zarara uğraması nedeniyle, toplanacak delillere göre (6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca) maddi tazminat tutarı (geçici işgöremezlik ve sürekli işgöremezlik tazminatı) belirlenerek sigorta limitini aşmamak üzere kaza tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı sigorta şirketine ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından tüm sorumluluğun eksiksiz olarak yerine getirildiğini ve davacı tarafın müvekkil şirketi ibra ettiğini, davacı tarafın işbu davadan önce müvekkil şirkete vaki başvurusu üzerine——- numaralı hasar dosyası açıldığını ve iş bu hasar dosyası kapsamında tanzim edilen—– raporu uyarınca davacı tarafa kayıtsız şartsız ibraname karşılığında 22.168 TL tazminatın 25.07.2018 tarihinde ödendiğini, ibranameden de görüleceği üzere, davacının, işbu ödeme ile, dava konusu olay ve poliçe ile ilgili müvekkil şirketten başkaca bir hak ve alacağının kalmadığını, tüm haklarını aldığını beyan ederek, müvekkili şirketi, konu olay ve poliçeden gayrikabili rücu olarak, mutlak ve kesin bir şekilde ibra ettiğini ve mahkemeniz nezdindeki davadan feragat ettiğini, ödemeye dayanak 25.07.2018 tarihli ibranamenin geçersiz sayılması mümkün olmadığından ve üzerinden iki yıl geçmiş olması nedeni ile davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla; müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme ile sorumluluğun yerine getirilmiş olması ve ibranamenin üzerinden iki yıl geçmiş olması nedeniyle KTK madde 111 gereği davanın reddi ile mahkeme aksi kanaatte ise açıklanan hususların dikkate alınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan geçici ve kalıcı maluliyetin sigorta şirketinden tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.Davalı yan süresinde cevap dilekçesi sunmuş ve cevap dilekçesinde zamanaşımı defini ileri sürmüştür.2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, “ Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir”. Bu madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasadaki bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davaya konu kaza nedeniyle davalı tarafından 25/07/2018 tarihinde davacıdan ibraname alındığı, yapılan ödeme miktarının ibranamede yazılı olduğu, ve ibranamenin davacıya imzalatıldığı, dava dilekçesinde artan maluliyete dayanılmadığı, davacı tarafından arabulucuya 16/04/2022 tarihinde başvurulduğu, pandemi sebebiyle yargıda sürelerin durduğu da dikkate alındığında dahi hak düşürücü sürenin dolduğu, KTK’nın 111/2. maddesinde yer alan 2 yıllık sürenin, hak düşürücü süre olup resen nazara alınması gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava tarihi olan 27/07/2022 tarihi itibarıyla KTK’nın 111/2 maddesinde yer alan 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, ibranamenin hangi sebeple baştan beri hükümsüz olduğu iddiasının da ispatlanamamış olduğu gözetildiğinde davanın iki yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı anlaşıldığından davanın hak düşürücü nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. ——–
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL’nin davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydı yapılmasına,
3-Dosyada adli yardım kararı bulunduğundan ve suç üstü ödeneğinden karşılanan 12,00 TL tebligat ve müzekkere gideri yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydı yapılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde——Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.