Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/802 E. 2022/586 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/802 Esas
KARAR NO: 2022/586
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/12/2021
KARAR TARİHİ:15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan anlaşma neticesinde davalı şirket tarafından —- Siparişinin, bedelinin ödenmesi sonrasında —– termin süresi içinde davacıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, —- bedelinin —- tarihinde davalı şirkete peşin olarak ödendiğini, ancak ürünlerin süresinde teslim edilmediğini, termin süresinin de —- geçmesinden rağmen ürünlerin teslim edilmemesi üzerine davalıdan siparişlerin iptali isteminde bulunulduğunu, davalının iptal edilemeyeceğini bildirmesi üzerine—-numaralı ihtar ile sipariş için ödenmiş olan —- faizi ile birlikte iadesinin talep edildiği, davalının buna rağmen bir ödeme yapmaması üzerine zorunlu arabuluculuğa başvurulmasına müteakip anlaşma sağlanamadığını beyan ile davalıya peşin olarak gönderilen ——- davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya ——– ettiğini, davalının iştigal konusunun cam imalatı olduğunu, verilen sipariş özel nitelikte olduğundan davalının———- olarak işlemesi gerektiğini, ürünün istenen özelliklerde hazırlandığını ve davalının yedinde olduğunu, davacının sunduğu yazışmalardan —- günlük gecikme olduğunun anlaşıldığını, davacının termin tarihi olan—- sonra siparişi iptal etmek istediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, işbu maile yanıt olarak siparişin hazırlandığını gelip teslim alabileceklerini ve günlük gecikmenin tedarik ve üretim açısından gayet makul ve kabul edilebilir olduğunu söylemiş olmasına rağmen davacı tarafın —–ihtarname çekerek siparişi iptal etmek istediğini ve bedelin iadesini talep ettiğini, karşı ihtar ile iptalin mümkün olmadığının ve ürünün hazır olduğunun beyan edildiğini beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan — tarihli bilirkişi raporu ile özetle; taraflar arasında ——eser sözleşmesi kurulduğu, belirlenen ilk termin süresinin ödeme gününden itibaren —— olduğu, ürünün maliyet atışı nedeni ile bu tarihte teslim edilemediği ve yeni bir termin süresi olan —- belirlendiği, termin süresinde de davalı tarafından imalatın halen devam ettiğinin bildirildiği, davacının —- tarihinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunduğu, mahkemenin davacının sözleşmeden dönme beyanının yerinde olduğunu ve davalının temerrüde düşmekte kusurlu olmadığını ispat edemediğini kabulü halinde davacının talebinin yerinde olabileceği, noter ihtarının tebellüğ şerhi bulunmadığından davalıya ücret iadesi için verilen —– sürenin bitişinin ve faiz başlangıç tarihinin tespit edilemediği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:Dava, taraflar arasında ticari alım satıma konu camların teslim edilmediği iddiasından kaynaklanan, davacı tarafça davalıya ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Tarafların tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya —–uygulanması gerekmektedir. ———- dair hükümlerinin esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür —-
Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan —–madddesinde sözleşmenin kurulması üst başlığı altında, sözleşmenin, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacağı düzenlenmiştir. —maddede tarafların bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebileceklerine yer verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme çift taraflı bir sözleşme olup her iki tarafa karşılıklı edimler yüklemektedir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun —- ise ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiştir. ——hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.
——– dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.
İş bu davada, davalı satıcı şirketin belirlenen sürede edimlerini yerine getirmediği. basiretli tacir gibi davranmadığı, davacının ürünü belirlenen sürede teslim alamadığı anlaşılmaktadır. Davalı, sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini ve sözleşme bedeline hak ettiğini ispat edememiştir. Davacı alıcı bu durumda, faydalanamadığı dava konusu camları kabule zorlanamayacaktır. Ve davacının, —–yer alan seçimlik haklarından olan sözleşmeden dönme hakkını kullanmakta haklı olduğunun kabulü gerekecektir. —-borcun ifa edilmemesi başlığı ile borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlunun kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Aynı yasanın—— dönen alıcının, satılanı ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlü olduğu, buna karşılık alıcının da ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesi olmak üzere yasada belirlenen diğer istemlerde de bulunabileceği düzenlenmiştir.
Somut davada, davalı taraf, sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmediği, Davacı tarafın ise, başta sözleşme bedelini ödemek olmak üzere sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirdiklerini ispat etmiş olduklarının kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle ve özellikle taraflar arasında düzenlenen sözleşme, ——– yazışmaları, gerekçeli, ayrıntılı bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı neticesinde, davalı tarafın usulüne uygun şekilde sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmemesi, sözleşmeden ——sözleşme gereğince ödemiş olduğu bedelin yasa gereğince geri verilmesini talep edebileceğinden, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE
– —- ihtar tarihi olan——tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 683,10 TL’den dava açılırken yatırılan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 512,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 170,78 TL peşin harç, 59,30 başvurma harcı, 8,50 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 238,58 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 44,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.044,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2022