Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/793 E. 2023/10 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/793 Esas
KARAR NO : 2023/10

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri—– Poliçesi ile müşterek sigorta esasına göre sigortalı bulunan —– 05.03.2021 tarih ve—- no.lu fatura kapsamında dava dışı—–ünvanlı bayiye sattığı —– markalı aracın, taşıma irsaliyesi kapsamında taşıma işini davalı —– üstlenmiş olduğunu, sigortalı aracın fiili nakliyesi, davalı —– plaka no.lu araç ile dava dışı alt nakliyeci —–tarafından gerçekleştirildiği, müvekkilleri olan —– sigorta poliçesindeki payının %40 olduğunu, sigortalı aracın sevkiyatının 06.03.2020 tarihinde, mesai saati dışında tamamlanmış olduğundan, araç, alıcısı tarafından kontrol edilmeden teslim alındığı, ilk mesai günü olan 08.03.2021 pazartesi günü yapılan kontrollerde aracın sol ön çamurluğunda ve ön kaput ucunda boya çiziklerine bağlı hasarlar tespit edildiğini, davaya konu hasarın, müvekkilleri —— tarafından düzenlenen müşterek sigorta poliçesinden karşılanması için yapılan hasar ihbarı üzerine müvekkilleri olan şirket nezdinde açılan —–no.lu hasar dosyası üzerinden görevlendirilen —– firması tarafından düzenlenen—–, sigortalı araçta oluşan toplam değer kaybının 4.212,54.-TL olduğu,—— poliçedeki %40 payına düşen tutarın ise 1.685,02.-TL olduğu belirlendiğini, müvekkilleri—– tarafından, davaya konu olay nedeniyle sigortalısına 09.04.2021 tarihinde 1.685,02.-TL ödendiğini, müvekkilleri yapmış olduğu ödeme ile TTK. md. 1472 gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan davalının sorumluluğunu karşılayan 1.685,02.-TL alacak için davalıya karşı rücu hakkı elde ettiğini, davalı —— müvekkili şirket sigortalısı ile yapmış olduğu anlaşma gereği 05.03.2021 tarih ve —— yevmiye no.lu taşıma irsaliyesi kapsamında sigortalı aracın
——olan sevkiyatını üstlenmiş olduğunu, taşıyıcı olduğunu, davalının taşıyıcı şirket yükü teslim aldığı andan, teslim ettiği ana kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından, hasara uğramasından sorumlu olduğunu, sigortalı aracın, davalı tarafından üstlenilen —— kadar olan sevkiyatı sırasında hasarlandığı taşıma sırasında meydana gelen hasardan davalı taşıyıcı şirketin sorumlu olduğunu ancak davalıya rücu ihtarları yapılmasına rağmen her hangi bir sonuç alınamaması üzerine davalı aleyhine ——-sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından icra takibine haksız şekilde itirazda bulunularak icra takibinin durdurulmuş olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamaması üzerine başlatılan icra takibine karşı herhangi bir haklı sebep göstermeksizin itiraz edilmiş olması, davalının kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğundan davalı/borçlu aleyhine % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusunun dava dışı ——-şirketine ait araçların müvekkilli olan davalı şirket tarafından, bayilere karayolu ile taşınmasına ilişkin olduğunun, uyuşmazlık konusu hasara ilişkin tespit tutanaklarının davacı tarafça dava dosyasına süresi içerisinde sunulmadığını, sunulan taşıma irsaliyelerinin incelendiği takdirde bahse konu araçların davacı taraf sigortalısı tarafından 06.03.2021 tarihinde Saat 20:10’da —— tarafından hiçbir şerh düşülmeksizin teslim alındığını, bunun dışında alınan ve icra dosyasına sunulan 18.03.2021 tarihli Nakliyat Hasarı Kesin —— Raporu müvekkili şirket yetkilerinin bulunmaksızın tek taraflı ve usule aykırı olarak düzenlendiğini, müvekkilleri olan davalı şirketin onayı olmadığı, taşımanın gerçekleştirildiği emtianın alıcısı bayi dava dışı ——talebi üzerine yine emtianın dava dışı şirket yetkililerince gece teslim alındığı, ancak ——Raporlarında mevcut fotoğraflarda hasarın tespiti için çekilen fotoğrafların günışığında gündüz çekildiğini, hasarın taşıma sırasında gerçekleştiğine dair sevk ve taşıma /teslim irsaliyelerinde herhangi bir şerh bulunmadığını, bu nedenle hasarın müvekkilleri olan şirketin aracı teslim ettikten sonra bayiye çekilirken alıcı/ dava dışı firma tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini, bu hasara ilişkin müvekkillerinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, dava dışı şirket yetkilisi——- tarafından aracın eksiksiz ve hasarsız teslim alındığına dair alındı belgesinin 05.03.2021 tarihinde imzalandığını ve dava dosyasında davacı tarafça sunulmuş hasarı gösterir herhangi bir belge/fotoğraf/video bulunmadığını, davacı tarafın TTK ve Türk Borçlar Kanunu’na göre teslimatın tarihinde yapılmış olması, kusurun (gözle görülür ise) teslimat yerinde görüntülü tespiti (TTK m.889 f.1) ve derhal bildirilmesi gerektiğini, kusurun süresi içinde bildiriminin gerekmektiği ve bildirimin gerçeğe uygun olması gerektiği, yapılacak tespitin tarih ve saatinin yazılması, tespit anında parçaların durumu, kusurlu parçaların ağırlığı , kusurlu parçaların imha edildiğinin ispatı gibi hususların yerine getirilmiş olması gerektiği bu hususlardan birinde eksiklik bulunması halinde, hasar tespitinin kabul etmediklerini, davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin tamamen müvekkilleri olan davalı şirketten talep edildiğini, bunun takibe karşı yapmış oldukları itirazda haklı olduklarının göstergesi olduğunu ve süresinde ise yapılan bildirimlerde de bu tutarın davalıdan talep edildiğini, davacı yan’ın kendi sunduğu belgelerden ve talebinden de anlaşılacağı üzere takibe konu tutarlar içerisinde davacının sigorta şirketi müşterine yapmış olduğu—– özel ve şirkete özel ödemenin de bulunduğunun görüleceğini, bundan dolayı hem bildirimin geçersiz olduğu hem de takibe itirazlarında haklı olduklarını beyan etmişlerdir, davanın reddiyle davacı yan aleyhinde %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu,—— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Mahkememizce 05.04.2022 tarihli duruşmada dosyanın bir taşıma uzmanı bilirkişi ile——-bilirkişiye verilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; “Dava konusu aracın, —– marka araç olduğu, dava konusu aracın hasar fotoğraflarında sol ön çamurluk ve kaputun ucunda çizik hasarlı olduğu, dava konusu aracın sıfır araç olduğu, 05.03.2021 tarihli satış faturasında değerinin 140.417,87 TL + KDV (KDV dahil, ÖTV hariç 165.693,09TL) olduğu, 18.03.2021 tarihli ——raporunda, hasardan dolayı aracın değerinde %3 (4.212,54 TL) düşüş olacağı, mail yazışmalarında, onarımın boyama işlemi olmadan yapılamayacağının, aracın onarılmadan
değer düşüşü yapılarak satışının yapılacağı ifade edildiği, —–numaralı, 18.03.2021 tarihli faturada, dava konusu aracın değerinden %3 ıskonto (4.212,54 TL) yapılarak, dava dışı —— Otomobil firması tarafından, dava dışı——(KDV dahil, ÖTV hariç 160.750,00 TL) satışının yapıldığı, —— raporunda, Motor kaputunun boya/onarım bedelinin KDV dahil 767,00 TL,Çamurluğun boya/onarım bedelinin 767,00 TL toplam hasar miktarının KDV dahil 1.534,00 TL olduğu, (onarım yapılmadan aracın satışının yapılmasından dolayı hasar miktarı olarak tespit edilen 1.534,00 TL’nin talep edilmediğinin görüldüğü )
05.03.2021 tarihli teslim ve alındı belgesinde ‘’ kontrolsüz teslim aldım’’ notunun yazılı olduğu,—–değer listesinde, Mart-2021 tarihinde, dava konusu aracın kasko değerinin 296.700,00 TL olduğu, ——numaralı, 18.03.2021 tarihli faturada, hasar ıskontası yapılan aracın KDV dahil fiyatının 160.750,00 TL olduğu, ÖTV tutarının 112.353,08 TL olduğu, KDV ve ÖTV dahil aracın değerinin 273.103,08 TL olduğu, otomobilin plaka numarası ile şasi numarası dikkate alınarak internet ortamında yapılan Araç Sorgulaması sonucu edinilen bilgilere göre, aracın dava konusu kazadan öncesinde kazaya
karışmamış olduğu, hususi amaçlı olarak kullanılan otomobilin, teknik özellikleri, model yılı
ve trafiğe çıkış tarihi itibarıyla yıpranma payı ve kıymetine tesir edebilecek diğer faktörler de
dikkate alınarak, yapılan piyasa araştırması ve edinilen bilgiler ışığında, aynı araçların satış fiyatları, bu satış fiyatları üzerinden yapılacak pazarlık sonucu olabilecek indirim oranları dikkate alınarak dava konusu—— marka aracın rayiç değerinin hasar tarihinde (03.05.2021),280.000,00 TL (İkiyüzseksenbin) olduğu kanaatine varıldığı, dava konusu aracın KDV ve ÖTV hariç değeri 140.417,87 TL olduğu,yapılan piyasa araştırmasına göre dava konusu araçta olduğu gibi iki parça onarım ve boyalı parça hasar kayıtlı, —– marka aracın rapor tarihindeki rayiç değerinin 485.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, dava konusu—— marka aracın, dava konusu hasardan dolayı, rapor tarihindeki değer kaybının 500.000,00-485.000,00 TL = 15.000,00 TL olduğu hasarlanan emtianın onarımı yapılmadan, değer düşüşü yapılarak satışının yapılmış olmasından dolayı, dava dışı sigortalının onarım bedeli zararının olmadığı değerlendirilmiştir” şeklinde rapor hazırlanmıştır.
Dava konusu aracın, —– şase numaralı,—— marka araç olduğu görülmüştür.
Dava konusu aracın hasar fotoğraflarından sol ön çamurluk ve kaputun ucunda çizik hasarı
olduğu görülmüştür.Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşıma esnasında meydana gelen hasarlanma nedeniyle değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiği, davacı sigortanın sigortalısına poliçedeki payına düşen oran miktarında ödeme yaptığı anlaşılmıştır.Dava dosyasına sunulan belgelere göre, teslim anında dava dışı alıcı tarafından kontrol edilemeden teslim alındığının belirtildiği tutanak mevcut olup, teslimden sonraki mesai gününde kontrol yapılarak hasrın tespit edildiği, TTK 889’uncu madde 2.fıkraya göre, davalı akdi taşıyıcıya mail yolu ile hasar ihbarının 7 günlük süre içerisinde yapıldığı, davalı ——-
tarafından 08.03.2021 tarihli mail ile ‘Kendi sigortanız üzerinden işlem yapmanızı rica ederim’ şeklinde cevap verildiği tespit olunmuştur. Bu durumda, 06.03.2021 tarihindeki teslime ait hasarın davalıya bildirildiği, daha sonra 01.09.2021 tarihinde takip başlatıldığı, 13.09.2021 tarihli itiraz ile takibin durması üzerine 14.12.2021 tarihinde huzurdaki davanın zamanaşımı süresi içinde ikame edildiği tespit olunmuştur.
Taşıma irsaliyesi ile eşyanın sevki için kendisine talimat verilen taşıyıcı taşıma süresi
içerisinde naklini üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak
taşıma süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesuldür; kendi adamlarının,
taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri
sırasındaki fiil ve ihmallerinden, yerine geçen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali
gibi sorumludur (6102 Sayılı TTK. Md.875, Md.879, Md.929).Taşıma, kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiilî taşıyıcı tarafından yerine getirilirse, bu kişi eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur, Asıl taşıyıcı ve fiilî taşıyıcı müteselsilen sorumludurlar (6102 Sayılı TTK. Md.888/1,3). 6102 Sayılı TTK. 878. Maddesinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulabileceği özel haller düzenlenmiş olup eldeki davada sorumluluktan kurtulmayı gerektiren hallerden herhangi biri mevcut değildir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının sigortalısına ödediği değer kaybı bedelini TTK 875 vd. Maddelerine göre taşımayı gerçekleştiren davalıya rücu edebileceği, davalının hasar sebebiyle meydana gelen değer kaybından sorumlu olduğu, eldeki davanın süresi içinde açıldığı, dava dışı sigortalının süresi içinde hasar ihbarında bulunduğu kanaati ile davanın kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Eldeki davada alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ——Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 122,76 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 63,46 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 59,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.859,10 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.