Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/78 E. 2022/97 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/78
KARAR NO : 2022/97

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin,—— alacağına karşılık; davalının — tarihli sözleşmeye ——–müvekkili olan ..— verileceğinin taahhüt edildiğini, sözleşmeye— dairelerin anahtar teslim süresi ruhsatlandırma tarihinden itibaren yirmi iki ay olduğunu ve alacağa karşılık olarak söz konusu dairelerin müvekkiline verileceğini taahhüt ettiğini, müvekkiline — verilen çek ve senetlerin ödeme tarihinin — — söz konusu borcu ödemeyeceğinin bildirilmesi üzerine —— davalı —yapmakta olduğu — verme karşılığında borcu üstlendiğini ve müvekkilinin kabul ettiğini, borcun— tarihinde düzenlendiğini, müvekkilinin— ettiğini davalıdan müvekkiline verilecek olan dairelerin ne durumda olduğunu belli aralıklarla davalıdan — davalı tarafından mazeretler sunularak — oyalandığını, müvekkilinin ——yaptığı— tamamlanmış, — ikamet edenlerin olduğunu ve kendisine davacı tarafından verileceği taahhüt edilen —–satıldığını öğrendiğini, dava konusu ——— temerrüt tarihinden itibaren işlemiş olan avans faizi üzerinden temerrüt faizinin karşılanması açısından dava öncesi —- yapılan — görüşmesi neticesinde anlaşılamadığını, davalının ilama bağlanacak alacakların tahsilini imkansız hale getirmek için taşınmaz ve araçları elden çıkarması yüksek bir ihtimal olduğunu en az—–değerinde araç ve taşınmazları için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava konusu—–güncel değerlerinin belirlenerek, temerrüt tarihinden itibaren işlemiş olan avans faizi üzerinden temerrüt faizinin hesaplanarak davalıya ödetilmesinin, yargılama giderleriyle birlikte — davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olmadığını ve davanın ticari bir dava olmadığını Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevsiz ve görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu görevli mahkemede açılmış davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiğini ve davanın dayanağını teşkil eden belgenin — olarak düzenlendiğini müvekkili olan .–. dava dosyasına ibraz edilen —tarihli belgede—–borçlu ibaresini ekleyerek—— başkalarını aldatacak şekilde değiştirdiğini, bu konuyla alakalı — soruşturma başlatıldığını iş bu soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini haksız hukuka aykırı davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, borcun dış yüklenilmesi mahiyetindeki — sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
— tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar tacir olmayıp, —–sözleşmeleri Türk Ticaret Kanunu 4. maddesinde yer alan mutlak ticari davalardan da bulunmadığından davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir. Her ne kadar davacı vekili alacağın temelinde çek olduğundan ticaret mahkemesinin görevli olduğunu iddia etmiş ise de; davanın tarafları arasında kurulduğu iddia edilen ve davaya dayanak gösterilen sözleşme harici gayrimenkul satış sözleşmesi olduğu, davanın doğrudan kambiyo senedi ile ilgisinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflarca her zaman ileri sürülebileceği gibi mahkemesince de resen dikkate alınmalıdır.
Tüm bu yapılan açıklamalar neticesinde, görev hususu dava şartı olduğundan, yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre mahkememizin görevsizliğine ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve ——- HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.