Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/778 E. 2023/60 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/778 Esas
KARAR NO : 2023/60

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı taraf müvekkili tarafından davalı tarafa elektronik bakım, onarım, parça değişim hizmetleri verildiğini bu hizmetler karşılığında 03.03.2020 tarihli —— nolu 14.372,30-TL bedelli fatura düzenlediğini, Müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafça fatura bedelinin ödenmediğinin dava dilekçesi ekinde sundukları hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağından da anlaşılacağı üzere uyuşma sağlanamadığını, Açıklanan nedenler ışığında işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin davalıdan alacaklı 14.376,30 TL’nin fatura tarihinden itibaren hesaplanacak tiçari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili adına düzenlenen faturanın noter aracılığı ile geri iade edildiğini ve söz konusu faturanın iptal edilmesinin ihtar ve ihbar edildiğini, Davalı vekili müvekkiline ayıplı hizmet verildiğini, müvekkilinin—- fabrikasında kullanılanı —-markalı soğutma kompresörünün bakım ve servis hizmeti için 26.12.2019 tarihinde davacı firmaya gönderilmesi ile işe başlandığını, davacı tarafından müvekkili şirkete ait —— markalı soğutma kompresörünün kendilerinde kalma şartı ile 12 aylık firma garantisi vermiş olduklarını, ikinci el bir kompresörün satışı hususun da 07.01.2020 tarihinde fiyat teklifi gönderdiklerini, müvekkili tarafından bu durumun kabul edildiğini, davacı tarafça; 21.01.2020 tarihinde müvekkili şirketin fabrikasına getirilerek makinanın montaj ve tesisatı için işlemler yapıldığını, henüz on gün geçmeden, 31.01.2020 tarihinde arıza verdiğini, davacı tarafa da arızaya ilişkin bilgi verildiğini müvekkili şirket nezdinde &elektrik otomasyon departmanıtı da görevli ekip tarafından gerekli kontroller yapıldığından “kompresörün kontakların yapışmasına bağlı olarak motorunun ve elektrik panosumm içindeki kontaktör kontaklarının yandığının” tespit edildiği, bu tespit ile dava dilekçesine arızaya ilişkin fotoğraflar sunduklarını bu hususlar davatı tarafa bildirilerek makinadaki ayıbın garanti kapsamında giderilmesini talep ettiklerini, yine müvekkili tarafından yapıları tespitler kapsamında arızanın davacı tarafından motor termiği bağlantısının yapılmaması nedeniyle meydana geldiği anlaşıldığını; bu durumu ile ilgili davacıya bilgi verildiğini, arızanın müvekkili fabrikasındaki bir nedene dayanmadığının ortada olduğunu belirterek davacı tarafın dava dilekçesinde yer alan “müvekkilleri tarafından tüm edilmelerin yerine getirildiği” iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından 01.02.2020 tarihinde verilen hizmet; garanti/ücretsiz onarım kapsamında olup, konusu hizmet için bedel talep edilmemesi gerektiği, Davacı tarafın 05.02.2020 tarihli hizmetten sonraki 7 gün içerisinde fatura tanzim etmemiş olması, söz konusu hizmetin ücretsiz onarını olduğunun bir göstergesi olduğunu, dava konusu faturada yer alan bedelin çok yüksek olduğunu, Davacı taraf, HMK’nın 194, maddesine aykırı hareket ettiğini ileri sürerek davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesine talep ettiği görülmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.—- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas —— karar sayılı dosyası yetkisizlik kararı verilmekle dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalılar arasında 07/01/2020 tarihli —– Bakım Sözleşmesi ile davalı şirkete davacı tarafından montaj ve bakım onarımlarının kendileri tarafından yapılması şartıyla 12 aylık firma garantisi ile —–marka —– soğutma kapasiteli ikinci el bir kompresörün 7500,00 € bedelle satışı olduğu, sözleşme kapsamında 12 ay garantili olarak davacı tarafından takılan kompresör motorunun sargılarının izolasyon sorunundan dolayı montajdan 10 gün sonra yanması nedeniyle ayıplı mal olduğu ve sargıların kapalı alanda olması nedeniyle gizli ayıp olduğu ve oluşan arızada davacı tarafın kompresör motorunun ilk montajını yaparken gerekli bakım onarım ve testlerini eksik yapmalarından dolayı sorumlu olduğu, kompresör motorunun garanti süresinde arızalanması nedeniyle davalılarca imzalanan 04/02/2020 tarihli ——Onarım Teklifi kapsamında onarım sözleşmesine bağlı olarak verilen 14.372,30-TL tutarındaki hizmetin garanti kapsamında verilen hizmet olarak değerlendirilebileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir—– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—— karar sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirkete ait yasal defterlerin; 213 Sayılı VUK’nun 221-222-223-224-225 Sayılı maddelerinde belirlenen süre ve şekillere uygun olarak açılış tasdiklerinin yaptırıldığı; ayrıca TTK’nun 64. maddesine uygun olarak kapanış tasdiki işleminin de yaptırılmış olduğu, bu defterlerin VUK’nun 215. ve müteakip maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartları, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulduğu, davalı şirket e-defter kapsamında olup, ilgili döneme ilişkin e-defter ve berat dosyasının oluşturulma ve berat dosyalarının——sistemine yüklenme süresinde yüklemiştir. Bu defterlerin VUK’nun 215. ve 219, maddelerinde belirtilen kayıt aizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartları, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulduğu, davacı şirketin bağlı bulunduğu—–Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 05.04.2021 tarihli —–sayılı müzekkere cevabı yazı ekinin incelenmesinden; Davacı tarafından, 2020 dönemi Form —- bildiriminin —–sırasında davalı şirkete 3 adet belge ile KDV hariç 62.552,00-TL satış faturası bildiriminin yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete düzenlemiş olduğu 03.03.2020 tarih —– nolu uyuşmazlık konusu faturanın davalı tarafından da bu faturanın aynı tarihte alındığı, şöyle ki davalı taraf davacıya —–Noterliğinin 11.03.2020 tarih —–yevmiye nolu ihtarnamesini keşide etmiş ve ihtamamede “,.—- müvekkili şirkete gönderilen 03.03.2020 tarihli —- nolu— bedelli fatura mitvekkile 03.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir…” şeklindeki kabul ve ikrarlarına göre uyuşmazlık konusu faturanımı 03.03.2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ancak davalı taraf bu faturayı ——Noterliği aracılığı ile geri iade ettiğini belirtmiş ise de; ihtarnamenin tebliğ şerhi dava dosyasına sunulmadığından davalının iade işlemini gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin belli olmadığı, davacı şirket kayıtlarının incelenmesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin uyuşmazlık konusu fatura ile sınurlı olmayıp, taraflar arasında ticari ilişkinin 2016 yılından 2020 yılına kadar devam ettiği davacı tarafından davalıya düzenlenen tüm fatura bedellerinin davalı tarafından ödendiği ancak dava konusu 03.03.2020 tarih ——- nolu fatura bedeli için herhangi bir ödemeye rastlanmadığı, davacı şirket kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 14.376,30-TL alacağının gözüktüğü, davalı taraf uyuşmazlık konusu faturayı tebliğ aldığı halde, söz konusu faturayı iade ettiği iddiası ile yasal defterlerine kaydetmediği, bu bağlamda davalı defterine göre uyuşmazlık konusu faturadan dolayı davalının davacıya borcunun bulunmadığı, davacı tarafından davalıya teslim edilen ikinci el makinenin 12 ay garantili olarak teslim edildiği ancak davalının iddiasına göre makinenin tesliminden 10 gün sonra makinenin arıza yaptığı bu arızanın garanti kapsamında olduğu, davacı taraf ise; aksi iddialar ite uyuşmazlık konusu faturalar ile alacağının olduğu iddiası ile huzurdaki alacak davasını açtığı, Sayın Mahkemenizce davacı tarafından davalıya teslim edilen makinenin arızasının garanti kapsamında olmadığına hükmedilmesi durumunda davacının davalıdan 14.376,30-TL alacağının olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir
Uyuşmazlığın, taraflar arasında düzenlenen bakım ve onarım sözleşmesi uyarınca davacının davalı yana vermiş olduğu bakım onarım ve parça değişimi hizmeti nedeniyle açılmış alacak davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında 07/01/2020 tarihli ——-bakım sözleşmesi ile davalı şirkete davacı tarafından montaj ve bakım onarımlarının kendileri tarafından yapılması şartıyla 12 aylık firma garantisi ile daıkın marka—– 180 kW/h soğutma kapasiteli ikinci el bir kompresörün 7500,00 € bedelle satışı olduğu, sözleşme kapsamında 12 ay garantili olarak düzenlendiği görülmüştür. Makina mühendisi tarafından alınan teknik raporda özetle ;Davacı tarafından takılan kompresör motorunun sargılarının izolasyon sorunundan dolayı montajdan 10 gün sonra yanması nedeniyle ayıplı mal olduğu ve sargıların kapalı alanda olması nedeniyle gizli ayıp olduğu ve oluşan arızada davacı tarafın kompresör motorunun ilk montajını yaparken gerekli bakım onarım ve testlerini eksik yapmalarından dolayı sorumlu olduğu, kompresör motorunun garanti süresinde arızalanması nedeniyle davalılarca imzalanan 04/02/2020 tarihli ——-Teklifi kapsamında onarım sözleşmesine bağlı olarak verilen 14.372,30-TL tutarındaki hizmetin garanti kapsamında verilen hizmet olarak değerlendirilebileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir.Uyuşmazlık davalıya ait makinenin bakım onarım ve tamir işinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında TBK’nın 481. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi söz konusudur. Ayıp, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. İlk bakışta görülebilen veya basit muayene ile anlaşılabilen neviden olan ayıplar açık ayıp; ilk bakışta görünemeyen veya basit muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilmektedir. TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi, açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu; TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. Bu hükümler gereğince gerek açık gerek gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti ettiği süre için önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; esas itibariyle sözleşme uyarınca garanti süresi içerisinde çıkan ayıpları davacının ücretsiz olarak gidermekle yükümlü olduğu kanaatiyle dava konusu fatura alacağına hak kazanamadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.——

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Karar harcı 179,90 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 245,52 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 65,62 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.500,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.