Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/763 E. 2022/145 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/763
KARAR NO : 2022/145

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın dava konusu şirket ile ilgilenmediğini, müvekkilinin——– ancak herhangi bir destek davalıdan görmediğini, davalı tarafın müşterilerle ilgilenmediği gibi hiçbir satışta da isminin geçemediğini, davalı——–aleyhine kötüniyetli çalışmalarda bulunduğunu, TTK 613md. düzenlendiği üzere şirket ortağı bağlılık yükümlülüğünün mevcut olduğunu ve rekabet yasağına uygun davranmak zorunda olduğunu, ——-meydana gelmekte olduğunu, şirketin—–olması sebebiyle de davalının sorumluluğunun araştırılmasının gerektiğini, şirketi bilerek ve isteyerek zarara uğratma amaçlı fiilen kendisi yönettiği ancak resmi kayıtlarda —-söz konusu ——- erdiğini ve ————- gerçekleştiğini,— müvekkilinin hissesi talep doğrultusunda davalı tarafa bırakılacağını, Mahkeme aksi kanaatte olması halinde ise fiilen —- hukuken de gerekli feshi işlemlerin yapılmasını ve şirketin tasfiyesinin gerçekleştirilmesini, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazlarında bulunduklarını, — ortağına açılamayacağını, bu nedenle açılan davanın husumet nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esas yönünden reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; dava konusu ———- istemine ilişkindir.
İşbu dosya Mahkememizin——karşı dava olarak açılmış; —- dosyanın —- tarihli celsesinde HMK’nın 167. maddesi uyarınca karşı davanın dosyadan tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kayıt edilmesine karar verilerek, ——– şartı yerine getirilmeden karşı dava açılması nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, ancak verilen bu kararın——- sayıl ilamı ile karşı davacı vekili taleplerinin şirketin feshi davasına ilişkin olduğu ve şirketin feshi davalarının konusunun para alacağı veya tazminata ilişkin olmadığından,———- dava şartı değildir gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırıldığı, —— sonrası dosyanın bu ——- kaydedildiği —–tensiben tekrar Mahkememizin ——– dosyası ile birleştirilerek yargılamaya bu dosya üzerinden devam edildiği, Mahkememizin —— sayılı dosyasının ——– asıl dava hakkında nihai karar verilerek, asıl dava yönünden tahkikat aşamasının tamamlandığı hususu ve usul ekonomisi nazara alınarak birleşen dosya davasının yeniden tefriki ile mahkememizin yeni esasına kayıt edilmesine karar verilmiş, dosya —— esas numarasını almıştır.
Mahkememizce; ——-esas sayılı dosyada yapılan yargılama esnasında tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, taraf tanıkları dinlenmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilerek, bilirkişiden hüküm kurmaya ve denetime elverişli olarak kök ve ek rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin yargılamanın çeşitli aşamalarında sunduğu çelişkili beyan ve taleplerin netleştirilmesi amacıyla, davacı——karşı davadaki taleplerin arasındaki çelişki sebebiyle açıklama yapmak üzere süre verilmiş, davacı vekili —- beyan delikçesi ile karşı dava ve istinaf dilekçesinde de belirtildiği üzere şirketin feshini ve tasfiyesini talep ettiklerini bildirmiş, yargılama bu talep üzerinden yürütülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 636/(3) maddesinde “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemede şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağı payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağı şirketten çıkartılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
TTK’ununda — haklı sebebin tanımı yapılmadığı gibi haklı sebeplere de örnek madde —- yer verilmemiştir.—– ilişkin TTK 531. Maddesine ait gerekçede—– kanuna aykırı bir şekilde toplantıya çağrılmış olması, azlık hakları ile —- devamlı——- inceleme haklarının engellenmesi,——– azalmasının haklı sebep sayıldiği ifade edilmiştir
————– arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması,”———-kullanılması—– taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi” ve pay sahiplerinin —— haklı sebep—— sayılmıştır.
—— olayda haklı —— bulunmadığını durumun özelliğine göre—— gözeterek takdir edecektir. —— hukuki ilişkinin sürdürülmesini çekilmez hale getiren ve —- doğuran bir bildirim veya dava ile hukuki ilişkiyi sona erdirmek ve değiştirmek yetkisinin kullanılmasını—– hukuki olgudur.
—— —– —–niteliklerin de gözetildiği bir özelliğe de sahiptir. Bu anlamda — arasındaki uyumsuzluk gibi şahsi sebeplerde haklı sebep olarak ileri sürülebilir.
Haklı sebep kavramı kanunda çoğul olarak belirtilmiş ise de tek bir sebep bile niteği ve ortaya çıkardığı soncular gözetildiğinde fesih için yeterli haklı sebep oluşturabilir.
——- Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, haklı nedenle şirketin fesih ve —— karar verilmesi istemli davanın, kural olarak şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerekir. Ancak, ——kişiliğine yönelik dava açılmadığı —– olduğu davalarda ayrıca ——– kişiliğin —— sonuca etkili bulunmamaktadır. Somut uyuşmazlıkta olduğu gibi ——-davada taraf olması halinde, davanın —–açıldığının, dava dilekçesinde diğer ortağın gösterilmesinin, şirketi temsilen olduğunun kabulü gerekir….” şeklindedir.
Yukarıda belirtilen —— üzere, tarafların,——–ortağı olan davacı ….—-husumet yöneltildiği, bu durumda davalı ..—– temsilen taraf olarak gösterildiği ve husumet eksikliğinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler, dinlenen tanık beyanları, bilirkişi kök ve ek raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ve davalının dava konusu —— %50’şer hisseli ortak oldukları, davacının ——-temsile yetkili olduğu, davacının işbu dava ile ——– olarak tek başına çabaladığı ancak davalının——— kötüniyetli——– bulunduğunu,——– rekabet yasağına aykırı davrandığını,———— geldiğini, davalının —–kendisinin ———ancak —— tarafından dava konusu ——– icra takibi ile —– çalışıldığı ve ortaklığın —– iddialarına dayanarak şirketin fesih ve tasfiyesini talep ettiği; davacı iddiaları tek tek incelendiğinde; davalının —– ile ilgili bir ——– olmadığı ve bağlılık yükümlülüğü ile rekabet yasağına aykırı davrandığı yönündeki iddialarının ispata muhtaç olduğu, ancak davacının sunduğu deliller ve dinlenen tanık beyanları ile bu hususun ispatlanamadığı, kaldı ki davacının —— nedeniyle——takip etmesinin —— uygun olduğu; davacı —— ———– meydana geldiği yönündeki iddiasının ise soyut nitelikte olduğu, böyle bir iddiaya yönelik davacının —– bir şikayet bulunmadığı gibi bu iddiayı da ispata yarar yeterli bir delil sunmadığı, son olarak davacının davalının fiilen kendisinin———- ancak———- tarafından dava konusu şirketin kötüniyetli icra takibi ile —– çalışıldığı ——-yönünden yapılan incelemede ——- incelendiğinde ortaklarının dava dışı —– şirketin dava konusu şirket ile aralarında ticari ilişki bulunduğu,—— yapılan —— neticesinde dava tarihinden önce dava dışı ——– tarafından dava konusu şirket aleyhine başlatılmış, cari hesap alacağına dayalı ——- icra takibi bulunduğu, bu hususun şirketin kötüniyetli icra takibi ile batırılmaya çalışıldığı anlamına gelemeyeceği, davacının bu iddiasının da ispata muhtaç olduğu, alınan bilirkişi raporlarına göre dava konusu şirketin borca batık olmadığı, sonuç itibariye davacının 6102 sayılı TTK’nın 636/(3) maddesi kapsamında şirketin feshini gerektirecek haklı sebeplerini ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin yatırılan toplam 44,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan—– ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.