Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/732 E. 2023/871 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/732
KARAR NO : 2023/871

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacının ihale ettiği hizmetlerde, taşeron davalı şirketlerde 01.07.2011 tarihinden 30.11.2017 tarihine kadar çalışan dava dışı işçi —-tarafından —-İş Mahkemesinin —–Sayılı dosyası ile davacı ve davalılar aleyhine açılan davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti ve yargılama giderlerinin tahsiline karar verildiğini, karar dayanak tutularak —-.İcra Müdürlüğünün —-. sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibine geçildiğini, cebri icra tehdidi altında 10.07.2019 tarihinde 36.923,56 TL ve 16.10.2019 tarihinde 123,65 TL olmak üzere toplam 37.047,21 TL ödendiğini, istinaf yoluna başvurulduğunu ve 3.046,02 TL bakiye karar ve istinaf harcı ve 73.10 TL tehiri icra harcı olmak üzere toplam 40.166,33 TL ödeme yapıldığını, —-BAM—-. Hukuk Dairesinin —-Sayılı kararı başvurunun reddine karar verildiğini, dava açılmadan önce —–. tarafından12.08.2020 tarihinde 3.432,46 TL ödendiğini, eldeki davada bu miktar çıkarıldıktan sonra talepte bulunulduğunu, davacının, davalılardan hizmet alımı yaptığını ve sözleşmeler imzaladığını, sözleşme, idari ve teknik şartnamelerde ödeme yapılması halinde rücu edilebileceğine ilişkin maddeler bulunduğunu, davalıların işi yürütmek için belirli sürelerle personel çalıştırdığını, çalıştırılan personellerle ilişkin sorumlulukların tamamının da yüklenici davalılara ait olduğunu, dava dışı işçiye yapılan ödemelerden davalıların işçiyi çalıştırdıkları dönem itibariyle sorumlu olduklarını, son işverenin ise alacağın tamamından sorumlu olduğunu, fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava dışı işçiye ödenen 36.733,87 TL.nın ödeme tarihlerinden işleyecek ticari faizi ile birlikte dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönem itibariyle sorumlulukları oranında davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Müflis —– İflas Masası vekili 08.09.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Müflis şirketin —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —— sayılı dosyasından 22.06.2016 günü saat 16:57’den itibaren iflasına karar verilmiş olduğunu, iflas işlemlerinin —-.İcra ve İflas Müdürlüğü’nün—- İflas sayılı dosyası ile adi tasfiye olarak devam ettiğini, müflis şirket hakkında verilen iflas kararının henüz kesinleşmediğini, ikinci alacaklılar toplantısının yapılamadığını, alacağın varlığını kabul etmemekle birlikte dava dilekçesinde talep edilen tüm talepler yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, tüm talepler için zamanaşımı süresinin dolduğunu, tüm taleplerin zamanaşımından reddi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, davalı müflis şirketin iflas tarihinden önceki son adresinin —- olduğunu, bu nedenle dosyanın yetkili—–Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, asıl işverenin davacı olduğunu, dava dışı işçinin işten çıkarılmasında müflis şirketin yetkisi ve kusuru olmadığını, kusuru ve yetkisi olmadığında müflis şirkete sorumluluk yüklenemeyeceğini, müflis şirketle davacı arasında imzalanan sözleşmelerde, sözleşme bedeline dahil olan giderler ve yine ihale şartnamesinde teklif fiyata dahil olan giderlerin sayıldığını, idari şartnamesinde teklif fiyata dahil olan giderler başlığı altında işçilerin sadece aylık ücretleri, K.İ.K. payı, vergilerin teklif fiyatın içerisinde olduğunun ifade edildiğini, teklif fiyatın içerisinde işçilere ödenecek kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının yer almadığını, teklif fiyatın içerisinde yer almayan bir bedelin müflis şirketten rücu yolu ile istenmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müflis şirketin sorumluluğunun B.K.nun 167.maddesi uyarınca yalnızca dava dışı işçilerin kendi bünyesinde çalıştığı dönemin yarısı ile sınırlı olacağını, müflis şirketin kıdem tazminatı ve diğer alacaklarından sorumluluğunun yalnızca kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere yarı-yarıya sorumluluk şeklinde olabileceğini, müflis şirketin davaya konu ödemeler nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini” savunmuştur.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında aktedilen hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının davalıdan rucuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile dava dışı işçinin hak ve alacaklarının belirlenmesinde —-. İş Mahkemesinin—– sayılı kesinleşen kararı esas alınacağı, söz konusu kararda; brüt 12.890,44 TL kıdem tazminatı, brüt 4.479,29 TL ihbar tazminatı, brüt 7.668,78 TL izin alacağı ile 3.005,82 TL vekalet ücreti, 497,40 TL harç ve 300,00 TL yargılama giderine hükmedildiği, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağından asıl işveren ile son alt işveren müşterek müteselsil sorumlu olacağından ve davalı müflis şirket son alt işveren durumunda bulunmadığından hüküm altına alınan kıdem tazminatı alacağı yönünden sorumluluğuna gidilmesi gerektiği, —-. İcra Müdürlüğü’nün —-sayılı dosyasında dava dışı işçi tarafından 12.792,60 TL Kıdem tazminatı, 4.160,31 TL İşlemiş faiz, 3.773,39 TL İhbar tazminatı, 172,64 TL İşlemiş faiz, 5.498,37 TL Yıllık İzin Ücreti, 246,74 TL İşlemiş faiz, 3.005,82 TL Mahkeme vekalet ücreti, 57,81 TL İşlemiş faiz, 497,40 TL Harç, 9,57 TL İşlemiş faiz, 300,00 TL Yargılama gideri, 5,77 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 30.520,42 TL üzerinden icra takibine geçildiğinin görüldüğü, davacı —–. İş Mahkemesinin —–. sayılı kararı sonrasındaki süreçte istinaf kanun yolu başvurusunda 1.711,06 TLkarar harcı, 121,30 TL başvuru harcı, 1.213,66 TL bakiye karar harcı, 73,10 TL tehiri icra kararı harcı ve 123,65 TL icra dosyası ödemesi olmak üzere toplam 3.242,77 TL ödeme yaptığı, bu tespitlere göre davacı—- yaptığı ödemeler toplamı: 36.923,56 TL + 3.242,77 TL = 40.166,33 TL olduğu,—- ödediği toplam 40.166,33 TL.dan,—-İş Mahkemesinin —-. sayılı kararında hüküm altına alınan asıl alacak miktarları ve bunların faiz miktarlarına karşılık gelen 26.644,05 TL çıkarıldığında, 40.166,33 TL- 26.644,05 TL = 13.522,28 TL yargılama harç ve giderlerine karşılık geleceği, davalı şirket dava dışı işçiyi çalıştırdığı 01.02.2013-16.04.2013 (75 gün), 01.06.2013-31.12.2013 (213 gün), 01.01.2014-31.05.2015 (1 yıl 5 ay/515 gün) olmak üzere toplam 802 günlük hizmet süresinden sorumlu olacağı, hüküm altına alınan brüt 12.890,44 TL (97,94 TL Damga Vergisi mahsup edildiğinde)net 12.792,50 TL+ 4.160,31 TL İşlemiş faiz = 16.952,81 TL, toplam alacak 26.644,05 TL.nın % 63,63 ( 16.952,81 TL/26.644,05 TL=0,6363) karşılık gelecek, yargılama gideri, faiz vs ferilerinin karşılığı ise 13.522,28 TL x 0,6363 = 8.604,23 TL olacağı, davacı tarafından davalı şirkete rücu edilebileceğinin kabulü halinde sorumlu olacağı miktarın 25.557,14 TL/ 2.332 gün x 802 gün = 8.789,38 TL olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekilleri zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacı tarafından —-.İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyasına 10.07.2019 ve 16.10.2019 tarihlerinde ödendiği anlaşılan alacağın rücuen tahsiline yönelik 18.08.2020 tarihinde davalılar aleyhine dava açılmıştır. 6098 sayılı TBK.nun 73.maddesi gereğince 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri dikkate alındığında somut olayda zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay— Hukuk Dairesinin —- sayılı 03.12.2018 tarihli Kararındaki “6552 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 4857 sayılı Kanun’un 112. maddesine eklenen son fıkra ile Kamu İhale Kanunu kapsamında alt işverene bırakılan işlerde çalışan işçilerin, kıdem tazminatına esas hizmet sürelerinin birleştirileceği ve son kamu kurum ve kuruluşu tarafından kıdem tazminatının ödeneceği düzenlemesi getirilmiştir. Buradaki asıl sorun, 112. maddeye eklenen fıkralarla, kamu kurumları açısından kıdem tazminatından sorumluluğun salt son işveren kamu kurumu ile sınırlandırılıp sınırlandırılmadığıdır. 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesi hükmüne göre kıdem tazminatından asıl işveren ve alt işverenin birlikte sorumluluğunun söz konusu olduğu ve sözü edilen hükümde bir değişiklik yapılmadığı halde, Kamu İhale Mevzuatına tabi alt işverenlik sözleşmeleri kapsamında çalışanların kıdem tazminatının salt son kamu kurumunda ödeneceğinin öngörülmesi, işçi açısından seçimlik hakkı bertaraf etmeyeceği gibi davalı asıl işverenin rücü hakkını da ortadan kaldırmayacaktır.”yönündeki kabulü doğrultusunda davacı Kurumun 112.madde düzenlemesi gereği sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava dışı işçiye ödendiği anlaşılan kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik hak ve alacakları yönünden asıl/üst işveren davacı —–alt işveren davalı yüklenici şirkete Hizmet Alımına Ait Sözleşme kapsamında rücu edebileceği , davalı yüklenici şirket dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olacağından, davalı şirketin sorumlu olacağı miktar yönünden bilirkişi raporu da hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
8.789,38 TL’nin 16/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 600,40 TL ile 269,85 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 870,25 davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 48,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.548,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 8.789,38 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin ve iflas idaresi vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.