Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/722 E. 2022/737 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/722 Esas
KARAR NO : 2022/737

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde — konutta hırsızlık olayı meydana geldiğini, sigortalı konutun site içerisinde yer aldığını, sigortalı konutta camların ve kapıların hasarlandığını, ziynet eşyası ve para çalındığını, müvekkili tarafından ekspertiz incelemesi ve hasar tespiti yapıldığını, yapılan inceleme sonucunda müvekkili şirket tarafından sigortalı konuta poliçe kapsamında özel şartlar gereği 8.271,19 TL ödemenin 11/02/2019 tarihinde yapıldığını, müvekkili şirkete ödemesi gereken— için davalı aleyhine —– Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı dolayısıyla———– takip başlatıldığını, arabuluculuk son tutanağı ile de sabit olduğu üzere davacı firmanın olay ile ilgili taraflarına bilgi verilmediğinden kimin zararı uğradığı ve zararın ne olduğu konusunda bilgileri olmadığı için zararı karşılamanın mümkün olmadığını, müvekkili tarafından o tarihte —-ait dairede hırsızlık olayı meydana geldiğinin bilindiğini ve meydana gelen hırsızlık olayı sonrasında zararın karşılandığını, davacı firma sigortalısının zararı bildirilmiş olması ve haklı görülmesi durumunda müvekkili firma tarafından zararın karşılanabileceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan —- raporu ile dava konusu hırsızlık olayında davalı ——- dava dışı sigortalıya yüklenebilecek müterafik bir kusurun bulunmadığı, poliçe gereği tazmin edilmesi gereken zarar tutarının 25.2544.20TL olduğu, davacı—- hasar tazminatı ödediği, davacı —-ödemiş olduğu — tutarını, zararın meydana gelmesinde tek başına sorumluluğu olduğu tespit edilen davalı ———-talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
İNCELEEME ve GEREKÇE:
Dava davacının oturduğu —- davalı ——– kaynaklan itirazın iptali davasıdır.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan — tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu hırsızlık olayında davalı —– dava dışı sigortalıya yüklenebilecek müterafik bir kusurun bulunmadığı,—- olduğu, davacı ——- TTK 1472. maddesi gereği ödemiş olduğu 8.271.20TL tazminat tutarını, zararın meydana gelmesinde tek başına sorumluluğu olduğu tespit edilen davalı — Şirketinden rücuen talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dosya da bulunan deliller eksper raporu davacının mali durumu ile uyumlu ve her konutta bulunması—– bulunduğu, sözkonusu eşyaların gerek günlük yaşamda gerekse özel günlerde kullanılabilecek ve evde saklanabilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacının gerek faturalı, gerekse faturasız malların tazmini talebi yerinde görülmüştür.
Bu durumda usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu mahkememizce de yerinde görülerek hükme esas alınarak davalı ——-vermiş olduğu —- kusurlu/ayıplı olduğu, davalıya izafe edilebilecek kusur bulunmadığı anlaşılmakla, 6502 sayılı Kanunun 13, 14, ve 15. Maddeleri ile, TBK.nın 49 ve 66. maddesi kapsamına, kat malikleri adına site yönetimi ile —- arasında yapılan güvenlik hizmetleri sözleşmesi uyarınca davalının sözleşmeden kaynaklanan koruma ve— yükümlerini yerine getirememiş olmasına, hırsızlık olayı ile —- görevlilerinin ihmali davranışı arasında illiyet bağının bulunmuş olmasına, davalı şirketin adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluğunun bulunmasına göre davacının maddi tazminat istemi yerinde görülmekle bilirkişi raporu da dikkate alınarak asıl alacak isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.—
Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin ise davanın konusu itibariyle alacak miktarınının bilirkişi incelemesi neticesinde yargılama ile sabit olacağından dava konusu alacak likit kabul edilmeyerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının — Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin 8.271,19 TL asıl alacak üzerinden devamına,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 564,99 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 98,97 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 466,02 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 98,97 TL peşin harç ve 8,50 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 166,77 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 63,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.063,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9—– ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.