Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/709 E. 2022/773 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/709 Esas
KARAR NO: 2022/773
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 09/11/2021
KARAR TARİHİ: 11/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ——– yapılan kontrolde ——- kaçak —— kullandığı tespit edilerek enerjisi kesildiğini, davalının ———yaptığını elektriğin kesilerek mühür altına alındığını, kesilen elektriğin mühür fekki yapılarak açıldığı, —- dönemi arasında tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değeri ile yapılan hesaplama uyarınca —– fatura düzenlendiğini faturanın vade tarihine kadar ödenmesi gerektiği, ancak davalının ödemediğini, bu gerekçe ile——– ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını tüm bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,——– davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, ——- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Davacı yanın davalının perakende satış sözleşmesi bulunmadığından bahisle—– vermiş olduğu dağıtım lisansı doğrultusunda sorumlulukları gereği kullanımın sonlandırıldığı sonrasında ise hizmetin kullanıma devamı tespit edildiğinden kaçak elektrik tüketimi tutanakları düzenlendiği görüldüğü, davalı yan tarafından dosyaya herhangi bir ödeme belgesi ve veya dava dışı görevli tedarik şirketi—— herhangi bir —- sahip——düzenlenmiş —— eklenmediği bu yönüyle yapılan işlemlerde mevzuat dışı herhangi bir uygulama olmadığı belirlendiği, dosyadaki tutanaklardan hesaplanacağı üzere ——— ettirilmesi gerektiği, buna göre tüketimin günlük —– gerçekleştiği, dosyaya eklenen —– tutanaklarından ise uyuşmazlığa konu dönemin bir önceki yıl olmak üzere sağlıklı endeks değerleri talep edilmiş olup———–bulunduğu görüldüğü, davacı tarafından fatura edilen bedelin hesaplanmasında ve kaçak tahakkukundan kaynaklı fark oluştuğu görüldüğü kaçak elektrik tüketimine ilişkin tahakkuk eden bedelin mükerrer kaçak—– değerlendirilerek yönetmeliğin —–uygulanarak tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, mükerrer kaçak elektrik tüketimi somut olduğundan bu yönde yapılan hesaplamada herhangi bir sorun bulunmadığı görüldüğü, söz konusu kaçak elektrik tüketimi ile ilgili itirazları kayıtları alınmış gerek tüzel kişinin gerekse de ilgilisinin çeşitli başvuruları bulunduğu bu başvurularda hizmetin borcundan dolayı kesildiği, ekonomik zorluk nedeniyle mecburen kaçak kullanım yapıldığı yönünde ikrarı bulunduğu, —– tarihlerinde yapılan kaçak elektrik tüketim tespitinin somut olduğu, davalının mükerrer kaçak elektrik kullanımı bulunduğundan —- tarihinde düzenlenen faturaya esas —- hesaplamanın mevzuat ve—- fiyatlarına göre yapıldığı, ——alacağı bulunduğu, davacının———dosyasına yapılan itirazın iptali yönündeki talebinin mevcut dosya kapsamına göre uygun olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Davacı personelleri tarafından—– tarihinde kaçak—- tanzim edildiği yine—–tarihinde ise aynı adreste bulunan işyerinde kesilen —— fekki, kaçaktan kesildi” ibaresi düşülmek suretiyle sigorta üzerinden elektrik hizmeti kesilerek sonlandırıldığı ve—–elektrik tüketimi tesspit tutanağı düzenlendiği tüm bunlara göre davalının ——– kaçak elektrik kullandığı sabit görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı tarafından —– kaçak elektrik kullanımı sebebi ile tahahhuk ettirilen elektrik faturasının ödenmediği, bilirkişi raporu ile de davalının kaçak elektrik kullandığı görülmüştür. Bilirkişi tarafından yapılan teknik inceleme ve hesaplama dosya içeriğine ve hadiseye uygun bulunduğundan mahkememizce de hükme esas kabul edilmiştir. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Eldeki davada alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının —— dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, takibin aynen devamına,
3-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı 2.304,63 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 407,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.896,85 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 407,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 467,08 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam1.050,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——– Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2022