Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/699 E. 2022/507 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/749 Esas
KARAR NO: 2022/484
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 26/11/2021
KARAR TARİHİ: 24/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin maliki ve sürücüsü olduğu —- kendi şeridinde, kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken, maliki —– plakalı araç, müvekkilin aracına çarpmış ve tam kusurlu olarak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrasında kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, kaza sonrasında müvekkilinin aracında —- maddi hasar meydana geldiğini, Karşı tarafın aracı —- nolu poliçe ile sigortalandığını, ——- değer kaybı talebi için başvuruda bulunduklarını yasal süresi içerisinde herhangi bir ödeme gerçekleşmediğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne müvekkilin aracında meydana gelen —- değer kaybının davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsili ile her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirket nezdinde sigortalı —- plakalı aracın herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu ——araç müvekkil şirket tarafından —- ile sigortalı olduğunu, müvekkil sigorta şirketi tarafından davacı adına vekili ömer —– kaybı ödemesi yapıldığını, yapılan ödeme ile davacının müvekkil sigorta şirketi nezdinde herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazaya ilişkin olarak davacı tarafından müvekkil şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını ve dava şartı olan—– şartı yerine getirilmediğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, ——-sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden,——– motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——-
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan —–sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan —– —–poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir ——
Davalı sigorta şirketi, —- plakalı aracın — olup sigortası poliçesi —- tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza —– tarihinde gerçekleşmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Dava konusu —- plakalı —- sürücüsü —-kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı aracın sürücüsü —- meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, değer kaybı yönünde —- tarihinde yürürlüğe giren —- tarihli——-dikkate alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesinin — olduğu, davalı —— tarihleri arası trafik sigortacısı olduğu, araç başına maddi hasar teminat limitinin —- olduğu, davalının — tarihinde —- değer kaybı bedeli ödediği, ödeme belgesinin dosyaya sunulmuş olduğu, —- rücu tediye ödemesi yaptığı beyanı olduğu, davacının sigorta teminatlar limitleri kapsamında — ödemiş olduğu, bakiye teminat limitinin —– olduğu, davacının davalıdan talep edebileceği bakiye değer kaybı tazminatının —– olduğu, hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, —- plakalı aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait aracın değer kaybının —- olduğu bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, ——Sayılı Kararı dikkate alındığında tespit edilen zarar miktarının dosya kapsamındaki delillerle örtüştüğü, davalı sigortanın da yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda kazaya sebep olan sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu ve birlikte değerlendirildiğinde denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.
Davacının davalı sigorta şirketine—– tarihinde başvurduğu ve başvuru tarihinden itibaren —– iş günü bitiminde temerrüte düştüğü ayrıca davalı yana sigortalı aracın ticari olması nedeniyle avans faiz işletilmiştir. Her ne kadar davalı yan tarafından kısmi ödeme yapılmış ise söz konusu ödeme dava tarihinden sonra yapıldığından temerrüt tarihi açısından dikkate alınmamıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;—- değer kaybı tazminatının temerrüt tarihi olan —–tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 291,27 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL ve 71,96 TL tamamlama harcı toplamı 131,26‬ TL ‘den mahsubu ile bakiye 160,01‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 71,96 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 190,56 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 953,65 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.264,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2022